BALIKESİR, Büyükşehir’in BALTOK’u tarafından İzmirli Ekmas Yapı firmasına satılan 150 dönümlük araziyi konuşuyor.
Arazi nerede? Adnan Menderes Mahallesi sınırları içinde.
Mahallenin sınırı Kalaycılar ve Kabakdere köylerine bitişik.
149 küsur dönüm; yuvarlak hesapla 150.
Dümdüz, dikdörtgen şeklinde, cillop gibi arazi.
“Büyükşehir’in BALTOK’u, çok daha yüksek değere sahip araziyi 170 milyona sattı” iddiası ortaya atıldı.
İddia sahibi, AK Parti İl Başkanı Mehmet Aydemir.
AK Partili Büyükşehir Meclis Üyesi Mehmet Birol Şahin de uzun uzun açıklamalar yaptı bu hususta; iddiaları peş peşe sıraladı. Cümlelerini, “konuyu yargıya taşıyacağım” şeklinde tamamladı.
***
ARAZİ, önceki dönemin AK Partili Büyükşehir yönetimine ‘kentsel dönüşüm projeleri’ için tahsis edilmiş.
Hazine malı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ‘kentsel dönüşüm’ şartıyla BALTOK’a vermiş. Tapu BALTOK’ta.
***
BİLİYORSUNUZ; bizim buralar deprem bölgesi. Kabakdere’nin oralardan geçen faydan falan söz edilir hep, depremden bahis açıldığında.
Konunun deprem boyutu şimdilik bir tarafa koyalım. Arazinin ihalesiz, koşulsuz satılmasıyla ilgili iddialara gelelim.
***
AK Parti İl Başkanı, çok daha yüksek bedelle satılabilecek arazinin 170 milyon liraya satıldığını ileri sürdü.
“İhalesiz, usülsüz, tapusuz, ruhsatsız şekilde İzmirli firmaya satarak neyin diyetini ödedin” diye sordu, Ahmet Akın’a.
“Balıkesir’e ihanet” ifadesini kullandı!
İddialar üzerine, Büyükşehir’in Basın Daire Başkanı’nı arayıp, “bu konuda bir açıklamanız olacak mı” diye sorduk. Konuya vakıf değil, belli ki şehirdeki gelişmeleri yeterince takip etmiyor.
“Ben yönetime bir sorayım, danışayım, size döneyim” dedi.
Dönüş yapmadı.
İki gün sonra, Pazar akşam saatlerinde Büyükşehir’den bir açıklama geldi.
Açıklama tümüyle rakamsal iddialar üzerine kurgulanmış.
Genelde ikinci planda ele alınacak mevzuya öncelik veriyorlar; asıl mevzuya dair ayrıntıya girmiyorlar.
Öncekiler de öyle yapardı; şimdikiler de aynı yolda yürüyor.
***
MESELE, arazinin şu kadar bedelle satılması değil aslında.
Mesele, kentsel dönüşüm projeleri için şartlı olarak tahsis edilen bir arazinin, tümüyle ticari amaçla bir inşaat şirketine satılması.
İddia edildiği gibi 170 milyon lira değilmiş satış rakamı. Bu rakam peşinatmış. Araziyi 320 milyon 50 bin TL bedelle satmışlar.
Sözleşme yapılmış, inşaat şirketi peşinatı yatırmış.
Satan Büyükşehir değil; BALTOK. Yani o da bir inşaat şirketi. Şirketten şirkete satış!
İki ticari işletmenin kendi aralarındaki pazarlık, anlaşma, satış vesaire.
İhale olması gerekmiyor.
Ama sonuçta BALTOK dediğin şirket, Ahmet Akın’ın babasından miras değil. Yönetim Büyükşehir’de. Kim bilir, BALTOK’ta işler sıkıntılı gidince, belki de Büyükşehir’den kaynak yaratılıyordur. Yani, BALTOK dediğin şirket, Balıkesir’in malı sayılır.
O halde, açık, dürüst, şeffaf, her kuruşun hesabını veren yönetim anlayışının gereği, bu pazarlık ve satış işlemi gerçekleşmeden önce kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekirdi.
Arazi de sonuçta babadan miras değil; devlet malıdır.
“Sattım gitti”, “sattımsa ben sattım” falan olmaz.
Bölgenin imar durumu itibariyle arazi değeri oldukça yüksek. 150 dönüm yer için emlak değerlemesi yaptıktan sonra, açık arttırma usulüyle ihaleye çıkarmak daha doğru olurdu. Açık arttırmaya birden fazla inşaat şirketi girebilir, rakam yükselirdi.
Büyükşehir emlak değerlemesi yaptırmış, 208 ile 224 milyon lira arasında değer biçilmiş.. Bunlar 320 milyon 50 bin liraya satmış.
İhale olsa, rakam belki 400’e çıkacak, kim bilir?
***
BURADA asıl tartışılması gereken şey rakamlar değil, arazinin ne maksatla verildiği?
Deprem riski malum.. Bakanlık, ‘kentsel dönüşüm projeleri’ için tahsis etmiş.
Amacı dışında kullanım söz konusu.
Hem deprem riski var; hem de henüz tapusu, ruhsatını almadan on – on beş katlı konutlardan oluşan bir yaşam alanı projesi ortaya konuyor. Proje de değil; sadece görseller üzerinden algı yapılıyor. Bazı televizyon kanallarında Ekmas Balıkesir Konutları adıyla reklamlar döndürülüyor.
Reklamlarda Güldür Güldür adlı proğramın Bilal’i, Onur Buldu oynuyor.
Reklamı izlerken, Edremit’in Dalyan sulak alanı içinde yazlık konutlar yapan Enginkent ve onun reklamlarında oynayan CHP’nin ağır toplarından Gürsel Tekin geliverdi aklıma.
Neyse, bu mevzuda detaya girmeyelim şimdi; yazı uzamasın.
***
ÖNCEKİ Büyükşehir yönetimi eğer seçimi kazansaymış, o arazide 3 bin konutluk kentsel dönüşüm projesi uygulayacakmış. Ahmet Akın projeyi iptal etmiş; Balıkesir’in geleceği için büyük kayıpmış.
“Deprem riskini bile bile sattılar” diyor AK Parti İl Başkanı.
Sizinkiler de biliyordu!
Onlar da satacaktı sonuçta. Ya da şu kadar villa, bu kadar daire karşılığında bir inşaat şirketine ihale edeceklerdi. Deprem riski göz ardı edilecekti; imar rantı ön planda olacaktı.
Bir proje hazırlanacak, lansmanı yapılacak, ‘işte size süper bir kentsel dönüşüm projesi’ diye pazarlanacaktı.
Yani, şimdiki yönetimin yaptığından farklı bir iş yapılmayacaktı.
***
ÖNCEKİLERİN, ‘halkçı belediyecilik’ diye bir dertleri yoktu; “ben zengini severim” modundaydılar.
Ahmet Akın yönetiminin bu mevzuyla ilgili tavrı da çok farklı değil.
Ama, ‘halkçı belediyecilik’ iddiası var ortada.
..ve halka bilgi verme gereği duymadan, amacı dışında kullanılmak üzere satış işlemi yapılan bir arazi!
..ve bu arazinin emlak değerlemesi 2024’ün Şubat ayında yaptırılmış.
O tarihte Ahmet Akın henüz BÜYÜKŞEHİR Başkan adayıydı. İş başında AK Partili Yücel Yılmaz vardı.
Araziye değer biçtiren, önceki yönetim.
Demek ki, onların da satmak gibi bir dertleri vardı; kazansalardı, aynı şey olacaktı.
Halkçı belediyecilikle rantçı belediyeciliğin kapısı aynı avluya açılıyor diyelim; bitirelim.
Selam ederim.