İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Ayşen Kurt, gündeme gelen suikast iddialarının üzerinden 21 gün geçtikten sonra X’ten yazılı bir açıklama paylaşarak haberlerin olduğunu öne sürdü.
Haberlerin hukuki dayanağının olmadığını savunan Kurt, Antalya’dan çıkmadığını belirterek Fransa’ya gittiği iddialarını da reddetti.
Tüm kişi ve kurumlar hakkında yasal işlemlere başlayacağını söyleyen İYİ Partili Kurt, genel başkan Meral Akşener’i ‘muhatap etmemek için’ GİK üyeliğinden ayrıldığını da söyledi.
Kurt, bu konudaki haberleri gündeme getiren gazeteci İsmail Saymaz’ı da hedef aldı.
Kurt’un X’ten paylaştığı açıklama şöyle:
“Son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan gerçek dışı bazı haberiler nedeniyle aşağıdaki açıklamaların yapılması gereği hasıl olmuştur.
1-) Devam etmekte olan ve gizlilik kararı bulunan bir soruşturma kapsamında, basında çıkan haber ve iddiaların gerçekle ilgisi olmayıp tümü sadece ailemizi yıpratmaya yönelik bir kurgudur.
2-) Ailemiz hakkında yürütülen soruşturmada “gizlilik ve kısıtlama” kararı mevcut olup basında ve sosyal medyada yapılan yayınların herhangi bir hukuki dayanağı bulunmamaktadır
3-) Olayların en başından beri şahsımın yurt dışına kaçtığı basında ve sosyal medya mecralarında iddia edilmiş olsa da, buna ilişkin tüm haberler de diğer haberler gibi asılsızdır. Bu süreçte yurtdışına gitmediğim gibi Antalya ili sınırlarından dahi çıkmış değilim. Bir es ve bir anne olarak eşimin ve oğlumun her zaman yanındayım ve yanında olmaya da devam edeceğim.
4-) Bu asılsız yayınlar ve paylaşımlar ailem üzerinde olumsuz algı oluşturmaya yönelik olup anayasal güvence altına alınan ‘lekelenmeme hakkımızın’ ihlali niteliğindedir. Bu evrensel hak, herkesin saygı göstermesi gereken bir haktır. Ayrıca sürmekte olan soruşturmayı etkilemeye matuf yayın ve paylaşımlar suç teşkil etmektedir. Medya üzerinden şahsım ve ailem üzerine kurgulanan bu kumpas nedeniyle herhangi bir kesinleşmiş mahkeme kararına dayanmayan bu asılsız haberleri çıkaran ve bir anlamda kumpasa ortak olan tüm kişi ve kurumlar hakkında gerek şahsım gerekse ailem adına her türlü yasal işlemlere başlayacağımın bilinmesini ayrıca bildirmek isterim.
5-) Gizlilik karan içeren ve soruşturması devam eden olay ile ilgili bu aşamada daha fazla açıklama yapmayacağımı, devam eden hukuki süreçlerin her ince ayrıntısına kadar takip edileceğini ve bu sürecin sonunda ailem aleyhine yürütülen işbu hukuk dışı iş ve işlemlerin ortaya çıkacağına dair hukuka inancımızın tam olduğunu belirtmek isterim.
6-) Ayrıca; benim şahsi olarak yaşadığım bu durum tam da seçim sürecinde çeşitli basın kuruluşları ve ‘sözde’ yazarlar tarafından malzeme edilerek Genel Başkanıma ve partime hadsizce saldırılarda bulunulmaktadır. Cinsiyetçi, ayrımcı, kin ve nefret oluşturma gayesi güden bu saldırılara karşı gelebilmek ve partimi ve Genel Başkanımı bu şahsi konunun muhatabı etmemek için İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyeliğimden ayrılıyorum.”
NE OLMUŞTU?
Manavgat’ta İYİ Parti eski ilçe başkanı Hüseyin Ergen, 1 Şubat’ta evinin önünde otomobilinde silahlı saldırıya uğramıştı. Bacağından vurulan Ergen, tetikçinin silahının tutukluluk yapması nedeniyle saldırıdan yaralı kurtulmuştu.
Düzenlenen operasyonda kimliği öğrenilemeyen araç sürücüsü ile silahı kullanan tetikçi Selahattin Oğuz yakalanmış, savcılık sorgusunun ardından sulh ceza hakimi tarafından tutuklanmıştı.
Silahlı saldırının planlayıcısı olduğu belirtilen Ahmet Çelik daha sonra karakola teslim olmuş ve azmettiricinin İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Ayşen Kurt’un eşi Yahya Kurt olduğunu iddia etmişti.
Hüseyin Ergen’in öldürülmesi için Yahya Kurt’un para teklif ettiğini, kendisinin önce 20 milyon lira, sonra da 10 milyon lira istediğini öne sürmüştü.
Ahmet Çelik, silahlı saldırının ardından görüştüğü Yahya Kurt’un ‘parayı çok bulup, kendilerine 3 milyon lira teklif ettiğini’ anlatmıştı. Ahmet Çelik, Selahattin Oğuz’a silahlı saldırı için talimat verdiğini, Yahya Kurt’la para konusunda anlaşamadıktan sonra karakola teslim olduğunu söylemişti.
Manavgat başsavcılığının talimatıyla Ahmet Çelik karakolda, otel sahibi Yahya Kurt ise evine düzenlenen operasyonla jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Ayşen Kurt ise vizesinin bulunduğu Fransa’ya kaçtığı belirtilmişti.
