DEDİKODU – MALUM KİŞİ
MEMLEKETİN şurasında burasında, Atatürk heykellerine, anıtlarına saldırı olaylarını duyarız sürekli.
Hemen arkasından mülki ve adli birimlerden bir açıklama gelir:
“Saldırıyı gerçekleştiren kişinin uzun süredir psikolojik tedavi gördüğü anlaşılmıştır; gereken adli tahkikat sürdürülmektedir…”
Ekonomik gidişat, işsizlik, yoksulluk, çaresizlik gibi etkenlerin, toplum psikolojisine yansımaları olacak kuşkusuz. Bittabi hepimizin psikolojik durumunda sıkıntı var.
Kimileyin cinnet noktasına geldiğimiz bile oluyor; frenler tutmasa, yandı memleket!
Her psikolojik vakanın sebeplerini ekonomik gidişatla ilişkilendirmeyelim tabi.
Ama her psikolojisi bozulanın gidip Atatürk heykellerine saldırmasının da psikolojik ve sosyolojik açıdan incelenmesi lazım.
***
ATATÜRK heykeline niye saldırırsın?
Bilinç altında Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı vardır.
Heykele saldırmak, içinde biriken cumhuriyet düşmanlığının tezahürüdür.
Bunun psikolojik vaziyetle bir ilgisi olmadığını düşünüyorum.
Psikolojisi bozuk olan neden direkt Atatürk heykellerine yöneliyor?
Elde balyoz, balta, sopa, demir çubuk, artık ne bulursa.
Git valilik binasının önünde psikolojik bozukluğunun derecesine göre bir eylem yap meselâ.
Ne bileyim, kapıdan girip çıkanlara dil çıkar, nanik yap.
Çık en yüksek binanın tepesine, “ben Hezarfen Ahmet Çelebiyim” diye bağır, sal kendini aşağı; ya uçarsın, ya göçersin…
Psikolojik bozukluğun derecesine uygun her cins eylemi gerçekleştirmek mümkün.
Toplumsal infial yaratabilecek durum varsa, “uzun süredir psikolojik tedavi gördüğü tespit edildi” açıklaması gelir zaten akabinde.
Vaka karşısında öfkelenen vatandaşların tansiyonunu düşürmektir bundaki maksat.
***
AMA yine soralım:
Her psikolojisi bozulan neden Atatürk heykellerine girişiyor bodoslama?
Bu durumun psikolojik bozuklukla geçiştirilecek bir yanı yok; provokatif açıdan irdelemek lazım.
Saldırganın psikolojik durumunu öne çıkaranların, onu durdurmaya çalışan vatandaşların psikolojik durumunu da göz önünde bulundurmaları gerekmez mi?
Balyozlu saldırgana tekme yumruk, “al sana psikoloji; bak işte psikologları, psikiyatristleri ayağına kadar getirdik” diyerekten köklü tedavi sürecine girişmeleri falan…
Bunları da hesap etmek lazım!
Ertesi gün saldırgan mağdur, müşteki… Durdurmaya çalışanlar şüpheli, sanık!
***
EFENDİM, şu tevafuka bakın ki, psikolojisi bozuk vatandaşın Atatürk heykeline saldırısını konuştuğumuz gün, aynı zamanda Dünya Ruh Sağlığı Günü imiş!
Bu yılki tema, ‘İş Yerinde Ruh Sağlığını Öncelik Haline Getirmek’miş.
Balıkesir İl Sağlık Müdürü açıklama yollamış; hepimizin Dünya Ruh Sağlığı Günü’nü kutluyor.
Kutlu olsun…
***
DÜNYA Ruh Sağlığı Günü’nün biz Balıkesirliler açısından önemi büyük.
Tevafuk deyin, tesadüf deyin; bugün aynı zamanda Dünya Balıkesirliler Günü.
Tam gününe denk gelmiş… Hem Balıkesirliliği, hem ruh sağlığını bir arada irdeliyoruz.
Balıkesir’le ruh sağlığı arasındaki bağlantı nedir?
Onu da herkes bilir; Atatürk’ün Balıkesir’e dair söylediği rivayet olunan o sözünü ezbere biliriz…
Ne demiş Gazi Paşa: “Bana her memleketten bir aklıevvel getirin, Balıkesir’den tuttuğunuzu getirin…”
Bu makara muhabbetle, delilik dozumuzun yüksekliğiyle övünürüz aynı zamanda.
Atatürk böyle bir söz söylememiştir elbet; uydurmadır.
Bu arada bizim memleketin mazide kalan marka delilerini de anmış olayım; onlar gerçekten nevi şahsına münhasır arkadaşlardı, şehrin önemli değerleriydi her biri.
Şimdikiler eskilerin yanından geçemez.
***
VESİLEYLE Dünya Balıkesirliler Günü’nüzü de kutlamış olayım.
Malum Kişi
