BASKİ GENEL MÜDÜR ERDOĞAN ÖZTÜRK: BU ŞEHRİN MASTER PLANI YOK!
Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, geçtiğimiz günlerde bölgede yaşanan yoğun yağışlarda metrekareye 15-20 kilogram civarında yağmur düştüğünü, yağmur suyu hattı olmayan Balıkesir’de 25 kilogram ve üzerinde bir yağış düşmesi halinde felaket yaşanabileceğine dikkat çekti.
“YAĞMUR SUYU HATTIYLA KANALİZASYON BİRBİRİNE KARIŞIYOR”
BASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, merkezin tamamını kapsayacak şekilde yağmur suyu hattı imalatı yapılacağını da söyledi. Öztürk, “Balıkesir’e baktığımızda, yeni yaşadık daha, yoğun yağış oldu. Şehrimizin yüzde 80 oranında yağmur suyu hattımız yok; olanlar da bu yoğunluğu taşıyacak kapasitede değil. Metrekareye 15 – 20 kg yağmur düştü. 25 kg. düştüğünde şehrin halini düşünmek bile istemiyorum. Olan yerlerde yağmur suyu hatları kanalizasyon hatlarıyla birlikte çalışıyor, bunların ayrışması gerekiyor. İmkanlar ölçüsünde merkezin tamamını kapsayacak şekilde yağmur suyu hatlarının imalatı için ihale yapmak ilk planladığımız şey, yakında ihaleye çıkacağız” dedi.
“BARAJ HAVZALARI VE SU KAYNAKLARI İÇİN KORUMA PLANLARI YOK”
Balıkesir’in su kaynakları konusunda bir master planı olmadığına dikkat çeken BASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, “Bir şehrin gerçekliğini master plan ortaya koyar, Master planımız yok, baraj havzaları koruma planlarımız yok. Balıkesir’e kaynak sağlayan su kaynaklarına insanlar kafasına göre konut, işyeri yapmamalı. Havza koruma planlarımız yok. Kayıp kaçağın en üst noktalara ulaştığı ilçelerden bazılarında izole bölgeler oluşturarak kayıp kaçakta su tasarrufu oluşturmak için çalışıyoruz. Örneğin Ayvalık’ta ilkini gerçekleştireceğiz, 2025’de tamamlandığında en az yüzde 30 oranında kayıp kaçağı azaltacağız. Bir yıl içinde bitecek” şeklinde konuştu.
“BU ŞEHİR KONYA OVASI GİBİ OLMASIN, OBRUKLAR OLUŞSUN İSTEMİYORUZ”
BASKİ Genel Müdürlüğü bütçesinin görüşüldüğü genel kurulda konuşan Öztürk, yeni su kaynakları arayışının devam ettiğini de kaydetti. Öztürk şu bilgileri verdi:
“Yeni su kaynakları deniyor; Balıkesir’de doğada başı boş akan, yönlendirilmeyi bekleyen o kadar güzel su kaynakları var ki. Kaptajla bunları depolara yönlendiriyoruz. Bu şehrin Konya Ovası gibi olmasını istemiyoruz, obruklar oluşsun istemiyoruz. Planlamalar yaptık. Öyle güzel su kaynakları var ki. Örneğin Edremit Koçero deresi; o kadar büyük su var ki. Bir hafta içinde oradaki çalışma bitecek, 8 pompa 2 pompaya düşecek, ilçenin 20 yıllık su ihtiyacı karşılanacak. Böyle çalışmalarımız var.
“İLERİ BİYOLOJİK ARITMA OLMAZSA OLMAZIMIZ”
Bir çok su kaynağını araştırıyoruz, sondaj tercih ettiğimiz bir şey değil. Arsenikli su çıkıyor. Yeni arıtma tesisleri deniyor, kullanılmış suların tasarrufu konusu var. İnsanların banyoda, mutfakta oluşturdukları suların depolanması, basit arıtmalarla tekrar tarımda peyzajda kullanılması gerekiyor. Belli aküferler araştırıyoruz, yeraltında suların depolanması konusunda araştırmalarımız var, bu da uygun jeolojik yapıyla ilgili. İkinci kademe ünitelerinin yapılmadığı bir şehirde yaşıyoruz. 32 arıtma tesisimizin 31’inde genişleme ünitemiz yok. Bunların projeleri hazırlanmalıydı.
“BALIKESİR’İN İÇME SUYU HATTI YAMALI BOHÇA GİBİ”
İller Bankası’nı, bakanlığı taciz edelim, bu konuda birlikte hareket edelim. İleri biyolojik arıtma olmazsa olmazımız elbette. Arıtmadan çıkan suyun tekrar kullanılması olmazsa olmazımız. İçme suyu hatları Balıkesir’in en büyük handikaplarından biri. Ana arterlerde hatların yedekleri yapılır, şehir mağduriyet yaşamasın diye yedekleri yapılır. Balıkesir’de ana arterlerde yedek hat yok. Ben görmedim. Zaten ana hatlar yamalı bohça gibi.
Her türlü öneriye açığız, imkanlar dahilinde bu birlikteliği oluşturalım, kaynak bulmak için birlikte hareket edelim. Balıkesir’in iyiliği için çalışıyoruz. Bir şehrin master planının olmaması ne demek? Biz Ankara’yı 2054’e kadar planladık. Buranın neyi eksik?
“UEDAŞ’A ÇALIŞIYORUZ! AYDA 48 MİLYON LİRA FATURA GELİYOR…”
Faturalar konusu var. 10 metreküpe kadar kullanım abonelerde yüzde 73’lerde. Fahiş faturalar doğrudur, tekrar inceleriz. İkinci kademede yüzde 23. Geriye kalıyor yüzde 3’lük bir kısım. Şikayet edenler haklı olabilir, bu su fiyatı artışını yapmak zorundaydık. Ocak ayının sonunda UEDAŞ’a borcumu ancak ödeyebiliyorum. Faizi geliyor, protokol imzaladık, ayda 48 milyon lira fatura geliyor, geçmiş borçları taksitlendirdik, UEDAŞ’a çalışıyoruz şu anda. Böyle bir tablo var karşımda. Su fiyatını arttırdık, o artışı yapmasaydık, Büyükşehir nereye kadar sübvanse edecek bizi? İşi gücü bırakıp sürekli bizimle uğraşamaz. Söylenecek çok şey var. İyi niyetle hep birlikte birçok sorunun üstesinden geleceğimize inanıyorum.”