Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı parti binasında düzenlediği basın toplantısında ülke ve Balıkesir gündemini değerlendirdi. Hükümete kırmızı kart gösteren CHP İl Başkanı Erden Köybaşı ve partililer erken değil hemen seçim isteklerini bir kez daha dile getirdi.
CHP’li belediyelere kayyum atanmasından kırmızı kart eylemine, barış süreci görüşmelerinden ekonomik gelişmelere kadar birçok konuda değerlendirmede bulunan CHP İl Başkanı Erden Köybaşı, yapılacak ilk seçimde iktidar olacaklarına vurgu yaptı. İl Başkanı Erden Köybaşı toplantının sonunda AK Parti İl Başkanı Mehmet Aydemir’in kendisi için söyledikleri ve su zammıyla ilgili yargı kararı konusunda yaşanan mahkeme süreci hakkında açıklamalarda bulundu.
CHP İl Başkanı Erden Köybaşı, kendisi gibi bir siyasi partinin il başkanı olması hasebiyle şimdiye kadar mevkidaşı olarak bahsettiği Mehmet Aydemir’in ilin valisi gibi talimatlar verdiğini ileri sürdü. Köybaşı su zammıyla ilgili mahkeme sürecinde de İdare Mahkemesinin AK Parti döneminde de uygulanan kademeyi iptal ettiğini belirtti.
“SEÇİMLE KAYBETTİKLERİNİ YARGIYLA GERİ ALMAYA ÇALIŞIYORLAR”
CHP İl Başkanı basın toplantısında ilk olarak CHP’li belediyelere yönelik yapılanlar hakkında konuştu. Köybaşı şunları söyledi:
“Güzel ülkemizde yaşanan ekonomik soykırım ve milyonların derin yoksullukla mücadele etmesi, sefalet ücretleri ile geçinmeye çalışması birinci gündem iken, AKP iktidarı bunları örtbas etmek ve bakışları başka yöne çevirmek için biraz evvel söylediğim gibi her sabah ya da sabaha karşı heybesinden bir şeyler çıkarıp kamuoyunun önüne koyuyor. 31 Mart seçimlerinin ağır yenilgisini hazmedemeyen AKP genel başkanı ve AKP yönetim kadroları seçimle kaybettiklerini yargıyı, yasaları diledikleri gibi yorumlayıp kullanıp geri almaya çalışıyorlar. Açıkça millet iradesini gasp ediyorlar.
“CHP’Lİ BELEDİYELERE RESMEN SAVAŞ AÇTILAR”
Devlet bir bütündür yerel yönetimleri ve merkezi hükümet birlikte çalışır, ancak öyle bir duruma geldik ki merkezi hükümet kendisinden olamayan belediye başkanlarının yönettiği belediyelere resmen savaş açmış durumda. İktidarın belediyelerimizi çalıştırmamak için gözü kararmış şekilde operasyonlar yapmaya çalıştığı, sosyal hizmetleri durdurmaya belediyelerimizin elini kolunu bağlamaya çalıştığını tüm Türkiye ibretle izliyor. Herkes ne yapmaya çalıştıklarını da biliyor. Kendi dönemlerinden kalan borçları, yeni yönetimlerin üzerine icralar göndererek iller bankası hak edişlerinden keserek belediyelerin elini kolunu bağlamaya çalışıp, onları kötü duruma düşürmeye çalışıyor. Önce kreşlerden başlayıp, SGK borçlarına, İller Bankası hak edişleri ve banka hesaplarına bloke uygulamalarına uzanan bir sıkıştırma operasyonu. Borç tasfiyesi için yapılandırma taleplerini ret eden, arsa takaslarına kulaklarını tıkayan merkezi iktidar, kendi belediyelerinden kamu borçlarına karşılık, cami yerleri gibi elden çıkarılması mümkün olmayan taşınmazları kabul ederek borç sildiklerini hepimiz biliyoruz.
Bunlar yetmedi, bir sabaha karşı evinde uyurken gözaltına alınan, Hala iddianamesini bile yazamadığınız Esenyurt belediye başkanımız Ahmet Özer tutuklu olarak Silivri’de, Esenyurt halkına hizmet etmesi engelleniyor. Ovacık belediye başkanımız Mustafa Sarıgül 12 yıl önce kamunun verdiği bir görev nedeniyle suçlanıp görevden alınıp hapse kondu.
“TÜM BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN YANINDAYIZ”
Beşiktaş belediye başkanımız Rıza Akpolat hasta babasını ziyarete gittiği baba evinde gözaltına alındı ve devletin her kurumundan ihale almış yaptığı işlerin yüzde 90’ı devletle olan bir firmanın üzerinden uydurma suçlamalarla tutuklu olarak cezaevine kondu. Arayıp ifadenizi alacağız diye adliyeye çağırsanız itirazsız gelecek olan başkanlarımızın FETÖ benzeri yöntemlerle sabah operasyonu ile göz altına alınmasını, halkın gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışılmalarını kamu oyunun takdirine bırakıyoruz. Bizler, Belediyelerimize belediye başkanlarımıza yapılan uygulamaları kabul etmedik etmeyeceğiz. Ahmet Özer’den Rıza Akpolat’a tüm başkanlarımızın yanındayız. Buradan Ahmet başkanımıza, Mustafa Başkanımıza, Rıza Başkanımıza selam olsun.
“DEMOKRASİ RAFA KALDIRILDI”
İktidarın yarattığı kaos ortamında organize ettiği siyasi operasyonlara, suni siyasi gündem yaratma çabalarına karşı dimdik duracağız. Suçlamaya konu kişiye ait şirketler Yargıtay’dan, TBMM’den, AK Partili belediyelerden ve devlet kurumlarından da onlarca ihale almış, Mesela, şunu Sormak gerek adı geçen firmadan milyonlarca lira değerinde Audi A8 Long aracı teşekkür ederek alan AKP’li Isparta belediye başkanı bu aracı neye istinaden aldı acaba. İşte yargı, kişiye göre, duruma göre, partiye göre işletilmeye, karar vermeye çalıştığında bu duruma geliyoruz. İktidarın işareti ile yapılan bu operasyonlar göstermiştir ki ülkemizde kuvvetler ayrılığı bitirilmiştir. Demokrasi rafa kaldırılmıştır. Adalet herkese eşit, aynı mesafede olmalıdır diyoruz. Herkesin bir gün mutlaka adalete ihtiyacı olacağını biliyoruz. Bu konu artık sadece Cumhuriyet Halk partisinin konusu olmaktan çıkmıştır bu herkesin sorunudur. Bunun için; Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz diyoruz.
“YURTTAŞLARDAN YEDİĞİ KIRMIZI KARTI UNUTMAYACAK”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başlattığı kırmızı kart kampanyası hakkında da açıklamalarda bulunan İl Başkanı Erden Köybaşı, “Buradan AKP iktidarına kırmızı kart gösteriyoruz! AKP genel başkanı kırmızı kart eylemimizi görünce dumura uğradık demiş, asıl 31 Mart’ta yurttaşın gösterdiği sarı kart sizi dumura uğrattı tüm dengenizi bozdu şimdi kırmızı kartla gideceksiniz. AKP genel başkanı kırmızı kart hareketini hafife alıyormuş gibi görünmeye çalışıyor ama her konuşmasının büyük kısmını buna ayırıyor. AKP genel başkanı Adana’da il kongresinde konuşurken 20 yıllık futbolculuk hayatında kırmızı kart görmedim demiş, ama 2017 de NTV’de nasıl kırmızı kart gördüğünü anlatmış, arşiv böyle bir şey, kendisi unutsa da bir yerlerden önüne çıkıyor. Futbolculukta görüp unuttuğu kırmızı kartı, şimdide yurttaştan görecek bir daha da unutamayacak.
“KIRMIZI KART EYLEMİ SOKAĞIN SESİDİR”
Yurttaşların yokluk yoksulluk içinde yaşamasına neden olan AKP iktidarı, emekliye reva gördüğü 14 bin 469 TL emekli maaşıyla kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir. Asgari ücreti açlık sınırında 22 bin 104 TL yaparak kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir. AKP genel başkanı eğitimde okulları bilimden uzaklaştırıp tarikatlara teslim ettiği ve çağdaş laik eğitimden uzaklaştığı için kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir. AKP genel başkanı temel hak olan sağlık hizmetine ulaşılamayan, dünyanın bizi kıskandığı sağlık sistemini kurduğu için kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir. AKP genel başkanı kadın cinayetlerinden çocuk tacizlerine kadar her alanda kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir. AKP ve genel başkanı çiftçiden, köylüden, emekliden, emekçiden çoktan kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir. Bizim bu eylemimiz sadece sokağın sesini dile getirmekten ibarettir.
“KIRMIZI KANT HAREKETİ DALGA DALGA YAYILACAK”
İktidarın başı ve atanmış bürokrat bakanlar her fırsatta emekten emekçiden bahsedip, emekçileri emeklileri, çiftçileri enflasyona ezdirmediklerinden bahsetmektedir. Bizler iktidarın bu konudaki başarısını, verdikleri asgari ücret zamlarında, patronlar zarar etmesin diye erteledikleri işçi grevlerinde, iktidara geldiklerinde sayıları yaklaşık 60 bin olan şimdi 1 milyona ulaşan atamadıkları öğretmenleri özel işletmelerde asgari ücretin bile altında çalışmaya zorunlu bıraktıklarında, çiftçinin alın teri olan ürün bedellerine verdikleri taban fiyatlarda, milyonlarca emeklinin mahkûm edildiği açlık sefalet ücretinde, ülkemize maddi manevi büyük yük getiren ve iflas eden Suriye politikanızda, dış politikanızda yaşayarak gördük. Bunun için kırmızı size kart gösteriyoruz. Bu kırmızı kart derin yoksullukla boğuşan milyonların sesi, yaratılan korku politikaları ve kalıcılaşan adaletsizlik karşısında bunalan, nefes alamayan yurttaşlarınızın nefesi olacaktır. Bu hareket dalga dalga yayılacaktır” ifadelerine yer verdi.
“ŞEHİT AİLESİ VE GAZİLER NE DERSE BİZ DE AYNI ŞEKİLDE HAREKET EDERİZ”
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan Barış Süreci hakkında da açıklamalarda bulunan CHP İl Başkanı Erden Köybaşı, “Ülkemizde son bir aydır gündemin ana maddesi haline gelen İmralı görüşmelerini hep birlikte yakından takip ediyoruz. Mecliste bir parti başkanının çağırısı ile başlayan, iktidar partisinin tam ortasında yer aldığı yeni bir sürecimiz oldu, öğrendik ki adını barış koymuşlar, hayırlı olsun. Üç kere seçilen ancak sen belediye başkanlığı yapamazsın deyip yerine kayyum atadıkları Ahmet Türk’ün heyet başı yapıldığı bir garip görüşme süreci. Belirlenen heyetin İmralı’da yaptıkları 1birincitur görüşmelerin sonucunda açıkladıkları 7 madde içinde terör örgütünün başı; “Bahçeli ve Erdoğan’ın güç verdiği paradigmaya bende pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim demiş.” Ne diyelim paradigmanız mübarek olsun. Heyet şimdi ikinci tur için İmralı’ya gidecekmiş bakalım ne uzlaşmalar ne paradigmalar sunulacak. Siz bu görüşmeleri, Habur’dan Dolmabahçe’ye, Oslo’dan çözüm süreçlerine, Öcalan’ın mektuplarının meydanlarda okutulmasına kadar defalarca denediniz, aynı şeyleri yapıp farklı sonuç bekliyor gibi yapmanız aklımızla alay etmektir. Cumhuriyet halk partisinin bu sürece yaklaşımı bakışı nettir. Genel başkanımızın ifade ettiği gibi, süreç tamamen mecliste yürütülmeli, tüm partileri kapsayan komisyon kurulmalı, komisyonda kamu yararına faaliyet gösteren şehit ve gazi dernek temsilcileri mutlaka bulunmalıdır. Biz şahit ve gazi ailelerinin gözlerine bakarız onlar ne diyorsa nerede duruyorlarsa o şekilde hareket ederiz” değerlendirmesinde bulundu.
“ERKEN DEĞİL HEMEN SEÇİM”
Basın açıklamasının son bölümünde erken değil hemen seçim isteklerini bir kez daha dile getiren İl Başkanı Erden Köybaşı, “Siyasi iktidar ne kadar kaos yaratırsa yaratsın, ne kadar baskı kurmaya çalışırsa çalışsın, bugüne kadar hiçbir Cumhuriyet Halk Partili korkarak sinerek yaşamadı, siyaset yapmadı. Cumhuriyet Halk Partisi kuruluşun kurtuluşun patisidir. Bu ülkeyi korkmayanlar kurtardı, cumhuriyeti korkmayanlar kurdu. Tehditlere baskılara boyun eğmeyeceğiz. Yan yanayız! Omuz omuzayız! Türkiye’nin her köşesinde, demokrasiyi çiğneyenlere karşı dimdik ayaktayız! Mücadelemiz güçlenerek sürecek. Halkın gasp edilen iradesine sahip çıkmaya, adalet diye haykırmaya devam edeceğiz. Sonunda haklı kazanacak, halk kazanacak. Buradan sesleniyoruz ne yaparsanız yapın kaybedeceksiniz yapılacak ilk seçimde Türkiye’de iktidar değişecek. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı kurulacaktır. Genel başkanımızın dediği gibi turbun büyüğü sandıkta. Erken değil hemen seçim istiyoruz” diye konuştu.
“MEVKİDAŞIM DİYORDUM ARTIK DEMEYECEĞİM”
Basın açıklamasını tamamladıktan sonra gazetecilerin soruları da yanıtlayan CHP İl Başkanı Erden Köybaşı ilk olarak sorulan AK Parti İl Başkanı Mehmet Aydemir’in kendisi hakkında söylediklerine cevap verdi. Köybaşı, “Biz şuna inanırız siyaset ayrı bir iştir devlet yönetimi ayrı bir iştir. Ben daha önce bu arkadaşa AKP il başkanı olduğu için mevkidaşım demiştim artık demiyorum. Çünkü hak edene hak ettiği şekilde davranmak lazımdır. Kendisi benim için “onu muhatap almıyorum” demiş, benim kendisiyle şahıs olarak hiçbir muhataplığım yok. Ama bir parti, iktidar partisinin il başkanı olduğu için makamına saygı olduğu için öyle demiştim. Ama onu doldurmadığını gördük. Onun için de çok da o konuya takılmayacağım. İstediğini yapabilir. Benle abuk sabuk şeyler söylemiş baldızımı, yengemi, dayımı, teyzemi işe aldırmışım demiş. Cumhuriyet Halk Partisi il başkanına laf söylerken bir kere yutkunması lazımdır. Kendi kurultay delegelerinin listesini bile yapmaktan yeterliliği olmayan arkadaş Ankara’ya gidip icazet alarak seçildim diyen arkadaş bana laf söylüyor. Esas vahim olanı AKP İl Başkanı Sındırgı’da muhtarlarla oturmuş konuşurken DSİ 25’nci bölge Müdürüne talimat vererek sorunla ilgili olarak ilçe başkanıyla konuşmasını istiyor.
Şu anda Sındırgı’da AKP ilçe başkanıyla DSİ bölge müdürü toplantı halindedir. Buradan söylüyorum 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu mu değişti? Siz şu anda suç işliyorsunuz. Sizin makamınıza muhtarlar, siyasi parti temsilcileri gelebilir onların taleplerini alabilirsiniz. Ama gidip de bir siyasi partide toplantı yapamazsınız. Bu devlet memurları kanununa göre suçtur, hakkınızda da suç duyurusunda bulunulacaktır. Bizim kamu görevlilerine talimat verme gibi durumumuz yok. Biz devlet adabını biliriz. Muhtarlara hava atacağım diye kendini alkışlatan il başkanıyla karşı karşıyayız. Daha önce de kullanmıştım Sayın Vali ile yapışık ikiz gibi geziyor. Sayın Vali nereye giderse yanında vali yardımcısı gibi hatta valinin bir adım önünde yürüyor diye nitelendirmiştim. DSİ Bölge Müdürüne verdiği talimatla artık valilik görevini üstlenmiş görünüyor arkadaş” diye konuştu.
“MÜŞAHİT PARALARINI NE YAPTINIZ”
Büyükşehir Belediyesini eleştirerek göreve geldiklerinden bu yana hizmet üretmediklerini dile getiren AK Parti İl Başkanı Mehmet Aydemir’e cevap veren CHP İl Başkanı Erden Köybaşı, “AKP İl Başkanı belediyeye geldikleri günden bu yana hiçbir şey yapmadılar diye açıklaması olmuş. Evet, doğru hiçbir şey yapılmadı. Belediye bomboş oturuyor: Şunu söyleyebilirim mesela sizin Balıkesir’i Türkiye birincisi yaptığınız misafir ağırlama giderinde Balıkesir’i küme düşürdük. Öyle bir tasarruf yaptık ki Balıkesir küme düştü, sıralamada bile yok artık. Siz “yiyin efendiler yiyin” diyerek kamu kaynaklarını servis yaptığınız yerde biz 9 ayda hiç kimseye yedirmedik, yedirmeyeceğiz de. Algı politikalarınızla, yalan yanlış trol hesaplarınızla istediğiniz kadar yaymaya çalışın Balıkesir Türkiye’nin parlayan yıldızı olacak. O zaman ben de buradan ona bir şey sorayım; ne yaptınız müşahit paralarını? Bilindiği gibi son yerel seçimlerde AKP tüm sandıklarda 15 bin müşahit görevlendirmiş. Giden belediye başkanı ben para verdim diyor, AKP il başkanı ben almadım diyor. Çarptığınızda 9 milyon para ediyor. Bunu ben söylemiyorum gazeteler yazıyor. Peki bu parayı ne yaptınız? Önce bunu açıklayın. Yoksa 1 Nisan’da seçimi alacağınızı sanıp bu paraları belediye kasasından mı ödeyecektiniz? Onun için mi şu anda ödeyemiyorsunuz. Boş verin siz Cumhuriyet Halk Partisi ne yapmış diye önce siz kendi çöplüğünüzü temizleyin. Bundan sonra bu tür açıklamaların hepsinin karşısında aynı yanıtı alacaksınız” ifadelerini kullandı.
“MECLİSTE KAVGA ÇIKARMANIN ANLAMI YOK”
Belediye Meclisinde yaşanan kavga hakkında da açıklamalarda bulunan Erden Köybaşı, “Belediye meclisindeki arkadaşlar herhalde TBMM’deki arkadaşlarını ve yaptıkları kavgaları kendilerine örnek aldılar. Ağza alınmayacak küfürlerle gündem oldular, utanmaları lazım. Orası seçilmişlerin olduğu yer. Balıkesir’in büyük millet meclisi orası ve oradaki küfürleri kabul etmek mümkün değil. Benim yaşantımda kullanmadığım, duymadığım ve hiçbir yerde kullanmayacağım sözcüklerle meclisin ağırlığı, ciddiyeti zedelenmiştir. Eğer kaos yaratalım diye bir şeyin peşindelerse ben ilk grup toplantısında arkadaşlarla konuşup kaos yaratmak isterlerse hep birlikte meclisten çıkıp istediklerini yapabilirler diyeceğim. Geçmiş dönemden kalan grup ağırlıklarını var sanıyorlar: beyler kendinize gelir. Artık 4 belediyeniz kaldı ve bir sıra meclis üyeniz var. Biz herkese saygı duyuyoruz ama seçilmişlere de lütfen saygı duyun. Orada kalkıp havanda su dövüp boşu boşuna bir kavga çıkarmanın anlamı yok. Söz alır konuşursunuz, bize söz söyleyeni kınarsınız” diye konuştu.
“İDARE MAHKEMESİ SU ZAMMINI DEĞİL KADEMEYİ İPTAL ETTİ”
AK Parti Büyükşehir Belediye Meclis Grubunun İdare Mahkemesine açtığı su zammıyla ilgili dava hakkında da görüşlerini açıklayan CHP İl Başkanı Erden Köybaşı şunları söyledi:
“İdare Mahkemesi su zammını iptal etmedi, kademeyi iptal etti. Kademe ülkemizin bütün belediyelerin uyguladığı hatta 31 Mart seçimlerinin ertesinde 1 Nisan’da görevi devralan CHP’li Büyükşehir Belediyesinin BASKİ’sinde AKP üç kademe uyguluyordu. Elimde Danıştay’ın bozma kararı var ve bunun gibi onlarca var. Bu karar da bozulacak. 2022 yılında BASKİ olarak 3 lira 66 kuruş olan suyu 9 lira 47 kuruşa çıkardınız. Üç kat artırdınız. Balıkesir’in kullandığı suyu üç kat artırdınız şimdi diyorsunuz ki yüzde 58 su zammını iptal ettirdik helal olsun bize yaşasın Balıkesir diyorsunuz. Güzel kardeşim üç kata ne diyeceğiz/ Siz 2022’de su ücretini üç kat artırdınız. Söylediğiniz sözün tutarlı ve biraz anlaşılır olması lazımdır. Siz önce doğruları söylemeniz gerekiyor.
Hatta AKP İl Başkanı şunu da söyleyebilir o zam yapıldığında il başkanı ben değildim cevap vermiyorum diyebilir. Çünkü öyle bir alışkanlığı var biliyorsunuz. Bazı sorulara o zaman ben il başkanı değildim diye de geçiştirebiliyor kendisi. Ama bu yasal ve yaptığınız işler de iptal edilecek, neticede Danıştay’dan dönecek. Kademeyi iptal ettiğinizde evinde tasarruf ederek içme suyu kullanan yurttaşlar arabasını yıkayanı, bahçe sulayanı, havuzuna su dolduranı aynı yere koyuyorsunuz, herkes aynı parayı ödesin diyorsunuz. Çok kullanan çok ödeyecek, tasarruf ederek az kullanan ise az ödeyecek. Burada kesinlikle yurttaşın yararına olan bir durum AKP girişimiyle bozulmuştur. Bunun helal olsunu yok. 17 milyar borçla bıraktığınız belediyeyi ayağa kaldırmaya çalışan yönetimi bu şekilde sabote edemezsiniz, edemeyeceksiniz de.
Neticede sadece belediye önünde konuşabilirsiniz artık. Eski dönem geçti. Yapacağınız şey belediye önünde 5-6 kişi toplanıp basın açıklaması yapmaktır, bunun ötesi yok. Beş sene sonra belediyeyi alacaklarmış. Bir emekli dayı gitmiş bizi CHP’den kurtarın ben de CHP’liyim demiş. Herhalde birisi bunları kandırmış, gitmiş espri yapmış. Hiçbir Cumhuriyet Halk Partili AKP’li birine gidip de bizi kurtarın demez. Değil 5 sene biz 74 yıl mücadele ettik Balıkesir Belediyesini almak için, biz de 70 yıl bir uğraşın bakalım da ondan sonrasını görürüz inşallah.”
