ENGİN ARICAN / SONKURŞUN
AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, partisinin 7. Olağan Büyük Kongre takvimi ile ilgili yaptığı açıklamada, delege seçimlerine 28 Kasım’da başlayarak 1 Aralık tarihleri arasında ülke genelinde toplam 430 bin delege seçeceklerini belirterek, Aralık ayının son haftasından 2020 yılı Ocak ayının ikinci haftasına kadar nüfusu 5 binin üzerinde olan 40 beldede kongreleri tamamlayacaklarını vurguladı.
Kandemir, partide ilçe kongrelerinin 2020 yılının ikinci haftasında başlatılacağını ve 2020 sonuna kadar tüm Türkiye’de il ve ilçe kongrelerini tamamladıktan sonra 2020’nin sonu ya da 2021 yılı içerisinde büyük olağan kongrelerinin gerçekleşerek, kongre takviminin tamamlanacağına dikkat çekti. Tüm ülkede bu sürecin başarıyla gerçekleşmesi için ise, gönüllülük esasına dayalı 2 milyon 200 bin partilinin mahallelerde, ilçelerde ve illerde çalışarak, mahalle delege seçimlerinden belde, ilçe ve il kongrelerinden büyük olağan kongre sürecine kadar tüm süreci organize etmeye çalıştığına dikkat çekti.
Bu sürecin mimarları ve öncülleri ise, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK)..Bu önemli..! Çünkü, MKYK üyeleri içinde, Balıkesir Milletvekili Yavuz Subaşı’da bulunuyor.
ÜLKENİN EN BÜYÜK SİYASİ GÜCÜ
AK Parti, 2001 yılı Ağustos’unda kurulmuş, 2002 yılı milletvekilliği genel seçimlerinde iktidar olarak, 17 yıldır kesintisiz iktidar olan ve tüm yerel seçimlerde, referandumlarda, cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanıp, ülke yönetiminde söz sahibi olmuş bir siyasal parti. Ülke genelinde toplam üye sayısı 10 milyonun üzerinde ve sürekli üyelik çıtasını yükselten, çok partili siyasal yaşamda hiçbir siyasal partinin bugüne kadar başaramadığını başarmış bir kitle partisi…
Parti lideri ve yönetiminin delege seçimlerinden başlayarak, belde, ilçe ve il kongrelerine yönelik temel beklentisi ise, partinin katılımcı ve şeffaf bir anlayışla, ‘dava şuuru’ ile tepeden tırnağa yenilenmesi ve tazelenmesini, temsiliyet gücünü üyelerinden alarak, arttırmak olarak özetleniyor.
MİLLETİN SESİNE KULAK VERMEK
Kandemir, bu konuda şöyle diyor:
“Cumhurbaşkanımızın bize kesin talimatı, milletin sesine kulak vereceğiz. Millet bize ne söylüyor, kadrolarımızla ilgili ne söylüyor, eksiklerimizi ve kusurlarımızı tespit ediyorlarsa bunlarla ilgili ne söylüyorlar ve nasıl bir vizyon bekliyorlar bizden, ona göre hareket edeceğiz.. 430 bin delege seçeceğiz. Kim seçecek bunları? Üyelerimiz seçecek. Bütün üyelerimizi davet edeceğiz, onlar illerde ve ilçelerde AK Parti’nin delegelerini seçecekler. Önce ilçe delegelerimizi seçeceğiz, delegelerimiz de ilçe yönetim kurullarımızı ve ilçe başkanlarımızı seçecek. 28 Kasım-15 Aralık tarihlerinde tüm Türkiye’de bir bayram havasında seçmenimizi ve AK Partili üyelerimizi sandığa davet edeceğiz, onlar delegelerimizi seçecekler.”
Bununla da yetinmeyen parti liderliği ve yönetimi, il ve ilçelerde görev almak üzere toplumun her kesiminden vatandaşları siyaset yapmaya ve siyasetin içerisinde yer almaya davet ederek, vatandaşların www.akgorev.com adresinden başvurularını istiyor. Bu, Balıkesir İl Başkanlığına atanan Ekrem Başaran’ın il yönetimini oluşturmak için partilileri göreve davet edip,(bir çoğumuzun garipsediği) parti de dolduracakları bir form ile sorumluluk talep etmeleri ile aynı…
Şimdi, bu nokta da, Ak Parti lideri Erdoğan’ın partisinin milletin içinden doğduğu ve milletin partisi olduğu iddiasından hareketle,7.büyük olağan kongre sürecinde kurumsal açıdan yenilenme ve tazelenme de seçmeni ve parti üyelerinin sürece aktif katılımını öngörerek, eğilim ve taleplerini dikkate alarak, parti iradesinin mahallelerde, belde, ilçe ve illerde sandığa taşıması siyasetin demokratikleşmesi açısından önemli.! Bu nokta da, her bir parti üyesinin bile sürece aktif katılımı ve parti yaşamında aktif unsur olması ‘partinin milletleşmesi’ açısından yaşamsal bir uyarı, amaç ve hedef olarak görülmeli…
BANDIRMA’DA AK PARTİ DE SİLKİNİŞ VE DİRİLİŞ..!
Önceki gün ki, ‘Güney Marmara ve AK Parti’ başlıklı makalemizde, bir okurumuzun Bandırma delege seçimleri sonrası sosyal medya paylaşımına dikkat çekmiştik. Okurumuz, “… 29 delege varmış inanın hiçbirini tanımıyorum 250 üye nasıl 400 delege seçiyorsa ..” ifadesini kullanarak, İlçe Başkanı Mehmet Doğan ve yönetimini eleştirmişti..! Edindiğimiz bilgilere göre, yaklaşık 13 bin üyesi bulunan Bandırma AK Parti de, bu rakamın gerçeği yansıtmadığını, Bandırma merkez de delege seçimlerine katılan üye sayısının yaklaşık 600, kırsal mahallelerde ise delege seçimlerine katılan üye sayısının yaklaşık 200 olduğunu belirtelim..
Bandırma’da mahalle delege seçimleri ile çakışan İl Başkanı Başaran’ın ziyaretin de tanık olduğu partililerin yoğun ilgisi ve coşkusu, aynı şekilde toplantıyı izleyen basın mensupları tarafından da ilgiyle ve şaşkınlıkla karşılanmış, bir çok partili partiye üye oldukları günden bugüne ilk kez kişi olarak önemsenerek, delege seçimlerine oy kullanmak için partiye davet edilmeleri karşısında duydukları memnuniyeti dile getirmiş, bir çoğu da bundan dolayı ilçe başkanı Doğan ve parti yöneticilerine teşekkür etmişti.. Doğan da, bu konuda kendisine yöneltilen sorulara, “Bu daha başlangıç. Yönetim olarak tüm üyelerimize ulaşmaya çalıştık. Yaklaşık bin üyemiz delege seçimlerine katılarak, mahalle delegelerini seçti. Bu yeterli mi, hayır! Artık parti etkinliklerimizi, parti binamızda değil, yüzlerce binlerce kişiyi ağırlayacak kapasitesi olan salonlarda gerçekleştireceğiz. Sahip olduğumuz gücü salonlara, alanlara taşıyacağız. Üyelerimiz bu seçimleri bir başlangıç olarak değerlendirmeli. Parti olarak sahip olduğumuz temsil gücünü kentimize taşıyarak, Bandırmamızın kadersizlik zincirini önümüzdeki yerel seçimlerde hep birlikte kıracağız” dedi.
ÖZTAYLAN VE AK PARTİ..!
Bu nokta da, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz’ın baş danışmanı Öztaylan’ın basın toplantısında yaptığı konuşma ve basın mensuplarının sorularına verdiği yanıtlar önemli.
Birincisi, Öztaylan’ın 5 yıl delege seçimlerinde ilk kez oy kullandığı yönündeki açıklaması, üzerinde durmak ve şu sorunun yanıtını aramak gerekiyor:
- Öztaylan, 5 yıldır belediye başkanı ve milletvekili olarak temsil etmiş olduğu partisine girme yasaklısı mıydı? 5 yıldır gerçekleşen parti faaliyetlerine ve delege seçimlerine davet edilmemiş miydi? Bu,5 yıl içerisinde gerçekleşmiş Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimleri ile özellikle 31 Mart yerel seçimlerinde parti içerisinde farklı sorun ve sıkıntılar yaşayan partili bu ekip, seçim çalışmalarına arzulandığı ölçüde aktif katılım sağlayarak, partisinin ve adaylarının arkasında durabildi mi? Seçimlerde yaşanan başarısızlıklar da rolleri ne idi..? Bandırma nezdinde ‘dava ruhu’ ve ‘dava şuuru’ ne ölçüde korunabildi? Parti içerisinde yaşanmış tüm sorun ve sıkıntılar, olaylar kişiselleştirilerek, sen-ben çekişmelerine kurban mı edildi?
- Eğer,büyükşehir ve Bandırma’da parti açısından yaşanmış bir süreç gerçek anlamda anlaşılır kılınacak ise, tüm bu ve benzeri sorunların anlaşılması, olayların aydınlatılması gerekmiyor mu?
Öztaylan’ın 5 yıl ile ilgili bu tür iddiaları gerçeği tam olarak yansıtmıyor. Tam tersi, son 5 yıldır Balıkesir ve Bandırma’da yaşanan parti içi sorunlar, gruplaşma, kutuplaştırma, ötekileştirme gibi yaşanan olumsuzluklar nedeniyle başta Öztaylan olmak üzere, bir çok eski ilçe başkanı, yöneticisi ve partili, ilçe parti örgütünden ve parti yönetiminin çalışmalarından bilinçli olarak ama hakkı ama haksız nedenler, mazeretler nedeniyle bilinçli olarak uzak durdu. Öztaylan’ın konuşmasına yine geri dönüp, bu konuşmayı her yönüyle, hem partisi hem de Bandırma açısından sorgulayıp, yorumlayacağız.
Esen kalın…