İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın 31 Mart yerel seçimleri öncesinde partisinin il başkanlığını ziyaret ederek Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İsmail Ok’a destekte bulundu. Balıkesir’de odalar ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret edecek olan Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın ayrıca gece de İsmail Ok ile birlikte mitinglere katılacak.
İYİ Parti İl Başkanlığını ziyaret eden Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın ülkenin gündemi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Aydın yaptığı değerlendirmelerde ülkenin bir seçim havasından çok bir savaş ortamında seçime gittiğini belirtti. Koray Aydın ekonomik göstergelere de değinerek, vatandaşların içinde bulunduğu durum hakkında tespitlerde bulundu.
Millet İttifakı’nın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İsmail Ok’un seçimi büyük bir farkla kazanacağını söyleyen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, aynı durumun diğer il ve ilçelerde de geçerli olduğunu kaydetti. Balıkesir’de yaptıkları ankette yüzde 9 önde göründüklerini de belirten Koray Aydın, aradaki farkın seçimden önce artacağını ileri sürdü.
SEÇİME Mİ GİDİYORUZ SAVAŞA MI
Yerel seçimlerin demokrasi anlamında büyük önem arz ettiğini söyleyen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın şunları kaydetti:
“Seçimlere çok fazla bir zaman kalmadı. Aslında bir mahalli seçime gidiyoruz. Yapacağımız bu seçimlerle muhtar adaylarımızı, belediye meclisi, il genel meclisi, belediye başkanı ve büyükşehir belediye başkanı adaylarımızı seçeceğiz. Demokrasinin en güzel yaşandığı seçim mahalli seçimdir, mahalli seçimin bir güzelliği vardır. Aday sayısı boldur, çekişmeye neden olur, adayların getirdiği renklilik bir demokrasi zenginliğidir. Bu anlamıyla da mahalli seçim hakikatten seçimler içiresinde vatandaş ve ülke kaynaşmasına en çok vesile olan seçimdir. Ama şunu söylemekte yarar var; biz bu seçimin Türkiye genelinde bu tadına, bu lezzetine bir türlü varamadım. Çünkü seçime değil de sanki savaşa gider bir atmosferde seçim dönemi yaşıyoruz. Şu anda ülkeyi yönetenler seçim dilini savaş diline çevirerek bunun üzerinden kutuplaştırmayı artırıp, kendi yapamadıklarının konuşulmadığı bir seçim yaşatmak istiyorlar. Ve bu savaş dilini şu an Türkiye’nin var olan mevcut durumunun üzerine bir şal olarak örtmeye çalışıyorlar. Aslında bu işi yapanlar için şunu söyleyebiliriz: Cumhurbaşkanımıza da yakışmıyor, diğer muhalefet parti liderlerine de yakışmıyor. Çünkü en çok kapsayıcılığa, bir araya gelmeye ihtiyacımız olan böyle bir dönemde, böyle bir dilin kullanılması vatandaşı bölüştüren, ayrıştıran, ötekileştiren bir yapının ortaya çıkarılmasının ülkemize hiçbir faydası yok. Kardeşliğe ihtiyacımız var. Birbirimizi anlamaya, dinlemeye, kucaklaşmaya ihtiyacımız var.”
NE YAPARSAK YAPALIM GERÇEKLER DEĞİŞMİYOR
Türkiye’nin ekonomik anlamda zor günler geçirdiğini ifade eden Koray Aydın rakamlar vererek ülkenin içinde bulunduğu durumu anlattı. Aydın şunları söyledi:
“Ne yaparsak yapalım Türkiye’nin gerçekleri değişmiyor. Yani Türkiye 17 yıldan beri yönetilen bir iktidar döneminde maalesef bir arpa boyu yol bile alamadı. Hafızaları canlandırmak için söylüyorum; Türkiye 2000 yılında Gayri Safi Milli Hasılası 270 milyar dolardı ve o zaman dünya 17’ncisiydik. Bugün 2017 yılı sonuyla rakamlar mevcut. Gayri Safi Milli Hasılamız 850 milyar dolar yine dünya 17’ncisiyiz. O dönemde kişi başına düşen milli gelir 4 bin 300 dolar civarındaydı, o zaman dünyada 65’inciydik. Şimdi yine 2017 yılı itibariyle söylüyorum; 64’üncü sıradayız. Yerimiz bir basamak değişmiş. Diyebiliriz ki gene aynı yerde, aynı noktadayız. 2000’li yıllarda dünyada ortalama milli gelir o zaman 5 bin 500 dolar civarındaydı. Yani biz gene 4 bin 300 dolarla orta gelir tuzağına yakalanmış bir ülkeydik. Şimdi de dünyada 8 bin 650 dolar kişi başına düşen milli gelir, 10 bin 500 kabul edersek demek ki gene orta gelir tuzağında bir ülkeyiz. 2018 yılını düşünerek olaya bakarsak; elimizde veriler yok açıklanmadı. Ama Maliye ve Hazine Bakanımız damadımız açıklamış olduğu yeni ekonomi planında bunu 760 milyar dolar olarak Gayri Safi Milli Hasılayı öngördüklerini söylemişti. Tutturduklarını kabul edelim, o zaman kişi başına düşen milli gelirin 9 bin dolar civarında olacağı söyleniyor. Yani 10 bin 500’den 9 bini düşeceğiz o zamanda dünyadaki sıralamamız 64’ten 70’li rakamlara doğru olabileceği anlaşılıyor. Bunlarla niye başladım? Aslında yaratılan iklim ve atmosfer karşısında bir arpa boyu yol gidememiş, belki de verdiğim rakamlardan anlaşılıyor ki 2018 rakamları da açıklanırsa ileriye değil, geriye gitmiş bir ülke olacağız. Zaten 9 bin dolara milli gelirimiz düşerse Hollanda bizi geçiyor ve biz bu manada da 17’nci ülke sıfatından 18’e düşeceğiz, bir basamak daha geriye düşeceğiz.”
İŞSİZLİK CAN YAKICI BOYUTLARDA
Ülkede ekonominin yanı sıra işsizliğin de büyük sıkıntı yarattığını dile getiren İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın şu tespitlerde bulundu:
“Türkiye’nin genel manzarası bu. Enflasyon artıyor, hayat pahalılığı durdurulamıyor, işsizlik rakamları uçmuş gitmiş. İşsizlik rakamı 12,3 olarak açıklanmıştı, yeni açıklanacak verilerin yüzde 13,5 olacağı söyleniyor. Genç işsizlik yüzde 24,5 gelmiş 25’e dayanmış. Türkiye şu anda 20 milyona yakın icra ve iflas rakamına ulaştı, bu bir rekor. Daha önce 2004 yılında bu rakam 570 bin civarındaydı. Çarparsanız 35 kat artmış. İşsizlik Ekim-Kasım-Aralık verileri açıkladı TÜİK; yüzde 17,5 işsizlikte artış var. Bu ne demek? Geride bıraktığımız yıl içerisinde resmi rakamlardan 633 bin yeni işsizimiz oldu demek. İşsizlik rakamları artmaya devam ettiğine göre demek ki insanları işsiz kılan bir sistem var. O da Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik şartlar. Türkiye büyük bir ekonomik yaşıyor. Üstü örtülmeye çalışılan da bu. Vatandaşlarımız büyük sıkıntı içerisinde, ailelerin lokmaları küçülüyor ve işsizlik öyle bir sarmal haline geldi ki; her ailede neredeyse 1-2 tane işsiz var demek. Düşünebiliyor musunuz kayıt altındaki 633 bin insan işinden olmuş, -aslında kayıtdışıları da katarsak bu 1 milyona tekabül edeceğini düşünüyorum- bu insanlar evlenmişse, bir ocağı, hayatı varsa işten çıkmanın, onu yaşam mücadelesinde nelere, hangi travmalara neden olduğunu düşündüğümüzde konuşulması istenmeyen durum bu. Vatandaşın bu tepkisini unutturmaya çalışan, hayatı kendisine zindan edilmiş olan insanların bunu dile getirmesini, konuşmasını, yani bir seçimde bunun konuşularak bunlara çözüm aranma arayışının olmadığı bir demokrasi ikliminde yaşıyoruz. Türkiye’nin hak etmediği bir durum bu, bunu hepimiz biliyoruz.”
KURBAN BAYRAMI ÖNCESİ KÜÇÜKBAŞ İTHAL ETTİK
Tarım ve hayvancılık konusunda da değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Koray Aydın
Ama maalesef öyle bir dönem yaşıyoruz. İyi diyebileceğimiz hiçbir şey yok. Tarımda dibe vurduk. Türkiye hiç aklımızdan geçmeyen durumlarla karşı karşıyadır. Daha 10 gün önce ilan edildi, artık patates ve soğanı bile dışarıdan satın alacağız. Çünkü bunlardaki gümrüğü sıfırladılar, ithalat yolunu açtılar. Saman ithal ettiğimizi biliyorduk. Ama bir önceki yıla göre traktör satışlarımız yüzde 65 düştü. 2004 yılını baz alırsak motorinde 4,5 kat artış var. Tarımın bütün temel girdilerindeki artışların çok yüksek olması dolayısıyla tarımla uğraşan vatandaşımız büyük bir sıkıntı içerisine girmiş, bir önceki yıla göre 38 bin kişi çiftçiliği bırakmış, 2002 yılından bugüne getirirsek, kayıt altına alınmış tarım arazilerinde de tam 3 milyon 200 bin hektar üretmekten, ekmekten vazgeçilmiştir. Yani bu alanda da muazzam bir küçülme yaşanmıştır. Zaten bunlar olmasa bugünkü sıkıntılar yaşanmazdı. Durup dururken olmuyor; tarımda da hayvancılıkta da duvara tosladık. Geçen yıl Türkiye 1 milyon 200 bin büyükbaş hayvan, sığır ithalatı yaptı. Dünyada sığır ithalatında birinciyiz. Hiç bilmezdik; yıllar sonra bir önceki Kurban Bayramı’nda küçükbaş hayvan yetmedi. Bayramda o ihtiyacımızı giderelim diye küçükbaş hayvan ithalatı yaptık. Türkiye tarihinde ilk defa saman ithalatı yaptık ve öyle bir döneme geldik ki hayvancılığımız can çekişir halde. Çünkü verimli bir hayvancılık da yapılamıyor. Bu işle uğraşanların zarar ettiği bir dönemde yaşıyoruz.”
FETÖ’DE PKK’DA BU İKTİDARIN ESERİ
Ülkedeki hapishane ve mahkum sayılarına da değinen Koray Aydın FETÖ ve PKK sorununun tek sorumlusunun siyasal iktidar olduğunu ileri sürdü. Aydın şunları kaydetti:
“Kısacası hangi alana el atsanız her tarafın döküldüğü bir Türkiye manzarasında yaşıyoruz. Şu anda 500’e yakın hapishane var Türkiye’de. Mahkum sayısında dünyada ilk 10’a girdik. Tam 247 bin hükümlü hapishanede de yatıyor. Hapishanelerin doluluk oranı yüzde 117. Yani ağzına kadar dolmuş, koridorlara yatak atarak yatırılan mahkumlar ordusu var. Ama rekorlarını kırmaya devam ediyoruz. Bunun 34 bini FETÖ’dan, 10 bin tanesi de PKK’dan yatıyor. İlginç olan şu; içeride yatan 34 bin FETÖ’cüyü bu ülkenin başına bela eden de bu iktidar, PKK’yı da bu ülkenin başına bela eden bu iktidar. Yani ikisinden de aslında hükümlü. Ceza yiyip sorgulanması gerekenler, bu iki tane unsur üzerinden kendi dışındaki herkese her şeyi söyleyebiliyorlar. Bunu söylerken utanma, yüz kızarma yok. Bur önceki 24 Haziran seçiminin FETÖ’cüleri bizdik, bize FETÖ’cü diye saldırmıştı. Adamın ağzından daha FETÖ’cü çıkmıyor, bıraktı. FETÖ’cülükten beraat ettik. Bunu nasıl saf dışı bıraktık? Meclis açılır açılmaz, faaliyete geçer geçmez milletvekili grubumuz FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılmasıyla ilgili araştırma önergesi, iki defa da kanun önerisi verdik. İkisinde de MHP ve AK parti oylarıyla reddettiler. Çünkü araştırılmasını istemezler. Çünkü bu işin ana omurgasını kendi kadrolarının oluşturduğu bilindiği için FETÖ’nün bir dönem eşittir AK Parti demek olduğunu toplumun anlamına imkan vermemek için bunun araştırılmasına izin vermediler. Bize de FETÖ’cü demekten vazgeçtiler. Şimdi günün modası HDP’ye yer arıyorlar. Onu park edecekleri yeni bir alan arıyorlar. Aslında bu da boşuna bir uğraşıyı beraberinde getiriyor. Çünkü bunu gündeme getirdiniz mi herkesin aklına barış süreci geliyor. Anaların gözyaşı dinecek dişe başlattıkları o süreçte, biz o dönemin siyasetçileri olarak her gittiğimiz yerde anaların gözyaşı dinecek diye başlattığınız bu sürecin sonunda anaların gözyaşının oluk gibi akacağı bir süreç yaşatacaksınız, bu kadar gaflet içinde olmayın, PKK’ya el, omuz, imkan vermeyin, sırtını sıvazlamayın dedik. Teröristlerle aynı yerde olmayın, ileride başınız belaya girecek, ülkenin başını da belaya sokacaksınız dedik. Haklı çıktık demek için söylemedim. Ama bunun ağır bir faturası oldu. Şehirlerimizin altını tünellerle, hendeklerle oluşturdular. Bu ülkenin polisi, askeri altı ay buraları geri alabilmek için savaş yaptı. Kimse unutmasın o günleri. 800’e yakın hendek savaşlarında şehit verdik. Bu şehitlerin sorumlusu bu siyasal iktidardır. Bu dünyada da öbür dünyada da bunun hesabını inşallah verecektir. Bunu yaşayarak göreceğiz. FETÖ’yü zaten ülkenin başına kim bela ettiği sorusuna arayışa bile gerek yok. Bu iktidar ‘ne istediler de vermedim’ diyerek en tepedeki itiraf yaptı. Bu lafı söyleyen herkes ileride yardım ve yataklığı suç haline getirdiler FETÖ’ye bunu diyen herkes şartlar değiştiğinde FETÖ’ye yardım ve yataklıktan yargılanacak insanlardır.”
İSMAİL OK AÇIK ARA ÖNDE GİDİYOR
31 Mart seçimleri öncesinde yaptırdıkları ankette İsmail Ok’un 9 puan önde olduğunu belirten Koray Aydın şunları dile getirdi:
“Her şey birbirine karışmış, Türkiye’nin temel meselelerinin konuşulmasını istemeyen ve bunların üzerine bir şal örtmeye çalışan bir siyasal iktidar hiç utanmadan, zerre kadar yüzleri kızarmadan, kendisi dışındaki herkesi bölen, bölüştüren, ayrıştıran ifadeleriyle bir seçim geçiriyoruz. Tutup da karşısındakilere terörist diyen bir anlayışla hiçbir yere varamazlar, varamayacaklar da zaten. Çünkü artık millet gözünü açmış, bunu görüyor. Bakın şunu ifade edeyim; ben Balıkesir’e geldim. Biz bütün illeri takip ediyoruz. Bütün illerin en son durumunu tespit ederek bu son 15 günü planlamak üzere il ziyaretleri yapıyoruz. Burada ilk belli olduğunda İsmail Bey 2 puan önde gözüküyordu. Ama şimdi en son yaptırdığımız araştırmada bu 9 puana çıktı. Daha da artacak. Onlar millete terörist dedikçe milletin ızdırabını, çilesini, çektiği sıkıntıyı konuşmasına imkan vermedikçe bu daha da artacak. Şimdi hedefimiz; görüşmeler yapıyoruz, akşam da beraber olacağız bunu 10 puanın üzerine çıkararak rekor bir seviyeyle inşallah İsmail Ok kardeşimizi Büyükşehir Belediye Başkanı yapacağız. Bizim bir şey yapmamıza gerek yok. Onlar farkı 20 puana çıkaracaklar.”
KİŞİLERİN BEKA PROBLEMİ YOK
Beka sorununun kişisel olarak algılanması gerektiğinin altını çizen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın şunları söyledi:
“Bıraksınlar seçimimizi yapalım. Geçen sene cumhurbaşkanlığı seçimini yaptık, Cumhurbaşkanımızın kişisel beka problemi yok. Keyfini sürsün, daha 4 yıldan fazla zamanı var. Milletvekili seçimleri de oldu. Orada da bir sıkıntı yok, orada da 4 yıldan fazla bir süresi var. Ortağı partinin ise beka sorununu çok önceden halletti. O ölünceye kadar zaten genel başkan. Partisinde karşısında olabilecek bir kişiyi bırakmadı. Böylece toplam olarak kişilerin beka problemi olarak hiçbir sıkıntısı yok. Bıraksın biz belediye başkanlarımızı, muhtarlarımızı, meclis üyelerimizi seçelim ve biz bütün partilere oy veren insanlar olarak kardeşlik içinde ülkemizin güzel geleceğine hep beraber katkıda bulunalım.”