Bugün günlerden 30 Ağustos. Tarihimizde olmazsa var olmayacağımız önemde bir askeri zafer, tarihte dönüş noktası. Akşam televizyon kanallarında gezindim, bu güne özel birşeyler istedi gözüm, gönlüm, kulağım.
Ama yüzlerce kanal var, hepsi sıradan yayınlarında; dizi, reklam, yarışma, ekonomik durum sohbetleri, Suriye- Irak yorumları, Putin tahminleri, yemek tarifleri, İdlib’in geleceği, kura çekimleri, S400 füze yorumları… vs.
Hele NTV de haberlerde 5. sırada verdi 30 Ağustos Zafer Bayramımızı. Acaba yabancılar aldı da aldıkları ülkeden mi yayın yapıyorlar diye düşündüm bir ara.
Yüzlerce kanal var ama Askeri Bandolardan marşlar bekledi kulağım, yüreğim, aradım… yok. Hatta Ayten ALPMAN’ın “Bir Başkadır Benim Memleketim”, hemşehrimiz Müşerref AKAY’dan “Türkiyem”i duymak istedi kulağım. Yok. Müzik olarak kulağıma hoş gelen bir unsur rastlamadı.
Bu yazıyı kaleme aldığım şu akşam saatlerinde, tarihimizi aktaracak, milli yönümüzü coşturacak “Kurtuluş”, “Cumhuriyet” filmlerini aradım, trt de dahi yayınlanmıyor. Çanakkale ve bilgisayar bağlantılı, uydurma (fantastik) taze bir film yayınlanıyor. Üzüldüm.
Kanallarda gezerken sadece Kanal B de Zafer Bayramımızı kutlayan, kısa bir siyah beyaz belgesel yayınlandı. Bir kanalda da bir belediye tarafından canlı yayın kutlamalar, konserler vardı, zaman zaman marş çalındı, Teselli buldum, sağolsunlar.
Diyanetin cuma vaazında ise 30 Ağustos, Türklerin Zaferi, Mareşal Gazi Mustafa Kemal’den hiç bahsetmemiş. Oysa bugün sıradan bir gün değil.
“Tarihini bilmeyen bir millet,yok olmaya mahkumdur” demiş dünya tarihini değiştiren, işgalci ülkelerin çarklarına çomak sokan, ordusu dağıtılmış sultanlar çiftliğinden Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK.
Sadece büyük taarruzun başlangıç tarihini istihbaratik bilgi yönünden perdelemek için Ankara’da diplomatik temsilcilere balo düzenleme fikrinin dahi; sadece bu bir tek konunun dahi, üstün zeka olarak dünyanın büyük devletlerinin askeri okullarında ders olarak okutulduğu bilinmektedir. Biz kıymetini ne kadar biliyoruz?
Ankara’da yaşayan, Kuvayı Milliye topraklarında doğup büyümüş sıradan bir Türk vatandaşı olarak, her milli bayramdaki gibi bugün Atamı ziyaret ettim, saygılarımı, şükranlarımı sundum. Benim gibi Ankara’da ve müsait olanlar; ülkemizin her bir yerinden gelenler bugün Anıtkabir’de coşkulu bir yoğunluk oluşturdu. Pek çok hemşehrimizle, arkadaşımla karşılaşmak ise ayrı bir güzellikti.
Devletimize, Bayrağımıza, Atamıza sevgimiz, bağlılığımız hiç azalmayacak. Yeni kuşaklara da aktarmaya çalışacağız. 97 yıl önce bugün düşman denize süpürülmeye, yurdumuz işgalden temizlenmeye başlandı.
İlimizde de 3 Eylül’de Dursunbey ile başlayan 18 Eylül’de Erdek ile sonlanan Balıkesirimizin Kurtuluş Günleri için 6 Eylül’de Anıtkabir’de Atamıza ve silah arkadaşlarına Şükranlarımızı sunacağız. Ne kadar teşekkür etsek azdır.
Tarihimizi bilmeli, unutmamalı, unutturmamalı, sahip çıkmalıyız.
| Tepki verilmemiş
Tepki Ver