AYTEKİN’DEN YÜCEL YILMAZ’A ÇAĞRI: ÖĞRENCİYİ ÜCRETSİZ TAŞI

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

CHP Milletvekili Ensar Aytekin Balıkesir’i ilgilendiren konuların yer aldığı basın toplantısı düzenledi. Aytekin Balıkesirli süt üreticilerini yakından ilgilendiren YÖRSAN, savunma sanayini ilgilendiren BOR KARBÜR Tesisi hakkında açıklamalarda bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’a da üniversite öğrencilerinin ücretsiz taşınması konusunda teklifte bulunan Ensar Aytekin bir Sibel Ünir vakasının Balıkesir’de yaşanmaması için üniversite öğrencilerine sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

 

CHP İl Başkanlığında basın toplantısı düzenleyen CHP Milletvekili Ensar Aytekin YÖRSAN’ın satılması konusunda yaşanan gelişmeleri kamuoyuyla paylaşarak süt üreticilerinin mağdur edilmemesi gerektiğini bildirdi. Bandırma’da açılan BOR KARBÜR Tesisi’nin ortakları arasında özel bir şirketin bulunmayacağı uyarısında da bulunan Ensar Aytekin bor üretiminin yasalarla belirlendiğini hatırlattı. Aytekin açıklamasında en son olarak da üniversite öğrencilerinin kampusa ücretsiz taşınmasıyla ilgili teklifte bulundu.

 

17 BİN SÜT ÜRETİCİSİ MAĞDUR

CHP Milletvekili Ensar Aytekin basın toplantısında ilk olarak 17 bin süt üreticisini ilgilendiren YÖRSAN konusunda açıklamalarda bulundu. Aytekin şunları söyledi:

“Balıkesir ve ülke kamuoyunu meşgul eden çok önemli bir konu. Ne olmuştu YÖRSAN’da? Bir yıl önce bilindiği gibi YÖRSAN’da konkordato ilan edilmişti. Geçtiğimiz ay da konkordato komiseri mahkemeye iflas talebiyle, YÖRSAN’ın kapatılması talebiyle bir başvuru yaptı. 8 Ocak’ta mahkeme bununla ilgili bir karar verecek. Bunu biz yakından takip ediyoruz. Biz ve iktidar partisinin milletvekilleri YÖRSAN konusunda neler söylemiştik ilk önce onu hatırlatmak istiyorum. Bir yıl önce ilk konkordato ilan edildiğinde ben bir açıklama yapmıştım; üreticinin mağduriyetinin derhal giderilmesi gerektiğini, bunun da devlet tarafından yerine getirilmesini söylemiştim. Neden üretici dedik? Çünkü 17 bin süt üreticisi bu işte mağdur. Bu Balıkesir için çok önemli bir rakamdır. Yani YÖRSAN ilk bakışta şunu söyleyebilirsiniz; özel bir şirket, iyi yönetilememiş, kaynaklar doğru kullanılamamış, iflas etmiş, olabilir denebilir. Ama böyle mi? Böyle olsa bile devlet, hükümet 17 bin üreticiye, orada çalışan 300 işçiye, onun haklarına nasıl yaklaşmalı bu konuda görüşlerimizi paylaşacağız.

 

YÖRSAN’IN HİKAYESİ

YÖRSAN kimdir, nasıl ve ne zaman kurulmuş, hangi alanlarda faaliyet göstermiş, neden bu hale gelmiş? YÖRSAN 55 yıllık bir şirket. Hani hep yerli ve milli denir ya, yerli, Balıkesir ve Türkiye açısından da milli bir şirket. 1964’de kurulmuş. Hacı olarak bilinen Şerafettin Yörük’ün kurduğu 1964’de limited şirket olarak başladı. Daha sonra 1984’de anonim şirkete dönüşüyor. 2014 yılına kadar bölgenin ve Balıkesir’in süt üreticisine olan borçlarını, alım-satımını, ticaretini son derece düzenli yapıyor ve bu alanda markalaşıyor. Özellikle süt ve süt ürünleri konusunda önemli ve değerli bir marka haline geliyor YÖRSAN. 2014’de bir inşaat sektörüne giriyorlar YÖR-YAP diye. Yavaş yavaş ekonomilerinde bir bozulma oluyor, ülke ekonomisi de bunu tetikliyor. Sonuç bir yıl önceki konkordato. Yapı Kredi ve Garanti Bankası’ndan toplam 1 milyar TL borç alıyor. Sonra bu borcunu ödemeyince, bu borcu 10’da bir fiyatı olan 131 milyon liraya Mega Varlık Yönetim Şirketine satıyor borçlarını. Baktığımızda kimdir bu Mega Varlık Yönetim Şirketi; Sahibi Amerikalı iki kardeş. Kim bunlar? Bu iki kardeş Amerika’da vergi yolsuzluğundan aranan kişiler. Türkiye’ye giriş yapmak üzereyken yakalanıyorlar. Bu kardeşlerin Türkiye’de özellikle enerji alanında geniş yatırımları var. Vasaki adı altında yenilenebilir enerji şirketi kurmuşlar. Para transferleri büyük oranda yapılıyor ve bu transferler yasa dışı olduğu için de açığa düşüyorlar ve Amerika’da aranan, vergi kaçakçılığı yapan kardeşler olarak yakalanıyorlar. Sonrasında YÖRSAN 2014’de Abrahaş Grup diye bir Dubai şirketine satılıyor. O şirketin de işleri bozuluyor. Şirket konkordatoya gidiyor. YÖRSAN’ın hikayesi kurulduğu günden günümüze kadar kısaca bu.

 

YÖRSAN’IN KAPATILMAK İSTENMESİ MANALI

Biz şunu merak ediyoruz; Balıkesir halkı ve kamuoyuna soruyoruz: Bir şirket konkordato ilan edebilir, tasfiyeye düşebilir. Bir alacaklısı varken, alacak olan biri varken; Azerilerin ve başka şirketlerin YÖRSAN’ı almaya talip olduğunu biliyoruz. Hatta aileden birisi Teoman Yörük bir açıklama yaptı; biz talibiz, şirketi yeniden eski haline getirebiliriz diye açıklama yaptı. Şimdi hem şirketin kurucu ailesi, hem Azeri bir şirket, hem iki tane yerli alıcısı varken şirketin kapatmak niye, nedene kapatılmak isteniyor? Sizin bir işyeriniz olsa, zarar dahi etmiş olsanız bir alıcı varken, alıcıya satar mısınız yoksa kapatır mısınız? Şüphesiz satarsınız. Peki, bu kapatma isteminin altında yatan sebep nedir? Yani süt ve süt ürünlerinde o piyasada bu bölgede bir tekelleşme mi sağlanmak isteniyor? Bir başka şirket veya kuruluşun önümü açılıyor? Bakın yakında KAY Süt’de onlarda konkordatoya gitti. Yani süt piyasasında bir şeyler döndüğü, bir şeyler olduğu belli. Bizim tabi ki bildiğimiz bazı şeyler var. Ama bu öncelikle mahkeme kararını bekleyeceğiz. Mahkeme YÖRSAN’ın kapatılmasına mı karar verecek yoksa bu haliyle almak isteyen kişi ya da kuruluşlara satılmasına mı karar verilecek.”

 

BOR KARBÜR TESİSİ İÇİN ÖNCE SEVİNDİM

Bandırma’da açılan BOR KARBÜR üretim tesisinin ortakları arasında özel bir şirketin bulunduğunu belirten Ensar Aytekin bunun yasalara aykırı olduğunu savundu. >Ensar Aytekin şunları söyledi:

“Diğer biri konu Bor Karbür konusu. Nedir bu konu/ Bilindiği gibi bordan üretilen malzeme, stratejik bir maden aynı zamanda bor karbür. Uçak ve tank zırhı yapımında kullanılan bir malzeme. Yani savunma sanayinde daha çok kullanılan bir malzeme bor karbür. Yüksek ısıya dayanıklı, elmastan sonra en sert malzeme. Hatta nükleer enerji santrallerinin yapımında bu madde kullanılıyor. Yine bilindiği gibi bor madeni Türkiye olarak dünyadaki rezervlerin toplamının yüzde 73’üne biz hakimiz. Bunun önemli bir kısmı da bizim topraklarımızda Balıkesir’de Bigadiç’de var. Bundan iki ay önce 2019 Ekim ayında bir haber düştü; Balıkesir Bandırma ilçesinde bor karbür tesisi açıldı diye. Türkiye’nin ilk bor karbür tesisi Bandırma’da açıldı. Enerji Bakanımız geldi, sayın valimiz falan bir açılış yaptılar. Tabi ben Balıkesir milletvekili olarak değil, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak önce sevindim. Yani savunma sanayinde bu kadar önemli, değerli, ülkemizde de en çok bulunan bir madenin kendi ilimizde işletilmesi, pazarlanması son derece sevindirici bir şey.

 

ORTAKLAR ARASINDA ÖZEL ŞİRKET OLMAMALI

Ancak sevincimiz çok uzun sürmedi, biraz araştırdık. Bilindiği gibi 1983 yılında çıkan bir kanunla bor ve bor türü madenlerin işletilmesi bir devlet kurumu olan Eti Maden’e verildi. Yani özel bir şirket, firma ya ad yabancı bir kuruluş Türkiye’de bor ve bor türü madenleri işletemiyor yasal olarak. Baktık bu şirket kimdir, ne iş yapar? Türkiye’de bir şirket kurulmuş. Adı TR BOR KARBON A.Ş. Bu bir iştirak şirketi. Şirketin ortak yapısına bakıyoruz. Bir devlet kurumu olan Eti Maden var yüzde 33 ortak. Yine biri devlet kurumu olan Savunma Sanayi Teknolojileri diye bir şirket var yüzde 5 ortak. Üçüncü ortak Türk Havacılık ve Uzay Sanayi var yüzde 25 ortak. Ama yüzde 37 ile en çok payla ortak olan bir şirket var ki bizim dikkatimizi de çeken bu. Bu da Bor Savunma Teknolojileri A.Ş. Bu bir özel şirket. Yasal olarak olmaması gereken, bulunmaması gereken, bu işe girememesi gereken bir şirket. Bu şirketin ortak yapısına bakıyoruz; şirket 2018 yılında kurulmuş, toplam 50 bin TL sermayeyle kurulmuş. Şirket Ankara’da kurulmuş, sonra adres olarak İstanbul’a taşınmış, oradaki adresi araştırıyoruz aynı adreste BMC var. BMC denince akla kimin geldiğini; Ethem Sancaklar, Katar falan. Bu şirket onunla aynı adrese taşınmış. Şirketin ortağı kim? Talip Öztürk. Hepimizin BMC’den bildiği, Ethem Sancak’ın Cumhurbaşkanımızın bir deli Karadenizli bana önerdi o da Talip Öztürk dediği kişidir.

 

ÖZEL ŞİRKETE KİM İZİN VERDİ

Biz muhalefet partisiyiz. Halkımız seçimde gider bir iktidar seçen, bu ülkeyi sen yönet der. Birde muhalefet tayin eder, sen de bunu denetleyeceksin, takip edeceksin, halkı bilgilendireceksin der. Biz tam da bir muhalefet milletvekili olarak halkın bize verdiği bu görevi yapıyoruz. Derdimiz asla bir yarış falan değil; yani kötüleme, bel altı vurma, karalama, yalan haber yapma, iftira atma falan değil. Biz oy kaygısı falan güderek de bunları yapmıyoruz. Milletin, seçmenin, halkın bize verdiği görevi yerine getiriyoruz. Bu özel şirketin ilk kuruluşunda müdürü kim biliyor musunuz? Bu şirketin 29 Aralık’a kadarki müdürü aynı zamanda BMC’nin de genel müdürü olan Osman Dur denen bir vatandaş. Şimdi bu ilişkilere baktığımızda ister istemez aklımız Tank-Palet’e, BMC’ye, Katar’a gidiyor. Ülkemiz için bu kadar değerli, önemli, stratejik bir kurum hem yerli, hem milli bir kurum, üstelik yasal olarak devlet ve Eti Maden tarafından işletilmesi gereken bir kurum niye Osman Durlar, Ethem Sancaklar, Talip Öztürkler, BMC’ler gibi isimler bu kurumun içinde niye anılıyor diye soruyoruz. Ya da hangi sıfatla, hangi yetkiyle kimler tarafından bu kişiler bu şirketin içine sokulmuştur diye kamuoyuna soruyoruz.”

 

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE TEKLİFİMDİR GELİN ÖĞRENCİLERİ ÜCRETSİZ TAŞIYALIM

Türkiye’de yaşanan ekonomik olumsuzluklara da değinen CHP Milletvekili Ensar Aytekin intihar eden Sibel Ünir örneğini vererek Balıkesir’deki üniversite öğrencileriyle ilgili Büyükşehir Belediyesi’ne teklifte bulundu. Aytekin üniversite öğrencilerinin belediye otobüslerinde ücretsiz taşınması için Yücel Yılmaz’a teklifte bulunarak bu konunun siyaset üstü olduğunu kaydetti. Aytekin şunları söyledi:

“Malum Türkiye ekonomik sorunları, işsizliği, yoksulluğu belki cumhuriyet tarihinde hiç bu kadar derin, hiç bu kadar acı yaşamamıştır. Öyle ki toplu aile intiharları oluyor. Aileler; çoluk-çocuk, eş, karı-koca topluca intihar ediyorlar yoksulluktan. Bu, bu ülkenin, bu toprakların yaşadığı en büyük acıdır, en büyük zulümdür. Yine geçtiğimiz günlerde bir kardeşimiz; Sibel Ünir İstanbul Üniversitesi öğrencisi attığı twitler ülke gündeminde. Yoksulluktan, parasızlıktan, işsizlikten ve çaresizlikten gencecik üniversite öğrencisi bir kızımız canına kıydı. Şimdi bunun üzerinden siyaset yapmayı ben doğru bulmam. Bu meseleye siyasi olarak yaklaşmıyorum bir siyasetçi, bir milletvekili olarak. Tamamen insani yaklaşıyorum, bu ülkenin bir vatandaşı olarak yaklaşıyorum. Hangimizin yüreği sızlamadı bu kız kardeşimizin acısını, hayat hikayesini ve ne için, neden intihar ettiğini izlerken. Eminim ki herkesin yüreği sızlamıştır. Şimdi burada Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Yücel Yılmaz’a bir teklif sunuyorum. Bakın geçmişte dolmuş fiyatlarına bir zam yapılmıştı, biz onu eleştirmiştik. Şimdi geçen günlerde o zammın ya da mevcut fiyatın geriye düşürüleceğini söylediler. Bunun siyasetini yapmayalım, bu teklifin siyasetini de yapmayacağım. Ama iktidarıyla muhalefetiyle Balıkesir Büyükşehir Belediyesi şunu yapsın istiyoruz: Balıkesir’de üniversiteye giden hatlarda öğrenci taşıyan belediyeye ait araçlar öğrencileri ücretsiz taşısın. Bu jesti Balıkesir halkı olarak yapalım. Bir Sibel Ünir vakası Balıkesir’de yaşanmasın istiyoruz. Eli kulağında yaşanacaktır biliyoruz. Bakın size gelmiyor ama bize geliyor. Eminim ki iktidar partisi milletvekillerini de arıyorlardır. Telefonlarımıza mesajlar, aramalar, mail göndermeler, sosyal medyadan bildirmeler yaşanıyor. Bu çocuklarımızın zaten aileleri işsizdir. Bu işsizlikte, bu parasızlıkta, bu yoksullukta, bu yoksulluğu biz millet olarak dayanışma içinde aşacaksak ki öyle yapmalıyız, o zaman gelin gençlerimizden, çocuklarımızdan başlayalım. Balıkesir’deki üniversite öğrencisi kardeşlerimize taşıt ücretlerini ücretsiz yapalım.”

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
AYTEKİN’DEN YÜCEL YILMAZ’A ÇAĞRI: ÖĞRENCİYİ ÜCRETSİZ TAŞI
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!