YENİ Adli Yıl Balıkesir’de törenle başladı. Atatürk Anıtı’nda düzenlenen törende Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Alpaslan Kaplan bir konuşma yaptı. Başsavcı Kaplan, Balıkesir’de 15 Temmuz sonrasında FETÖ’ye 3 bin 28 dava açıldığını, bu davaların 562’siyle ilgili kovuşturmanın devam ettiğini söyledi. Başsavcı Kaplan ayrıca 1.193 soruşturmayla ilgili işlemlerin de sürdüğünü kaydetti.
Törende konuşan Baro Başkanı Erol Kayabay ise herkes için adalet, adalet için avukat anlayışının toplumun her kesimi tarafından benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Kayabay, “Biz avukatız, güce tapmayız, biat etmeyiz. Hak arama yolunda boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Herkes için adalet talebimizden asla vaz geçmeyeceğiz. Yargının kurucu unsuruyuz, yıkıcı unsurların karşısında da hep biz olacağız” diye konuştu.
2019-2020 Adli Yılı açılışı düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Atatürk Anıtı’nda düzenlenen törende yargı mensupları ve avukatlar anıta çelenk sundu. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Alpaslan Kaplan 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gerekli çalışmaları yapmaya devam ettiğini söyledi. Kaplan darbe girişiminde bulunan ve onlara yardım edenlere yönelik toplamda 3 bin 28 dava açıldığını ve bu davaların 562’sinin kovuşturmasının devam ettiğini belirtti.
Atatürk Anıtı’nda bir araya gelen yargı mensupları, avukatlar ve adliye çalışanları anıta çelenk sunduktan sonra saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı’nı okudu. Yeni Adli Yılın açılışına Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Alpaslan Kaplan, Adalet Komisyonu Başkanı Ertem Küçük, İdare Mahkemesi Başkanı Mustafa Hastaoğlu, Balıkesir Barosu Başkanı Av. Erol Kayabay katıldı.
Cumhuriyet Başsavcısı Alpaslan Kaplan: “FETÖ/PDY davaları devam ediyor”
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Alpaslan Kaplan Yeni Adli Yıl açılışında yaptığı konuşmada Balıkesir’de yürütülen FETÖ/PDY davalarına dikkat çekti. Kaplan konuşmasında şunları söyledi:
“Yargının en temel görevi hukuku ve adaleti tesis etmektir. Sağlam bir hukuk sistemi ve güvenilmeyen bir yargıya sahip toplumların yaşamlarını devam ettirmeleri mümkün değildir. Şeffaf ve güvenilir bir yargı anlayışıyla adaletin tesisi toplumda yalnızca hukuk kurallarının uygulanmasıyla gerçekleşen düzeni sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bireyin geleceğe dair umutlarını da artıran, toplumda birlikte ve hukuk düzeni içerisinde yaşam arzusunu devam ettiren bir etkiye de sahiptir. Adaletten yoksun olan toplumlar sadece haklarını ve kamu düzenlerini kaybetmiş olmazlar. Hak kavramlarının yanında geleceğe olan inançlarını, geleceğe dair tüm beklentilerini ve zaman içerisinde varlıklarını da kaybederler. Bizler yargı mensupları olarak her zaman aynı ve herkes için eşit adalet ilkesini gözeterek; bağımsızlık, tarafsızlık ve objektifliği tüm çalışmalarında benimseyen, şeffaf bir yargı anlayışı içinde adaleti sağlama görevini yerine getirmeye çalışmak en temel görevlerimiz arasındadır.Yeni Yasama döneminde yasalaşmasını beklediğimiz ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafındankamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde belirtilmiş olan reformların hayata geçmesiyle etkin ve güvenilir yargı hedefine ulaşılacağına inanıyorum.
15 Temmuz hain darbe girişimiyle milletimizin bağımsızlığına ve özgürlüğüne göz diken vatan hainleri ülkemizin meşru yönetimine zorla değiştirerek devletimizi ve milletimizi yok etmeye çalışmışlardır. Bu konuda ülkemiz yargısı da anayasa ve yasalara uygun olarak görevini yerine getirmiş ve bundan sonraki süreçte de yerine getirmeye devam edecektir. Cumhuriyet Başsavcılığımız devletimize, meşru hükümetine, halkımıza yönelik bu kalkışmaya teşebbüs edenlere, onlara destek verenlere karşı kanunlar dairesinde üzerine düşeni büyük bir özveriyle yerine getirmektedir ve soruşturmaları titizlikle yürütülmektedir. Balıkesir’de FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarına yapılan soruşturmalar neticesinde Cumhuriyet Başsavcılığımızca FETÖ/PDY mensuplarına yönelik olarak toplamda 3 bin 28 dava açılmış, bu davaların ekseriyeti karara bağlanmış, halen 562 davanın kovuşturması devam etmektedir. Açılan davalar yanında bin 193 soruşturma dosyasında da işlemler devam etmektedir. Bu dosyalar tekâmül ettiktensonra gerekli işlemler Cumhuriyet Başsavcılığımızca yerine getirilecektir.
2018-2019 Adli Yılında tüm meslektaşlarımız olağanüstü gayret ve önemle adaletin tecelli etmesi için zaman mefhumu gözetmeksizin emeklerini sarf ettiler. Ülkenin birlik, barış ve huzur içinde, güçlü ve sağlıklı olması, devlet-toplum ilişkilerinin hukuk temelinde işlemesinin ve kamu düzeninin sağlanmasının en önemli kriterinin adaletin mazeretsiz ve geciktirilmeksizin tecelli etmesinden geçtiğine inanan meslektaşlarımın adaletin en kısa sürede tecellisi için yeni adli yılda da aynı özveri ve gayreti göstereceklerine inanıyorum. 2019-2020 Adli Yılının milletimize, fedakarca görev yapan hakim, Cumhuriyet Savcısı, Avukat ve yargı çalışanlarına hayırlı olmasını, adaletin, hakkın, hukukun tartışılmadığı, mutlak adalet hedefinin en üst seviyede gerçekleştiği bir yıl olmasını diliyorum.”
Balıkesir Barosu Başkanı Av. Erol Kayabay ise konuşmasında adalet kavramına dikkat çekti. Kayabay şunları söyledi:
“Balıkesir yargı camiası olarak adli yıl açılışında kuvvetler ayrılığı ilkesinin yargı ayağını oluşturan üç unsurun bir arada olmasından dolayı büyük bir kıvanç duyuyoruz. Ülkemizde ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine’ geçildikten sonra yürütmenin aşırı güç kazanmış olması kuvvetler ayrılığı prensibinin erozyona uğramasına neden olmuş, bunun doğal sonucu olarak da yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı tartışılır hale gelmiştir. Her şeyden önce yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının, adil yargılanma hakkının, evrensel hukuk ilkelerinin tartışılır hale geldiği günümüzde kuvvetler ayrılığı ilkesini temel hak ve özgürlüklerinteminatı olarak gördüğümüzü belirtmek isterim.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞI BİR TÜRLÜ SAĞLANAMADI
Toplum nezdinde adalete güvenin yüzde 30’lara düşmesinin nedeni, hukuk sistemimizde en büyüksorun olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının birtürlü sağlanamamış olmasıdır. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki hassasiyetimiz nedeniyle Külliye’de yapılacak yargı yılı açılışı davetine katılmadık. Adli yıl açılışında her şeyden önce söylemek istediğimiz tek şey ‘herkes için adalet, adalet için avukat’ anlayışının toplumun her kesimi tarafından benimsenmesi gerekliliğidir.
İSTEĞİMİZ AVUKAT, YARGIÇ VE SAVCI ÜÇLEMESİNİN HER TÜRLÜ BASKIDAN VE ENGELDEN UZAK TUTULMASIDIR
Adli yıldan beklentilerimizi bazı başlıklar altında sıralamak isteriz ki; avukat, yargıç ve savcı üçlemesinin her türlü baskıdan, her türlü etkiden ve her türlü engelden uzak bağımsız bir şekilde toplumsal güven, huzur ve iç barışı sağlamaya yönelik olarak bir arada olmaları isteğimizdir. Yeterli altyapıdan ve öğretim üyesinden yoksun çok sayıda hukuk fakültesinin varlığına ilişkin tüm çekincelerimiz dururken, sadece 2019 yılı içinde 6 hukuk fakültesi daha açılmıştır. Hukuk fakültelerine yönelik hassasiyetimizin dikkate alınmasını istemekteyiz. Yargı bileşenlerinden hakim ve savcıların mesleğe kabulü ile başlayan atama ve yer değiştirmelerinden, disiplin soruşturmalarına kadar uzanan geniş bir açının güven vermediği atmosferde, hukuk gelişip serpilmez. Bu nedenle hakim ve savcı sınavlarında, mülakatlarda, hakim ve savcıların terfi ve tayinlerinde yüksek yargıya üye seçiminde bilimsel ölçütlerde ve liyakatta önem verilmesini istemekteyiz. Genç avukatların ve stajyer avukatların, ekonomideki duraklamaya, sayının çokluğuna ve yargıya duyulan güvenin azalmasına bağlı olarak yaşadıkları ağır maddi sorunlardan bir nebze kurtulabilmesi için KDV düzenlemesini, CMK’da görev alan avukatların ücret tarifesinin yükseltilmesini istiyoruz.
Özellikle son zamanlarda artan avukatlara ve Barolara yapılan saldırılarda yasadan kaynaklanan farkındalığın derhal uygulanmasını istiyoruz. Anayasamızın laiklik ve eşitlik ilkelerini ihlal edecek, hukuk birliğini ortadan kaldıracak, özellikle kadınlarımızın kazanımlarını sona erdirecek, bizce kadın ve çocuklara yönelik şiddet, taciz ve istismara yol açacak düzenlemelerin ve tekliflerin hiç gündeme gelmemesi gerekmektedir. İstanbul Sözleşmesinin uygulamada esas alınmasını istiyoruz.
Halkın hak arama hürriyetine getirilmiş kısıtlamalardan vaz geçilmesi en büyük isteğimizdir. Bizlerin üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Biz avukatız; güve tapmayız, biat etmeyiz. Hak arama yolunda boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Herkes için adalet talebimizden asla vaz geçmeyeceğiz. Yargının kurucu unsuruyuz, yıkıcı unsurların karşısında da biz olacağız.”