Birleşik Kamu – İş Konfederasyonu Balıkesir İl Başkanı ve Genel Sağlık-İş Sendikası Balıkesir İl Temsilcisi Dr. Hüseyin Gündoğdu, ücretli geçinenlerin yüksek enflasyon ve durmak bilmeyen zamlarla her gün yoksullaştığını, ülkede gelir dağılımının hızla bozulduğunu söyledi.
Düşük ücretlerle, azalan alım gücünün, sendikalaşmanın ve hak aramanın önündeki engellerle, meslek örgütlerinin işlevsiz hale getirilmeye çalışıldığı bir düzende emek sömürüsünün her gün biraz daha arttığını ifade eden Gündoğdu, “Tüm bunlar yetmezmiş gibi adaletsiz vergi sistemi nedeniyle kaşıkla verilen kepçeyle geri alınıyor. Enflasyonun altında ezilen ücret artışları dahi cebimize yansımadan vergilerle geri alınıyor. Türkiye’de vergi yükü giderek daha fazla işçilerin, emekçilerin, emeklilerin, dar gelirlilerin omuzlarına yıkılmaktadır. Vergide adaletin kantarı her gün biraz daha bozulmaktadır. 2024 gelir vergisi tarife dilimleri 30 Aralık 2023 tarihindeki resmi gazetede ‘Gelir Vergisi Genel Tebliği’ başlığında yayımlandı. Yayımlanan tebliğe göre ilk gelir vergisi dilimi 110 bin TL olarak belirlendi. Vergi tarife dilimleri yıllardır bilinçli olarak yeniden değerleme oranı ve asgari ücret artışından az artırılıyor” dedi.
“Vergi sistemi adaletsiz”
Ücretlilerin erkenden bir üst vergi dilimine girdiğini, bu durumunda daha yüksek oranda vergi vermelerine neden olduğunu anlatan Gündoğdu, “Bu kadar yüksek enflasyon ortamında, yıl içinde bir üst vergi dilimine girdiği için eline geçen ücreti düşen ücretlilerin geçim mücadelesi daha da zorlaşıyor. En düşük vergi tarife dilimi artışının bilinçli biçimde düşük arttırılması sonucunda tüm ücretliler erkenden daha yüksek vergi tarife dilimine girmeye başladı. Cumhurbaşkanı ilgili mevzuat gereğince ortaya çıkan bu tutarı yüzde ellisine kadar artırmaya, yüzde 50’sine kadar da indirmeye yetkili. Ancak cumhurbaşkanı bu yetkiyi 2024 yılında da kullanmadı, çalışanların erkenden üst vergi dilime girmeleri engellenemedi” diye konuştu.
“Gelir vergisi dilimleri düşürülmeli”
Zenginin de fakirin de işçinin de patronun da aynı oranda vergi ödediği ve bu yüzden adaletsiz olan KDV gibi dolaylı vergiler devletin tüm vergi gelirlerinin dörtte üçüne ulaşmış durumda olduğunu anlatan Gündoğdu, şöyle devam etti: “Herkes bilmektedir ki KDV gibi dolaylı vergiler bir ülkede ne kadar fazlaysa, o ülkede vergi sistemi o kadar adaletsizdir. Bizler ücretimizi almadan peşin gelir vergisi öderken, üstelik bu gelir vergisinin oranları çok yüksek iken zenginlere, patronlara sürekli olarak vergi afları geliyor. Oysa yüksek enflasyon dönemlerinde ülke yönetenlerin görevi işçilerin, emekçilerin, emeklilerin alım gücünü korumaktır, gelirde ve vergide adaleti sağlamaktır. Bu sosyal devletin olmazsa olmazıdır. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı için gelir vergisi dilimleri üst sınırı, ücretliler de yüzde 15’e düşürülmelidir. Vergi tarife dilimleri en az yeniden değerleme oranı veya asgari ücret artış oranı kadar artmalıdır.”
“Vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz”
Açıklamasında asgari ücret vergi istisnasının vergiden indirim yoluyla değil matrahtan indirim yöntemiyle uygulanmasını talep eden Gündoğdu, açıklamasını şöyle tamamladı: “İşverenlere sağlanan beş puan SGK prim desteği herkese sağlanmalıdır. Çağ dışı damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır. Vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz. Ücretlerden ve tükettiklerimizden değil, kardan, ranttan daha fazla vergi alınan daha az kazananın az, çok kazananın da çok vergi ödediği bir vergi düzeni için, gelirde, vergide ve memlekette adalet için bugün bu metinde imzası olan sağlık çalışanları emek ve meslek örgütleri ile birlikte vergide adalet mücadelemiz sürecektir.”