BASİAD Başkanı Selçuk Savaş: “Sorunlar KOBİ’lerin Rekabetçiliğini Etkiliyor.”
Türkiye’deki toplam istihdamın yüzde 70,6’sını sağlayan, Avrupa Birliği’ndeki toplam KOBİ sayısının yüzde 13,4’ünü oluşturan Türk KOBİ’leri, verimlilik, katma değer ve yüksek teknoloji ihracatında AB ve OECD ülkeleri arasında son sıralarda yer alıyor. KOBİ’lerin sorunları dolayısıyla bir açıklama yapan BASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Savaş, “Ülkemizin görünürdeki en büyük sorunları; cari açık, yüksek enflasyon refah dinamiklerinde gösterdiğimiz olumsuz performans. Bunlardan özellikle yüksek enflasyon, KOBİ’lerin finansmana erişimini ve rekabetçiliğini ciddi ölçüde etkiliyor. Ancak bizim bu sorunlarımızı çözmek için gerçek sorunlarımız olan ‘verimlilik ve katma değer sorunu’, ‘kayıt dışı ekonomi ve vergi adaletsizliği’ ile ‘21. yüzyıl startlarına uygun planlama eksikliği’ gibi sorunlara odaklanmamız gerekiyor. Bu sayede katma değerli üretimi ve basta KOBİ’ler olmak üzere işletme verimliliğimizi artırabiliriz” dedi.
Türkiye’deki toplam işletmelerin yüzde 99,7’sini oluşturan KOBİ’ler ekonomik ve toplumsal kalkınmada önemli bir yere sahip. Öyle ki AB ülkelerindeki toplam 24,3 milyon KOBİ toplam istihdamın yüzde 64,4’ünü, Türkiye’deki yaklaşık 3,8 milyon KOBİ ise toplam istihdamın yüzde 70,6’sını sağlıyor. Ancak Türk KOBİ’leri sahip oldukları bu büyük sayısal güce rağmen verimlilik, katma değer ve yüksek teknoloji ihracatı gibi alanlarda AB ve OECD ülkeleri arasında son sıralarda yer aldıkları için potansiyellerini ortaya koyamıyor.
BASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Savaş, KOBİ’lerin sorunları dolayısıyla yaptığı açıklamada KOBİ’lerin sorunlarına dikkat çekerek çözüm önerilerini paylaştı.
Türkiye’nin ‘görünür sorunları ile arka plandaki ‘hakiki’ sorunlarının farklı olduğunu, bu durumun toplumun her kesimi gibi KOBİ’leri de derinden etkilediğini söyleyen Savaş, “Ülkemizin görünürdeki en büyük sorunları ‘cari açık’, ‘yüksek enflasyon’ ve ‘kalkınma, kişi başı milli gelir gibi refah dinamiklerinde gösterdiğimiz olumsuz performans’ olarak sıralanıyor. Özellikle yüksek enflasyon KOBİ’lerin finansmana erişimini, rekabetçiliğini ciddi ölçüde etkiliyor, toplumu düşük gelir seviyesine hapsediyor. Ancak bu sorunlara çözüm üretmek için arka plandaki hakiki sorunlara odaklanmamız gerekiyor. Bizim gerçek sorunlarımız ‘verimlilik ve katma değer sorunu’, ‘kayıt dışı ekonomi ve vergi adaletsizliği’ ile ‘21. yüzyıl startlarına uygun planlama eksikliği’. Tüm bunların neticesinde ülkemizdeki KOBİ’ler, verimlilik kıyaslamasında AB ve OECD ülkeleri içinde son sırada yer alıyor. Toplam faktör verimliliğinde de tarihsel olarak kötü bir performans sergiliyoruz. 1974’ten 2019’a kadar arada geçen 45 yılda toplam faktör verimliliğimiz yüzde 29 düştü̈. Bu oran aynı donemde Güney Kore’de yüzde 81, Almanya’da ise yüzde 55 arttı. Ekonomik büyümemizin önündeki en büyük engellerden biri, üretimde verimlilik artışının sağlanamaması. Yüksek teknoloji ihracatında da OECD ülkeleri ortalaması yüzde 17-18 civarında seyrederken biz henüz yüzde 3,6 seviyesindeyiz” dedi.
“Kalkınmanın yolu Balıkesir gibi Anadolu illerinden geçiyor”
Bölgelerarası gelişmişlik farkına dikkat çeken Savaş söyle devam etti; “Türk KOBİ’leri yasadıkları bu zorluklar nedeniyle global arenadaki rakipleri karsısında geride kalırken yurt içinde de bölgelerarası gelişmişlik farkı nedeniyle güçlerini kaybediyor. Ülkemizin kalkınması, bölgelerimizin kalkınması ile mümkün. Bölgesel kalkınma ise Balıkesir gibi yerelde değer yaratan KOBİ’lerin yetenek ve kapasitelerin artırılması ile sağlanabilir” dedi.
“Önceliğimiz kalkınma ve verimlilik”
Savaş, ekonomik iyileşme için para politikalarının tek başına yeterli olmadığını vurgulayarak, “Büyümeyi değil, kalkınmayı ve verimliliği artırmayı hedefleyen ekonomik politikaların ve yapısal reformların hayata geçirilmesi; enflasyonun kontrol altına alınması ve ekonomik istikrarın sağlanması için kritik önem taşıyor.
Verimlilik sorununu aşmak için haksız rekabet ve kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele etmeli, öngörülebilirliği ve adalete güveni tesis etmeli, girişimcilik kültürünü desteklemeliyiz. Yüksek teknoloji ihracatı için öncelikle katma değeri yüksek ürünlere ve yeşil dönüşüme öncelik veren stratejik sanayi politikaları setine ihtiyacımız var.
“Devlet Planlama Teşkilatı yeniden kurulmalı”
Bölgesel ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi için 21. yüzyıl şartlarına uygun Devlet Planlama Teşkilatını ayrı ve bağımsız bir kurum olarak yeniden kurmalıyız. Diğer taraftan büyük işletmeler rekabetçilik endeksinde öncü şehirlerde yoğunlaşırken Anadolu’da illerin ekonomik ekosisteminin yegane gücü̈ KOBİ’ler. Bu anlamda KOBİ’lerin yeteneklerindeki gelişmeler ve verimlilik artısıyla gelen ölçek artırıcı adımlar, bölgesel kalkınma için vazgeçilmez bir unsurdur. Hedefimiz katma değerli üretim ve basta KOBİ’ler olmak üzere işletme verimliliğimizi artırmak olmalı. Cari açık ve yüksek enflasyon sorunlarını orta-uzun vadede ancak bu sayede aşabilir, ülkemizin yıllardır asamadığı orta gelir tuzağından kurtulabiliriz” diye konuştu.