NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞININ ŞEHİRDEN BEKLENTİLERİ – III
Katılımcıların % 67,16’sı bu şehirde maddi ve kurumsal beklentilerine uygun iş bulamayacakları görüşündedir. Bu durum nitelikli insan kaynağının şehirle bağını zayıflatan bir özelliktir.
Bugün Türkiye’de kaliteli bir sosyal yaşam için karı kocanın çalışması zorunlu hale gelmiştir. Ayrıca Sosyo-ekonomik olarak üst sınıflarda iyi eğitim almanın bir neticesi olarak çalışmak ekonomik gerekçenin dışında sosyal bir zorunluluk olarak algılanmaktadır. Bu nedenle evli ve birlikte yaşayanlar için eğer yeni bir yaşam planlayacaksalar her iki tarafın iş durumunu göz önüne almak doğal bir zorunluluk halini almaktadır.
Anket katılımcılarının % 68’i eşlerinin Balıkesir’de uygun bir iş bulamayacağı görüşündedir ki bu nitelikli insan kaynağının bu şehirde kalması ya da bu şehire göç etme kararı vermesi önündeki en büyük engellerden biridir.
Çocuk yetiştirme kararını etkileyen en önemli özellik % 46,6 ile şehrin güvenli olmasıdır. Katılımcıların diğer yanıtları yaşam kalitesi, eğitim kalitesi ve doğallıkla ilgilidir. Özellikle SYAL ve Fen Lisesi nedeniyle Balıkesir’de eğitim gören kitlenin Balıkesir’de eğitimin iyi olduğuna dair görüşleri mevcuttur. Bunun yanında sosyo-ekonomik az gelişmişlik vurgusu çocuk yetiştirmeye hayır diyenlerin paylaştığı bir görüştür . “Eğitim imkanları ve sosyal çevre diğer büyük şehirlere göre kısıtlı. Okul kalitesi, yabancı dil yeterli değil, Balıkesir insanının dünyası küçük.” Bu alanda verilen cevaplara bazı karakteristik örneklerdir.
Özellikle eğitim düzeyi ve sosyo-ekonomik durum yükseldikçe insanların sosyal tüketim ihtiyaçları artmaktadır. Nitelikli insan kaynağı grubunda giren kitlelerde sosyal tüketim hem bir ihtiyaç hem de bir statü göstergesidir. Anket katılımcılarının % 90’ı Balıkesir’de yeterli bir sosyal hayat olmadığını düşünmektedirler.
Bu durum Balıkesir’in marka değerini konumlandırırken kullanılan bir klişe haline gelmiştir. Nitelikli insan kaynağı ve beyaz yakalarla sosyal hayat beklentisi ve sosyal tüketim arasında mizah malzemesi olacak kadar yakın ve karakteristik bir ilişki vardır. Balıkesir’in sosyal hayat açısından yetersizliği bu şehrin nitelikli istihdamı cezbetmek için önündeki en bariz engellerden biri olarak durmaktadır. Diğer yandan bu sosyal yaşam beklentisinin ne kadarının reel ne kadarının klişe olduğu ve Balıkesir’in önyargılardan uzak bir şekilde değerlendirildiğinde hangi ölçüde bir sosyal yaşam sunduğu ve metropollerin sunamadığı ama Balıkesir’in sunabildiği özellikler ayrı bir araştırma konusu olmalıdır.
Katılımcılar Balıkesir’de yeterli iş imkânı olmadığı konusunda hemfikirdir. Ancak bu yanıtları değerlendirirken katılımcıların mesleki profilleri göz önüne alınmalıdır. Balıkesir henüz kariyer hedefleri ve beklentileri olan nitelikli beyaz yakaların profesyonel tatminlerine uygun bir iş yaşamı sunmaktan uzaktır.
Katılımcıların %89’u Balıkesir’in güvenli olduğunu düşünmektedir. Güvenlik özellikle eğitim seviyesi, sosyo-ekonomik durum ve bireysellik arttıkça önemli hale gelmektedir. Bugün metropollerde yaşayan insanların en büyük kaygısı kendilerini yeterince güvende hissedememektir.
Çocuk sahibi olduğunuzda güvenlik konusu farklı bir boyut kazanmakta ve trafik güvenliğinden çocukların okulda ve okul-ev arasında güvenlikleri bir kaygı ve stres nedeni ve aynı zamanda bir yaşam maliyeti olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle Balıkesir’in güvenli bir şehir olduğuna dair algı metropollere karşı çok önemli bir avantajdır. Şehrin marka değeri kurgulanırken öne çıkarılmalı ve yerel yönetimler tarafından hassasiyetle korunmalıdır.