DEVA Partisi Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda 2025 Yılı Merkezi Bütçe görüşmeleri kapsamında söz alarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye ekonomisini “hasta” olarak nitelendiren Dalgın, yaklaşık bir buçuk yıl önce göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomiyi iyileştirmek için üçlü bir tedavi uygulaması gerektiğini belirterek, “Bu tedaviler ağrı kesici olarak para politikası, antibiyotik olarak maliye politikası ve kalıcı çözüm için yapısal reformlardan oluşmalıydı. Ancak Bakan Şimşek’in yalnızca faiz artışına, yani ağrı kesiciye yöneldiğini görüyoruz” dedi.
“Milletimiz büyük fedakarlıkla faiz yükünü omuzluyor”
Mehmet Şimşek’in para politikalarına ağrı kesici, maliye politikalarına antibiyotik, yapısal reformlara ise hayat tarzı olarak yaklaşması gerektiğini ifade eden Dalgın, şu sözlerle eleştirdi:
“Doktorumuz kolaya kaçtı. Elindeki faiz isimli çekiçle her şeyi çivi gibi görüyor. Milletimiz TCG Anadolu yapacak kadar parayı faize gömüyor.” Ancak, gerekli üç tedavi uygulanması gerekirken yalnızca tek bir tedavinin aşırı dozda uygulanması, hastanın durumunu daha da kötüleştirdi.
“Program halk için değil, rantiyeciler için çalışıyor”
Ekonomik programın toplumun geniş kesimlerini değil, belli bir azınlığı gözettiğini dile getiren Dalgın, “Bu program Balıkesir için değil, New York için; Konya için değil, Londra için çalışıyor. İki anahtar hayalini kuran orta direği değil, Belçika refahında yaşayan bir azınlığı besliyor. Programımız sanayiye, esnafa, girişimciye değil; rantiye düzenine hizmet ediyor,” dedi.
“Bütçe tercihtir; bu bütçe faizi tercih ediyor”
Bütçeyi “tercihlerin netleşmesi” olarak nitelendiren Dalgın, bütçedeki faiz giderlerinin diğer kalemlere kıyasla aşırı derecede yüksek olduğunu vurguladı. Faize ayrılan kaynağın, deprem hazırlıklarının üç, tarıma ayrılan kaynağın beş ve sanayi desteklerinin 15 katına ulaştığını belirtti.
“Ya testere! Ya makas!”
Türkiye’de faize ayrılan bütçe miktarına değinen Dalgın, “Ülkemizde tüm asayiş ve savunma harcamalarına ek olarak, her gün 1 milyar TL’yi faize ödüyoruz. Ancak bu duruma rağmen ortada tasarrufun T’si bile yok. Arjantin gibi testere kullanamıyorsanız bile, kamu harcamalarına bir makas atmanız şart!” ifadelerini kullandı.
“Beklenen enflasyonla ücretler, gerçek enflasyonla zamlar!”
Hükümetin ücret artışlarını beklenen enflasyona göre belirleme planını eleştiren Dalgın, “Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi yüzde 21 iken, kamu alacaklarına yapılacak zam yüzde 44. Bu çelişki samimiyeti sorgulatıyor. Eğer söylediklerinize inanıyorsanız, yeniden değerleme oranını yarıya indirin,” diyerek hükümete çağrıda bulundu. Konuşmasını, bütçenin 20 Aralık’ta oylanacağına dikkat çekerek sonlandıran Dalgın, 20 Aralık’ın yılın en uzun gecesi ve Düyun-u Umumiye İdaresi’nin kuruluş yıldönümü olduğuna vurgu yaparak, milletvekillerini “kapkara bir gece gibi olan bu bütçeyi reddetmeye” davet etti.
