Balıkesir Tabip Odası’nın 14 Mart Tıp Bayramı kutlama etkinlikleri arasında yer alan resim ve kompozisyon yarışmasının bu yıl İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından uygun görülmemesi üzerine yönetim kurulunca açıklama yapıldı.
Bu yıl ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik “Aşı” temalı resim ve kompozisyon yarışmasının İl Milli Eğitim Müdürlüğünce eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yoğunluğu nedeniyle uygun görülmemesi Tabip Odası yönetimince kınandı. Tabip Odası Başkanı Muhammet Can bu yılki etkinliğin kabul görmemesinin nedenlerini sorguladığı açıklamada aşı konusunda yaşanan tartışmaların etkisinin bulunup bulunmadığını sordu.
Basın açıklamasına koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine değinerek başlayan Tabip Odası Başkanı Muhammet Can aşı reddi konularında değerlendirmelerde bulundu. Başkan Can açıklamasında İl Milli Eğitim Müdürlüğünün aldığı kararı kınadıklarını ifade etti.
“KENDİ AŞIMIZI KENDİMİZ ÜRETEMİYORUZ”
Koruyucu sağlık hizmetlerinde teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin bir arada verildiğini kaydeden Tabip Odası Başkanı Muhammet Can, “Bireylerin koruyucu sağlık hizmetlerine kolayca ulaşabildikleri düşük maliyetle etkin ve yaygın sağlık hizmeti sunumudur. Tedavi hizmetleri ise pahalı yöntemdir. 27 Mayıs 1928 tarihinde kurulan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü 1990’lı yıllara toplam 17 farklı tip aşı üretilmekteydi. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün çağa uygun teknolojilerle yenilenmemesi sonucu olarak 1995 yılında semple tipi kuduz aşısı, 1996’da DBT üretimi durduruldu, 1998 yılında eski teknoloji ile üretilen BCG aşısı üretimine ekonomik olmaması nedeniyle son verilmiştir. Sonuç olarak Refik Saydam Hıfzıssıhha Kurumunda aşı üretiminin durdurulduğu 1998 yılından beri Türkiye’de lisanslı bir aşı üretilememektedir. Aşı üretiminin sona ermesinden sonra aşıların satın alınarak temin edilmesine başlanmıştır. Kurum ne yazık ki 2 Kasım 2011 tarihinde kapatılmıştır” diye konuştu.
“AŞI KARŞITLIĞI / REDDİNİN SEBEPLERİ”
Aşı karşıtlığı konusunda da açıklamalarda bulunan Tabip Odası Başkanı Muhammet Can, “Aşı karşıtlığı en büyük sağlık tehditlerinden biridir. Son 10 yılda sorun haline gelmiştir. Aşı kararsızlığı/reddi Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2019’da dünyayı tehdit eden 10 küresel sorundan biri olarak nitelenip, ülkemiz için bilinen son güncel aşı reddi vaka sayısı 23 bindir. Bakanlık aşı karşıtlığına ait sayıyı sır gibi saklıyor ve açıklamıyor. Ülkemizde birinci basamak sağlık örgütlenmesinin değişmesi, sağlık örgütü ve halk arasında ortaya çıkan güven sorununun, aşı kararsızlığı/reddini ülkemiz için bir halk sağlığı sorununa dönüştürmüştür. Ülkemizde aşıyı reddeden ailelerin sosyademografik özelliklerinin araştırıldığı bir çalışmada ise aşıyı reddetme nedenleri arasında aşının çocuklar için tehlikeli olabildiği ve aşılara güvenmeme; aşıların faydasının olmadığı inancı ve doğal bağışıklığın daha iyi olduğu düşüncesi ilk üç neden olarak belirlenmiştir” bilgisini verdi.
“ALTERNATİF TIP”
Aşı karşıtı açıklamaların ardından aşının yerini alabilecek alternatif tıp yöntemlerinin arttığına dikkat çeken Tabip Odası Başkanı Muhammet Can, “Aşının yerini alabilecek diyet ürünleri ve tedavi yöntemlerini ortaya koyan, hiçbir destek ve çalışma olmaksızın sadece deneyime dayalı olarak uygulanan alternatif tıp alanında ünlü isimlerin daha fazla para kazanmak ve kendi alanlarında isim yapmak için aşılara karşı çıkmalarının yanı sıra hiçbir bilimsel dayanağı olmaksızın aşının kısırlık başta olmak üzere birçok soruna yol açtığını iddia ederek topluma negatif yönde etkilemiş ve bu şekilde aşısız ve aşı karşıtı grupların sayısını büyük oranda artırmıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından sayıları 2 bin 361’e ulaştığı açıklanan GETAT ünitesi ile 79 adet GETAT uygulama merkezinin faaliyetleri derhal durdurulmalı ve en kısa sürede faaliyetleri durdurulmalıdır. Yeni yönetmelikle birinci basamağa getirilmek istenen bu yöntemler de fitoterapi merkezine çevirme uygulaması derhal geri çekilmelidir” diye konuştu.
“İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ UYGUN GÖRMEDİ”
Aşı konusunda yapılan bilgilendirmenin ardından Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Tabip Odası tarafından her yıl düzenlenen resim ve kompozisyon yarışmasına öğrencilerin katılımının engellendiğini belirten Tabip Odası Başkanı Muhammet Can şunları kaydetti:
“Tabip Odamız Anayasanın 135’nci maddesinden gücünü alan ve bu kanuna göre kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşudur. Meslek kuruluşları devlet hiyerarşisi altında bulunmayan özerk kuruluşlardır. 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasasının 4’ncü maddesi Tabip Odamıza “halk sağlığını korumak ve geliştirmek”, “halk sağlığı ve tıp mesleği ile ilgili konularda resmi kurumlarla işbirliği yapmak ve yardım sağlamak” ile ilgili görev yüklemektedir. Bu kapsamda Balıkesir Kent Konseyi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde 14 yıldır ilkokullararası resim, 7 yıldır ortaokullararası kompozisyon yarışması düzenleyerek farkındalığın artırılmasına ve halk sağlığına katkıda bulunulmaktadır. Daha önce Beslenme, Sağlıkta Şiddet, Hastanelerimiz, Zararlı Alışkanlıklar, son üç yılda ise sırasıyla Çocukların ve Gençlerin Gözüyle Karantina, Maskeli Yaşam, Organ Bağışı tema olarak belirlenmiştir. Bu yıl, teması “Aşı” olarak belirlenen Resim ve Kompozisyon yarışması İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 30.01.2025 tarihli yazısı ile “eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yoğunluğu nedeni ile” talebimizin uygun görülmediğini öğrenmiş” bulunmaktayız.
“İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE SORUYORUZ”
İl Milli Eğitim Müdürüne ve Müdürlüğüne sormak istiyoruz; Yıllardır yoğun olmayan eğitim öğretim faaliyetlerinde 2025 yılında olağan dışı bir yoğunluk mu oluşmuştur? Yarışmalarımızın konusunun “AŞI” olması nedeni ile mi uygun görülmemiştir? Aşı kararsızlığı/ karşıtlığı/reddi/ nin giderek arttığı ülkemizde açıkça belirtebilir misiniz? Aşıya mı karşı mısınız? ÇEDES Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığınca farklı kurum-kuruluş-vakıf ve derneklerle (Sivil Toplum Kuruluşları olarak belirtilen) yapılan protokol ve projeler hangi kapsamdadır ve eğitim/ öğretim faaliyetlerinin yoğunluğunu etkilememekte midir? Koruyucu sağlık hizmetlerinin olmazsa olmazı küresel aşı programları ile son 50 yılda 154 milyon insanın hayatını kurtarılmıştır. Ülkemizde TİFÜS ve ÇİÇEK , Aşı kampanyaları sonucu 1997 yılından beri ÇOCUK FELCİ görülmemektedir.Yaşama tutundurulan bu insanların 101 milyonu bir yaşından küçüklerdir. İlimizde sivil toplum kuruluşlarının ve vatadaşların gönüllü olarak yer alarak hizmet verdiği ve 600’ün üzerinde Genel Kurul üyesi bulunan Balıkesir Kent Konseyi ile ortak yıllardır yürütülen bu çalışmaya yazdığınız resmi yazı ile neden engel olmaktasınız?”