TURHAN ÇÖMEZ SİYASETİN TOZUNU ATTIRIR MI?

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU

 

ON İKİ yıl boyunca Ergenekon kumpasından kaçıp İngiltere’de yaşadı.

On iki yıl boyunca Türkiye’ye ince ince mesaj yolladı; enformasyonu hiç kesmedi.

On iki yıl sonra davullu zurnalı, konvoylu şenlikli bir karşılama ile memlekete geri döndü.

Hani bir anlamda mahpus damındaymış da, tahliye olmuş, darbuke dümbelek hasretlik gideriyor gibi bir nevi.

Sevenleri yollara dökülmüş, O’nu kucaklamak için sıra bekliyor.

Erkeği kadını, yaşlısı genci sarılıp öpüyor.

On iki yıl sonra vatan toprağına ayak basıyor.

Gurbetlik var serde, hasretlik var.

Ama öyle aortları çökmemiş, gözünün feri sönmemiş, kelinin parıltısı göz yakıyor, cildinde tek kırışık yok. Şık şıkıdımlıktan taviz de vermemiş.

On iki yıl önceki Turhan Çömez yani.

Beklersin ki, on iki yıllık mağduriyet ve zorunlu göçün ardından omuzları çökmüş, kamburu çıkmış, çilesi yüzünün her zerresine yansımış biri çıksın gelsin.

Tam tersine, daha besli, daha diri, daha enerjik bir adam çıktı geldi İngiltere ellerinden.

 

***

ERGENEKON’un FETÖ kumpası olduğunu bilmeyen yoktu. Buna bir tek iktidar inanmıyordu o zamanlar.

Çömez de FETÖ’nün hedefiydi malum. Ulusalcı çıkışları olan, milli damarı savunan kim var kim yoksa zaten FETÖ’nün hedefiydi.

Kendi partisinin kurmaylarından çok, muhalefettekilerle zaman geçiriyordu. Milletvekilliği yaptığı dönemde muhalefetten daha fazla soru önergesi vermiştir; o derece yani.

Doğu Perinçek’le ‘vatan – millet’ konferansları veriyordu meselâ.

Ergenekon kumpasıyla alaşağı edilen paşalarla sık sık görüşüyor, birlikte organizasyonlar düzenliyordu o günlerde.

İktidarın haz etmediği kim var kim yoksa sıkı fıkıydı.

Velhasılı aykırı adamdı; böylesini pek görmediğimiz için tavrı hoşumuza gidiyordu.

Milletvekili olduğu yılları hatırlayın.

Uluslararası takılıyordu.

Bir bakmışsın Filistin’de, bir bakmışsın Kuzey Irak’ta.

Endonezya, Avrupa, Amerika.

Tsunaminin ertesi günü Sumatra Adası’ndaydı. Dalgaların yerle bir ettiği Aceh bölgesinde yardım malzemeleri dağıtıyordu.

Kuzey Irak’a giden yardım tırlarında konvoy başı oluyordu.

Bir gün Uzak Asya’da, ertesi gün Balıkesir’de bir kahvehanede çay içebilecek hızda…

Siyaset sahnesindeki şovlarıyla hem refiklerine, hem rakiplerine nal toplatıyordu yani.

 

***

GENEL cerrahlığı da elden bırakmadı hiç. Milletvekiliyken tuttuğunu ameliyat masasına yatırırdı.

Çok yazdık o zamanlar Çömez’in ameliyat şovlarını.

Sağlık, eğitim, tarım, ekonomi, dış ilişkiler mevzuları falan; hep eleştirirdi yani.

Devrin Maliye Bakanı Unakıtan’la papaz olmuştu; durmadan soru önergesi veriyordu.

Aslında bu hallerini AK Parti içinde tasvip eden de pek yoktu. Göze batıyordu, sinir bozuyordu, arıza çıkarıyordu.

1 Mart teskeresinde muhalefetle birlikte hareket etti; kendi partisiyle ters düştü hatırlayın.

Ama ne yalan söyleyeyim, o formatta bir milletvekili çıkmadı Balıkesir’den. Hani son yıllarda CHP Milletvekili Ahmet Akın bir parça bu formatta siyaset yapıyor gibi ama.. Çömez’in çırağı olamaz.

 

***

EN çok da bu yurtdışı görevler, gidip gelmeler, oralardan mesaj vermeler, milletin kafasını bulandırıyordu tabi. Hani biz de yazıp çizdik o zamanlar, “bu adamda bir gizemli taraf var, acaba ne” falan.

İki bin beş senesinin ocak ayında üç beş gazeteciyi de yanına katıp Endonezya’ya götürdüydü. Biz de oradaydık. On saatlik uçuş sırasında bu minvalde çok sorular sorduk Çömez’e..

Çözemedik.

 

***

SONRA Ergenekon’u peydahladılar. Milyonlarca sayfadan oluşan iddianameler.. Olur olmaz yığınla suçlama. Kapkara günlerdi.

Çömez de kumpasa gelenlerden oldu.

Alıp götürecekler, sorgu sual, gözaltı.. Sonra kodes günleri.

Erken uyandı işe, “dil öğreneceğim” diye valizi toplayıp İngiltere’ye gitti.

Gidip o gidiş.

Ara ara sosyal medyadan, basından sinyal çaktı hep.

Pek çok haber yapıldı hakkında.

Önceleri iş bulamadığı, zor günler geçirdiği yazıldı çizildi. Sonra ‘sünnetçi’ dediler; bir baktık hastanede operasyonlar yapıyor. Durumu kurtarmış, mesleğine kavuşmuş, oturma ve çalışma iznini kapmış.. Rahata ermiş yani.

İçinde birikmiş öfkeler vardır tabi. Söyleyemedikleri şeyler dolup taşıyordur.

Kolay şey mi, milletvekiliyken yurtsever, millici falan, sonra Ergenekon muhabbeti, “terörist” yaftası hop boynunda.

Yazdıydık o zamanlar, “kaçan kahraman olamaz” diye.

Ergenekon’dan tutuklayıp içeri attıkları nice isimler vardı Silivri’de. Siyasetçisi, askeri, gazetecisi, bilim insanı, şusu busu. Onlar kaç yıl içerde kan kustu; bizimki yurt dışına kaçtı.

E öyle yani.

 

***

ŞİMDİ, sürgündeki siyasi lider pozunda “vatanıma döndüm” diyor.

Hasret kaldıklarıyla tek tek kucaklaşsın; sonra seyreyleyin Çömez’i.

Herkesin aklında o soru: “Siyaset yapacak mı?”

Bu saatten sonra gidip herhangi bir hastanede doktorluk yapar mı?

Adam dolmuş taşmış. “Köyümde, tarla tapa işlerine bakacağım, ekip biçeceğim, kendi halimde yaşayıp gideceğim” demez yani. Kaybolup gitmez.

İllaki o siyaset sahnesinde yerini alacak.

Zamanı kolluyordur, fırsatını bekliyordur, yeni gelişmeleri takip ediyordur.

Hem zaten yeni parti işleri falan, teklif üstüne teklif geliyordur.

Biz de izleyip öğreneceğiz sorunun yanıtını.

Belki de yeni bir siyasi projeyi de yanında getirmiştir, kim bilir…

 

***

NE diyelim.. Memlekete hoş geldin.

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
TURHAN ÇÖMEZ SİYASETİN TOZUNU ATTIRIR MI?
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!