Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
BELEDİYELERİN imkanlarını seçim çalışmaları için seferber eden başkanlar var.
Belediyelerin resmi işleri için kiralanmış araçları seçim için giydirip mahalle mahalle dolaştıranlar var.
Seçim için kendi ceplerinden yapmaları gereken harcamaları belediyelere yükleyenler var.
Belediyelerde çalışan personeli kendi seçim çalışmaları için kullananlar var.
Seçim için hazırlanan çeşitli materyallerin bedelini belediyelere fatura ettirenler var.
Onlar eskiden de vardı, şimdi de var.
Bir de bunları yazanlar var, yazmayanlar var.
Biz eskiden de yazardık, şimdi de yazıyoruz işte.
***
“TÜYÜ bitmedik yetimin hakkını kimselere yedirtmem” diyen kıymetli başkanlar var.
“Helal olsun, ne kadar dürüst, namuslu, ahlaklı adamlar” diyoruz arkalarından.
Ama sonra bir bakıyoruz, belediyenin kadrolu çalışanı başkanın peşinde, mahalle mahalle, köy köy dolaşıyor.
Meselâ kamerayla çekim yapıyor, fotoğraf makinasıyla an be an başkanını takip ediyor. Sonra, başkanın seçim için açtığı sosyal medya hesaplarını yönetiyor, çektiği fotoğrafları paylaşıyor. Başkanın seçim propagandasında ön safta yer alıyor.
Maaşını vatandaşın ödediği personel, başkanın propagandasında görevlendiriliyor.
Uzak yakın, gittikleri her yerde altlarında belediye araçları, makam arabaları, minibüsler, otobüsler.
Halkın parasıyla alınıyor veya kiralanıyor bunlar; başkanlar kendi propagandalarında kullanmaktan hiç çekinmiyor.
Belediye kasasından yapılan seçim harcamaları toplamında bunlar küçük rakamlar belki ama..
Mide bulandırmaya yetiyor.
***
SEÇİM çalışmalarında görüyoruz.. Kurumun kadrolu personeli, elinde mikrofon, otobüs minibüs tepesinde, başkanı için anons yapıyor, hançeresini yırtarcasına bağırıyor.
Altlarına belediye araçları ve belediyelerin her türlü imkanı seriliyor.
Yani, seçimi kazanmak adına, her şey mübahçı bir anlayışla hareket ediliyor.
Geceleri mahalle programları yapılıyor, mini mitingler düzenleniyor.. Toplanan kalabalığın yarıdan çoğu belediye çalışanları. Ellerinde parti bayrakları, aday broşürleri falan.. Adamlar çalışıyor yani.
***
GEÇEN gün muhalefet partilerden birinin başkan adayını durdurmuş polis.. Aracındaki çakarlar için ceza kesmiş.
İktidar partisinin cümle adayı otobüsünde, minibüsünde, otomobilinde çakarlı makarlı tur atıyor. Meselâ AK Parti’nin Büyükşehir Adayı Yücel Yılmaz’ın giydirilmiş otobüsü.. İlçe seyahatlerinde çakarları yakıp ilerliyor.. Polis sesini çıkarmıyor.
Bu çakar işi öyle yaygın ki, belediye meclis adayları bile giydirdikleri araçlara taktırmış, kovalaklığın son kertesinde hava atıyorlar…
***
AÇIK hava reklam işleri var meselâ.. Bazıları anlaşmalı şirketin billboardları, bazıları da belediyelere ait.
Belediyeler kendilerine ait billboardlarda belediye çalışmalarının tanıtımını yapıyorlar.
Ama bakıyoruz, belediyenin malı olan billboardlarda kendi partilerinin, kendi adaylarının reklamları yer alıyor.
Yani, ellerindeki tüm imkanları tepe tepe kullanıyorlar.