Burhaniye Ören sahilinde yapılması planlanan konut projesine Burhaniyeliler karşı çıkıyor. Burhaniye Çevre Platformu, inşaat çalışmaları başlayan söz konusu projenin yasal olmadığını ileri sürdü. BURÇEP, inşaat projesiyle ilgili Burhaniye Belediyesi ve Kaymakamlığa dilekçe verdi. Burhaniye Belediyesi yetkilileri geçtiğimiz günlerde inşaat alanında incelemeler yapmış ve ÇED raporu olmadığı gerekçesiyle inşaatı geçici olarak durdurmuştu.
BURÇEP‘in dilekçelerinde, Burhaniye Geriş Mahellesi 816 Ada 3 ve 6 parsellerde yer alan inşaatın denize sıfır olduğ, turizm alanı olarak belirlenen bölgede 902 konutluk bir rezidans yapılacağı, projenin gerek Anayasa, gerekse Kıyı Kanunu ile çeliştiği, kıyıların kamusal alan olduğu ve yapılaşmayla işgal edileceğine dikkat çekildi.
Burhaniye Çevre Platformu’nun Burhaniye Belediyesi’ne verdiği dilekçede şu ifadeler yer veriliyor:
“CİDDİ ENDİŞELER SÖZ KONUSU”
“Son günlerde gündemimizde olan Turizm Alanı (TTA) üzerine 902 adet 1+1 konut olarak pazarlandığı bilgisiyle ilgili olarak BURHANİYE KAYMAKAMLIĞI’na ve BURHANİYE BELEDİYE BAŞKANLIĞI’na verdiğimiz dilekçelerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Gelecek cevapları da konunun takipçisi olarak sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Burhaniye, Geriş Mahallesi, 816 ada 3 ve 6 parsellerde yer alan inşaatın denize sıfır 902 konut olarak pazarlandığı, turizm alanı olarak belirlenmiş bir bölgede yer aldığı bilinmektedir. İlgili yapılaşmanın Anayasa ve Kıyı Kanunu ile çeliştiği, kamusal alan olan kıyı şeridinin konut yapılaşmasıyla işgal edilmesi konusunda ciddi endişeler söz konusudur.
“EKOSİSTEMDE GERİ DÖNÜLMEZ TAHRİBATA NEDEN OLACAK”
Kıyı alanları Anayasa ve Kıyı Kanunun uyarınca halkın kullanımına açık olup, bu alanlarda yapılaşma yasaktır. Bu bağlamda, inşaatın yasal çerçevesini öğrenmek ve kamuoyunda oluşan soru işaretlerinin giderilmesi için aşağıdaki sorulara yanıt verilmesini talep ediyoruz.
Burhaniye’de kıyıların imara açılması, ikinci konutların sayısal artışı ile oluşan iç göç, alt yapı hizmetlerini yetersiz kılmaktadır. Yıllardır sıkıntısını çok yoğun yaşadığımız, arıtma tesisinin ve denize taşıyıcı sistemler olan derin deniz deşarjının nitelik ve nicelik olarak yetersizliği, artan nüfus baskısı, alt yapı ihtiyacını ve beraberinde aşırı deniz kirliliğini Burhaniye gündemine taşıyacaktır. Bununla ilgili BASKİ ile birlikte nasıl bir tedbir aldınız?
Projenin bulunduğu bölgenin,19.11.2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile “Doğal Sit, Kesin Korunacak Hassas Alan” olan Kadıncık Deresi Deltası ile deniz kaplumbağalarının üreme ve yaşama alanlarının aynı ekosistem içerisinde olmasının, geri dönülmez bir ekolojik tahribata neden olacağını düşündünüz mü?
“KAMUSAL ALANLAR HALK YARARINA KORUNMALI”
Anayasa ve Kıyı Kanunu çerçevesinde kıyı şeridinin halkın kullanımına açık olması gerektiği hükmü doğrultusunda ilgili inşaatın yasal statüsü nedir ve bu alandaki denetimler nasıl yapılmaktadır?
Belediye Kanunu’na göre Belediyenizin, kamusal alanların korunması ve halkın yararına hizmet etme sorumluluğu bulunmaktadır. Kıyı alanında yapılan bu inşaatla ilgili olarak Belediyeniz, kamusal çıkarları koruma sorumluluğunu hangi yasal dayanaklarla yerine getirmiştir veya yerine getirmiş midir?
“DEPREM RİSKİ VAR…”
Başlanacak inşaat faaliyetlerinde, denize izinsiz yeraltı suyu deşarjının yapılması kaçınılmaz olacaktır. Yeraltı suları, ruhsat olmadan sondaj yapılamaz. Ruhsat alınmış mıdır?
6- Zemin sıvılaşmasının ve deprem stres birikiminin uzmanlarca çok arttığının tesbit edildiği bölgemizde, inşaatın yapılması düşünülen toprak, kil, kum ve alüvyon niteliğindedir. Yeraltı suyu çok yüzeydedir. Zemin, deprem anında yarı akışkan hale gelir. Temel iyileştirmede uygulanacak olan jet grautun çapı, derinliği ve taşıma kapasitesine yönelik ön çalışma yapılmış mıdır? Temellerle ilgili şişme, sıvılaşma, göçme gibi olası problemlerde çözüm önerileri ve “Sahaya Özel Araştırma, Değerlendirme ve Zemin Davranış Analizi” yapılmış mıdır?
“TURİZM ALANINDA KONUT PAZARLAMASI YAPILIYOR”
Şirketin reklamlarında, Burhaniye ilçesi Ören plajı yakınlarında hayata geçecek olan 902 adet 1+1 dairelerin, turizm imarlı yani TTA alanında olduğu ve sosyal aktiviteleri de içinde barındıran 5 yıldızlı konsept havasında bir yer olarak tasarlandığı şeklinde yapıldığını görmekteyiz.
Turizm Teşvik Kanunu ve ilgili yönetmeliklere göre turizm alanı statüsünde yer alan bu bölgede daire(konut) adı altında yapılaşmanın yasal durumu nedir? Bu projeye Turizm Teşvik Kanunu kapsamında Belediyenizce nasıl bir izin verilmiştir? Turizm tesisi olarak yapılıyorsa ÇED onayı alınmış mıdır? Şayet izin verilmediyse, ilgili alanda yapılmış olan ve devam eden hafriyat çalışmasının yasal dayanağı nedir?
Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri çerçevesinde, turizm alanı olarak belirlenen bir bölgede “daire” olarak ilan edilen yapıların inşası ve satışı yasal mıdır? Bu projeye kat mülkiyeti kanunu açısından hangi ruhsatlar verilmiştir?
Türk Ticaret Kanunu kapsamında, ilgili firmanın daire(konut) adı altında pazarlama yaptığı bu proje turizm yatırımı olarak mı, yoksa ticari bir konut projesi olarak mı değerlendirilmelidir
Medeni Kanun’un mülkiyet ve ortak kullanım alanlarına ilişkin hükümlerine göre, kıyı şeridinde bu tür bir inşaatın yapılması mümkün müdür? Taşınmaz hukuku Medeni Kanun’un bir parçası niteliğinde olduğuna göre, bu inşaat hangi düzenlemelere dayandırılmıştır?
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunun uyarınca, bu sorularla birlikte konut olarak satışı yapılan 816 ada 3 ve 6 nolu parsellere ilişkin onaylı imar planı örneğinin, bu imar planına uygun olarak verilen ruhsatın bir örneği ve ruhsatın ekinde yer alan onaylı proje örneklerinin tarafımıza ivedilikle verilmesini talep ediyoruz.”
Burhaniye Çevre Platformu’nun Burhaniye Kaymakamlığı’na verdiği dilekçe ise şöyle:
“Turistik ilçelerde otel alanı olarak belirlenmiş parsellerde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği turizm işletme belgesi ile 5 kata kadar yapılaşma izni alan bazı şirketler inşaat aşamasında, odaları lüks dairelere çevirerek satışa çıkarmaktadır.
Daha önce Bodrum, Marmaris, Didim, Kuşadası, Çeşme ve Ayvalık’ta gördüğümüz bu uygulama şimdi Burhaniye İlçesi, Geriş Mahallesi’nde yaşanmakta, Geriş Mahallesi, 816 ada 3 ve 6 parsellerde, denize sıfır konutlar için, sosyal medya ve bazı basın kuruluşlarında satış reklamları yapılmaktadır.
Aşağıdaki linklere bakıldığında şirketin reklamlarını, Ören plajı yakınlarında hayata geçecek olan şirketin 902 adet 1+1 dairelerin, turizm imarlı (TTA) alanında olduğu ve sosyal aktiviteleri de içinde barındıran 5 yıldızlı konsept havasında, bir yer olarak tasarlandığı şeklinde yapıldığını görmekteyiz.
Denize sıfır konumda daireler olarak pazarlanmasına karşın inşaatın turizm alanı olarak belirlenmiş bir bölgede yer aldığı bilinmektedir. İlgili yapılaşmanın Anayasa ve Kıyı Kanunu ile çeliştiği, kamusal alan olan kıyı şeridinin konut yapılaşmasıyla işgal edilmesi konusunda ciddi endişeler söz konusudur.
Kıyı alanları Anayasa ve Kıyı Kanunun uyarınca halkın kullanımına açık olup, bu alanlarda konut yapılması yasaktır. Bu bağlamda, inşaatın yasal çerçevesini öğrenmek ve kamuoyunda oluşan soru işaretlerinin giderilmesini talep ediyoruz.
1-Medeni Kanun’un mülkiyet ve ortak kullanım alanlarına ilişkin hükümlerine göre, kıyı şeridinde bu tür bir inşaatın yapılması mümkün müdür? Taşınmaz hukuku, Medeni Kanun’un bir parçası niteliğinde olduğuna göre, bu inşaat hangi düzenlemelere dayandırılmıştır?
2-Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri çerçevesinde, turizm alanı olarak belirlenen bir bölgede “daire” olarak ilan edilen yapıların inşası ve satışı yasal mıdır? Bu projeye kat mülkiyeti kanunu açısından hangi ruhsatlar verilmiştir?
3-Türk Ticaret Kanunu kapsamında, ilgili firmanın daire(konut) adı altında pazarlama yaptığı bu proje turizm yatırımı olarak mı, yoksa ticari bir konut projesi olarak mı değerlendirilmelidir?
4-Turizm Teşvik Kanunu ve ilgili yönetmeliklere göre turizm alanı statüsünde yer alan bu bölgede daire(konut) adı altında yapılaşmanın yasal durumu nedir? Şayet izin verilmediyse, ilgili alanda yapılan hafriyat çalışmasının yasal dayanağı nedir?
5-Anayasa ve Kıyı Kanunu çerçevesinde kıyı şeridinin halkın kullanımına açık olması gerektiği hükmü doğrultusunda ilgili inşaatın yasal statüsü nedir ve bu alandaki denetimler nasıl yapılmaktadır? Şayet turizm tesisi olarak yapılıyorsa ÇED onayı alınmış mıdır?
04 Nisan 2022 tarihli SÖZCÜ Gazetesinde İsmail ŞAHİN imzalı haberden öğrendiğimize göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, 27 Mart 2022 günü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Tapu Kadastro, Milli Emlak, Mekansal Planlama ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüklerine, 81 ilin valiliğine ve 81 ilin belediyelerine bir yazı gönderilerek belediyelerden, turizm tesisi olan yapıların devre mülk, kat mülkiyeti veya kat irtifakına konu olamayacağına ilişkin tapu siciline bildirim yapmaları ve yapı kullanım izin belgesi (iskan) verilmemesi istenmiş, tapu müdürlükleri de turizm tesisi olarak inşa edilen yapılara devre mülk, kat irtifakı ve kat mülkiyetli tapu verilmemesi konusunda uyarılmıştır.
Bakanlık genelgesi doğrultusunda, yukarda belirttiğimiz ve ileride başka örnekleri de karşımıza çıkabilecek olan projelerin, kıyı kanunu hükümlerine ve onaylı imar planlarının ruhuna ve amacına aykırı şekilde kullanımının önlenmesi için gereğinin yapılmasını bilgilerinize arz ederiz.”
