TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLERE YÖNELMEK, LAVANTALAR, PAPATYALAR ÜRETMEK, ‘AROMATERAPİ’ ADIYLA FESTİVALLER ŞENLİKLER DÜZENLEMEK İYİ GÜZEL DE… BÖLGEDE 30 BİN ZEYTİN ÜRETİCİSİNE VERDİĞİNİZ ‘ZEYTİN SİNEĞİYLE MÜCADELE’ SÖZÜNÜZÜ YERİNE GETİRMEYECEK MİSİNİZ?
EDİP UĞUR’un zeytin sineğiyle mücadele için başlattığı seferberlik kaç yıldır zeytin üreticisinin yüzünü güldürüyor. Havadan ilaçlamayla zeytin ve zeytinyağı kalitesinin kat kat arttığı da bir gerçek. Bölge ve ülke ekonomisi için önemli bir katma değer yaratan zeytin için bu dönem de Büyükşehir Belediyesi’nden ilaçlama desteği bekleniyor. Ancak Büyükşehir yönetimi, üreticinin bu beklentisine karşılık vermiyor.
BORÇLARI ve kaynak yetersizliğini bahane eden, 31 Mart seçimleri öncesinde zeytinciye “daha iyisini yapacağız” sözü veren, şu anda ise adeta “başınızın çaresine bakın” diyen Büyükşehir Belediyesi’ne, Edremit Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker şu mesajı gönderiyor: ““Körfez bölgesinin böyle bir var yılında iki yüz milyon lira katma değer yaratacak bir kalite kaybı yaşatırsan, bu bölgede yaşayan insanların hem gönlünden düşersin, hem de üretici ile gönül bağını koparırsın. Tarımsal hobi ve entelektüel gösterimden uzaklaşıp, bir an önce bölgede yaşayan kırsaldaki insanların temel tarımsal sorunlarına çözüm odaklı sonuçlarla sahip çıkacak ve bize bu konuda geçmiş yönetimleri aratmayacak bir Büyükşehir; sorunları Ankara’ya taşıyacak, çözüm üretecek milletvekillerine büyük iş düşüyor.”
******
Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
HER şeyin bir kemireni var.
Doğanın dengesi böyle.. Tüm canlılar, birbirini kemirerek dengeyi sağlıyor.
Ama bazen denge fena bozuluyor.
O zaman da dışarıdan müdahale gerekiyor.
Mevzumuz zeytin.
Hani şu mitolojik masallardan alıp şifanın kaynağına kondurduğumuz, lafa gelince varlığıyla gurur duyduğumuz, barışı simgelediğimiz, meyvesiyle mutlandığımız, yağıyla sağlık aradığımız, bazen yol açmak, madenlere geçit vermek için binlercesini, on binlercesini kesip atmaktan çekinmediğimiz, kutsallaştırıp ‘dokunulmaz’ kılarken her şekilde dokunup doğanın emanetine hıyanet ettiğimiz zeytin!
Bunun bir sineği oluyor malum.. Hele de var yılında kurutmazsan kökünü, meyvesini çürüten, rekolteyi düşüren, yağın kalitesini bozan, ekonomiyi temelden sarsan, zeytin üreticisi ve emekçisinin hayallerini yıkan bir sinek bu.
Sinek zeytini kemirdikçe, hasat sonrası cüzdana girecek banknotların da kemirildiği aşikâr.
***
BİZİM buralar zeytinin anavatanı sayılır. Havran’a yaklaşırken başlayan yeşil kadife örtü her yanı kaplar.
Binlerce ailenin geçim kaynağıdır. Direkt olarak otuz küsur bin, dolaylı iki yüz bin kişi zeytinden doyurur karnını.
Zeytinci için gelir kapısıdır da, bu memleket, bu vatan, bu millet için değil mi?
Ekonomiye yüzlerce milyon liralık katkıdır, katma değerdir.
İkinci konutlar, yazlık siteler, devremülkler, oteller moteller için kesip atmaktan çekinmediğimiz.. Yeşil kadife örtüyü kaldırıp yerine betonları inşa ettiğimiz şu ortamda.. Elde kalan zeytin varlığını korumak, geliştirmek, yaşatmak, geleceğe taşımak hepimizin görevi olsun.
***
DURDUK yerde zeytinden, sinekten falan neden söz ediyoruz?
Edremit Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker, sosyal medyada yaptığımız bir paylaşımın altına yorum yapmış.
Zeytin sineğiyle mücadelede son durumu anlatıyor.
Daha doğrusu, Büyükşehir kurulalıberi sürdürülen sinekle mücadelede bu sefer “biz yokuz” diyen Büyükşehir Belediyesi’ne çağrı yapıyor.
Şunu söylüyor açıkça:
“Milli servet değerindeki bu ilin olmazsa olmazı zeytinciliğin sorunlarını görmezden gelemezsiniz.”
Demek ki Büyükşehir Belediyesi zeytinciliğin sorunlarını görmezden geliyor.
Bunu sokaktaki adam değil, Ziraat Odası Başkanı söylüyor.
Dikkate almaz mısınız?
***
BAKIN ne diyor Ali Yılmaz Diker:
“Balıkesir’i yönetenler maalesef her geçen gün kırsalda yaşayan insanların sorunlarını çözmek şöyle dursun, aldıkları yanlış kararlarla önümüzdeki günlerde sorunların daha çok çözülemeyecek bir noktaya getirip sorun yumağı oluşturuyorlar. Balıkesir il olarak tarımsal ürünler ve tarımda çalışıp karnını doyuran insanlardan oluşuyor. Zeytinciliği ile ünlü bu şehirde otuz iki bin ailenin temel geçim kaynağı olan ve iki yüz binden fazla kişinin zeytinden karnını doyurduğu bu şehri yönetenler, ‘zeytin sineği’ne karşı ilaçlamayı ekonomik sebeplerden dolayı göz ardı edip yapamayacağını açıklıyor.”
Kim onlar?
Büyükşehir Belediyesi’ni yönetenler.
Büyükşehir Yasası çıktığından bu tarafa zeytin sineğiyle havadan ilaçlama yoluyla mücadele ediliyor. Büyükşehir’in ilk Başkanı Edip Uğur, zeytin üreticisinin çağrılarını dikkate almış, önemli bir ekonomik kaynak olan zeytini korumak ve rekolteyi arttırmak adına zeytin sineğiyle mücadeleye başlamıştı.
Edip Uğur bunun için önemli bir kaynak ayırdı bütçeden. Bakanlık ve Balıkesir’deki bağlı kurumlarıyla işbirliğine gidip havadan ilaçlama çalışmaları yapmıştı.
Bunun için gerekli uçak, ilaçlama mekanizmaları ve ilaçlar temin edildi, hem Körfez hem de Bandırma – Erdek bölgesinde zeytin sineğiyle mücadeleye girişildi.
Zeytinci bu işten memnun oldu. İlaçlama sayesinde zeytin rekoltesi artmış, zaten kalitesi kendinden menkul zeytinyağı daha da kaliteli kıvama gelmişti.
Bu işlem bu zamana kadar sürdü. Yani, Büyükşehir Belediyesi mevzuya el attı, zeytincinin yüzünü güldürdü.
Şimdi durum ne?
Ali Yılmaz Diker’in söylediğine göre, Büyükşehir Belediyesi yetkilileri “bu iş için kaynak ayıramayız, ilaçlama yapamayız” demiş.
Tüm bölgenin havadan ilaçlaması için gereken üç – beş milyon liralık kaynak, önceki yıllarda kolayca bulunabiliyordu.
İki milyar lirayı aşan borç yekünüyle Büyükşehir, şimdi herkese aynı şeyi söylüyor: “Borç çok, para yok…”
***
BAŞKAN Diker şu eklemeyi yapıyor:
“31 Mart seçimlerinden önce bölgemizi ziyaret edip üreticiyle görüştüklerinde, bugüne kadarki mücadele çalışmalarından daha iyisini yapacakları sözünü vermişlerdi.”
Yani, milletten oy isterken, havada uçuşan vaatlerin arasında zeytin sineğiyle mücadele sözü de var.
Şimdi o söz yerine getirilmiyor.. Verilen vaatler sandığa kadar.
İstanbul’un kaybedeni, eski Başbakan Binali Yıldırım ne demişti:
“Seçim kampanyalarında söylenenle, sorumluluk omuzlara yüklenince söylemleriniz hiçbir zaman aynı olmaz. Bu siyasetin gereğidir. Siyasetle hakikat her zaman birbiriyle örtüşmez.”
Zeytin konusunda da siyasetle hakikat birbiriyle örtüşmeyecek belli ki.
***
“AMA tarımsal hobilere, entelektüel tarımsal gösterimlere kaynak buluyorsunuz” diye sitem ediyor Başkan Diker.
O cümle şöyle: “Körfez bölgesinin böyle bir var yılında iki yüz milyon lira katma değer yaratacak bir kalite kaybı yaşatırsan, bu bölgede yaşayan insanların hem gönlünden düşersin, hem de üretici ile gönül bağını koparırsın. Tarımsal hobi ve entelektüel gösterimden uzaklaşıp, bir an önce bölgede yaşayanr kırsaldaki insanların temel tarımsal sorunlarına çözüm odaklı sonuçlarla sahip çıkacak ve bize bu konuda geçmiş yönetimleri aratmayacak bir Büyükşehir; sorunları Ankara’ya taşıyacak, çözüm üretecek milletvekillerine büyük iş düşüyor.”
***
HAFTA SONU Körfez’de Aromaterapi Festivali vardı malum. Büyükşehir tam kadro bitki festivalindeydi. Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinin öneminden falan söz etti uzun uzun. Ankara’dan konuklar vardı, Balıkesir protokolü oradaydı. Şarkılar, türküler, yarışmalar, sunumlar, konuşmalar falan.. Festival iyiydi, güzeldi.
Ama onca lafın, onca sözün, onca cümlenin içinde bir kere bile ‘zeytin’ sözcüğü geçmedi.
Pardon geçti.. ‘Zeytin Çekirdekleri’ adlı Müzik Grubu konser verdi!
Körfez’de tıbbi ve aromatik bitki üretimi için önemli miktarda kaynak ayırabilen Büyükşehir Belediyesi, zeytin gibi bölge ve ülke ekonomisi için en önemli tarımsal varlık için kaynak ayıramıyor.
Başkan Yücel Yılmaz’dan bu konuda hem bir açıklama, hem de bölgedeki üreticinin beklentisine yanıt verecek girişimler bekleniyor.
Zeytin üreticisine, “bakın başınızın çaresine” diyemezsiniz.