Sayın İsmail Erten;
19 Kasım 2024 tarihli Politika Gazetesi’ndeki yazınızı okudum. “Anadolu bir alaşımdır” başlıklı yazınızla ilgili bazı değerlendirmeler yapma ihtiyacı duydum.
Anadolu terimi coğrafi bir terimdir. Dünyadaki yarım adalar genelde Kuzey-Güney ya da Güney-Kuzey istikametindedir. Bu olayın tek istisnası Anadolu yarım adasıdır. Doğu-Batı istikametinde uzanır. Anadolu yarımadası bu özelliği ile çağlar boyunca köprü vazifesi görmüş, pek çok kavim gelip geçmiş, bazıları da kalıcı olarak istemiştir. Çok eski zamanlardan gelip de kalıcı olmak isteyen Türk boylarının son temsilcisi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.
Alaşım iki ya da daha çok elementin, metalin belirli oranlarda karıştırılarak başka bir metalik yapıda bir metal kitle oluşturulmasıdır. Örneğin tunç, bakırla kalayın belirli oranlarda, belirli şartlarda karışımıdır. Tunç alaşımının her yerinde bakır ve kalay karışımı bellidir, sabittir.
Mozaik ise bir yüzeyi kapsar. Mozaiği oluşturan cisimler, taşlar, seramikler, camlar belirli bir plan dahilinde bazen de plansız bir şekilde birbiriyle birleşmiş şekilde ve yüzeye yapışık şekilde bulunurlar. Mozaiğin bir kenarı ile diğer kenarı arasında ya da merkezinde, mozaiği oluşturan malzemeler ayrı yoğunlukta olmayabilir. Ama bütün elemanlar mozaiğe yapışıktır. Mozaiği oluşturan malzemeler çoğu zaman bir ahenk içindedir ve her zaman bir yüzeyi kaplarlar.
Anadolu Yarımadası’nda bulunan toplulukların bir mozaik oluşturma yaklaşımı daima olmuştur. Bu mozaiğinin düşündükleri şekil ve düzende olmasını isteyerek Anadolu sathını korumasını ve de anarşik olayların önüne geçerek devlet düzeninin egemen kılmak isteği daima olmuştur.
Genel olarak olaylara sınıf penceresinden bakmak sosyalist bakış açısıdır. Sosyalizm, demokratik ya da ihtilalci olabilir. Demokratik olanına sosyal demokrasi, ihtilalci olanına komünizm diyoruz. Atatürk olaya ulusalcılık açısı ile bakmıştır. Ulus devlet, ulusal marş, ulusal başkent, ulusal kimlik, ulusal dil öne çıkarılmış Kemalist Cumhuriyet 100’ncü yılını doldurmuş ve geçmiştir.
Biz Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıyız, üst kimliğimiz Türk kimliğidir. Alt kimliğimizi inkar etmeden ama mozaiği bozacak şekilde öne çıkarmadan üst kimlik olan Türk kimliğine saldırmadan yürümeniz gerekiyor.
Bazıları “Ben Türk değilim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım” diyebilir. Bu tutarlı bir ifade değildir. Almanya’da yaşayan, çalışan Türkler, kendilerine Almanız mı diyorlar? Almanyalıyız diyorlar ve de gerçeği budur.