ORGANİZE Sanayi’yi geçip Savaştepe istikametine ilerlerken, Dereçiftlik tarafına dönüşte bir kavşak var.
Kavşak yeni.. Kısa süre öncesine kadar tek şeritliydi burası. Üstünde korkuluksuz ve sık sık kazaların yaşandığı bir köprü vardı. Karayolları şeritleri çiftledi, kavşak düzenlemesi de yaptı.
Kavşak çalışması sırasında Dereçiftlik’e ve peşi sıra diğer köylere ulaşımı sağlayan yolun girişindeki ormanlık alanda çok sayıda ağaç kesildi.
Kesilen ağaçlar odun oldu!
İşte o ormanlık alandan söz edeceğim bugün.
ÇAM ağırlıklı bir ağaç dokusu hakim. Manzarası gayet güzel.
Buraya, Dereçiftlikli şehit Piyade Uzman Çavuş Şeref Dede’nin ismi verilmiş. Tabelayı zaten yolda görüyorsunuz; Şehit Piyade Uzman Çavuş Şeref Dede Ormanı yazıyor üstünde.
Şeref Dede, 2004 yılında Van’ın Başkale ilçesinde hudut güvenliğini sağlarken şehit düşen bir hemşehrimiz.
23 yaşındaymış şehit düştüğünde.
Allah rahmet eylesin; mekanı cennet olsun.
***
RAMAZAN ayındayız. Bu kutsal günlerde, kamu yöneticileri şehit yakınlarını ziyaret ediyor, onları iftar yemeklerinde ağırlıyor, yalnız bırakmıyorlar.
Öyle olması lazım zaten; hiçbir şehidin unutulmaması lazım. Onlar, bu vatanı korurken, hepimizin güvenliğini sağlarken, hain pusularda, çatışmalarda canlarını veren yiğitler.
Caddelere, sokaklara, parklara, köprülere, koruluklara, her yere isimlerini veriyoruz.
İsim vermek, tabela çakmak yetmiyor.
Şehidin ismini verdiğin yere iyi bakacaksın.
Bakıyor muyuz?
***
İŞTE Şehit Uzman Çavuş Şeref Dede’nin ismini taşıyan ormanlık alan.
Burası her zaman bakımlı, tertemiz, pırıl pırıl bir dokuya sahip olması gerekirken, şehir çöplüğünün minyatürü havasında!
Gelen atıyor, giden atıyor.
O yoldan hergün Belediye’nin çöp kamyonları gelip geçiyor. Bir günden bir günü, başlarını çevirip ormanlık alandaki çöp yığınlarını fark ettiler mi?
Temizlik işi, yalnızca konteyner boşaltmaktan ibaret bu memlekette.
***
SORUMLULUK Altıeylül Belediyesi’nde olmalı. Zira bölge, Altıeylül sınırları içinde kalıyor.
Başkan Hakan Şehirli de kim bilir kaç kez geldi geçti o yoldan.
Dönüp baktı mı?
Çöp yığınları dikkatini çekti mi hiç?
Görseydi, “burayı hemen temizleyin arkadaşlar, şehidin ismini taşıyan bir ormanlık alan pırıl pırıl görünmeli” der ve talimatını verirdi kuşkusuz.
Bakmakla görmek farklı şeyler.
Belediyeciler bakıyor!
***
BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Ahmet Akın’a haber verelim o zaman.
Ya kendi ekiplerine talimat versin, ya Altıeylül Belediyesi’ne “orayı temizleyin” çağrısı yapsın; ya da ne bileyim, bir şeyler yapsın işte.
Ama önce gidip incelesin, görsün oradaki nahoş görüntüyü.
***
BÜYÜKŞEHİR’in de, ilçe belediyesinin de yeterli teçhizatı, ekipmanı ve kadrosu var. Orada kapsamlı bir temiz ve iyileştirme çalışması yapabilecek donanıma sahipler.
Yine de ‘el birliğiyle’ bir çalışma istenirse, biz hazırız. Takarız naylon eldivenleri ellerimize, alırız çöp torbalarını, ahaliyle birlikte imece usülü temizlik yaparız; gocunmayız.
Atma Derneği ile işbirliği yaptılardı.. Dernek Başkanı, yöneticileri falan, ‘atma’ diye çağrı yaptıydı Balıkesirlilere. Günübirlik bir etkinlik olarak kaldı; Atma’cıların daha da esamesi okunmadı memlekette.
Eh madem işbirliği içindesiniz, onları da çağırın, birlikte temizleyelim ormanı!
Olmaz mı?
***
YOLUN girişine kocamanın kocamanı bir tabela çakmak lazım ayrıca. “Çöp ve moloz atmayın” uyarısı yapmak lazım.
Tabelalar yeterli oluyor mu; hayır.
Yine atıyor vatandaş, yine atıyor.. Atarken, “burası şehidin isminin verildiği bir mekan, atmayayım, kirletmeyeyim” demiyor.
İçiyor birayı, şişeyi fıydırıp atıyor. Arabadaki çöpü fırlatıyor.
Moloz döküm sahasına üç kuruş ödememek için, kamyonu – traktörü yanaştırıp molozunu oraya döküyor.
Evindeki eskimiş yatağı yorganı ve dahi kullanılamaz haldeki koltuğu kanepeyi ormanlık alana atıp giden var!
Evsel atıklar, ambalaj atıkları, yemek artıkları, çer çöp, ne ararsan.
Rüzgar esince o poşetler, karton kağıt parçaları çevreye yayılıyor.
Daha geniş bir alan kirleniyor doğal olarak.
***
ŞEHİT Şeref Dede’nin kemikleri sızlıyordur şimdi.
Madem ismini verdiniz oraya, temiz tutun. Temiz tutulmasını sağlayın.
Vatandaşları uyarın; kirletmemeyi öğretin.
Benim diyeceğim bu kadar şimdilik. Gelişme olursa haber vereceğim.
Selam ederim.