ERGÜN AYDOĞAN
CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel’in, İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’e ‘Abla’ hitaplı sıcak mesajlarına rağmen Meral Akşener ayağına kadar gelen Özel’in ‘İttifak, işbirliği’ önerisini reddettikten sonra bu kez de Meclis Grup toplantısında CHP’ye verilebilecek en sert cevabı verdi. Nerdeyse ‘işbirliği’ kapılarını sonuna kadar kapattı. Dün birlikte olduklarını, çok başarılı bulup, halk onları istiyor diyerek cumhurbaşkanı adayı olmadı cumhurbaşkanı yardımcısı yapmak istediği Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı bir ara korkaklıkla, cesaretsizlikle, şimdi de beceriksizlikle, yönetememekle suçluyor. Fatih’e benzettiği, yüzünde ‘Rabbi Yasir’ gördüğü İmamoğlu’nu şehrin ‘ulaşım’ sorunlarını çözememekle suçladı; her ne kadar İmamoğlu haklı olarak üzerime alınmadım dese de…
Akşener, partisinin yerel seçimlerde ittifak yapmama kararıyla ilgili, ‘’Adına ittifak dedikleri, manda ve himaye tuzağına, geçit vermeyeceğiz. Türk milletine, ölümü gösterip, sıtmaya razı eden; bu maskeli baloya, boyun eğmeyeceğiz’’ ifadelerini kullandı.
Siyaset yapma isteği, partilerini başka partilere ‘payanda’ görüntüsünden kurtarma, iki kutuplu siyasetin dışına çıkma hedefi hepsi anlaşılabilir belki ama yöntemi bu mudur denirse, değildir.
O zaman Akşener’e sorulacak olan eğer ‘ittifak dedikleri, manda ve himaye tuzağı’ ise bugüne kadar manda ve himaye tuzağına neden düştünüz? Geçit vermeyeceğiz diyorsunuz; bugüne kadar neden geçit verdiniz? Türk milletine, ölümü gösterip, sıtmaya razı eden maskeli baloya bugüne kadar neden boyun eğdiniz? Eğer öyleyse; ülke için bedeli biraz ağır olmadı mı? Nedir bu ölüm, sıtma. Ölüm AKP, sıtma CHP mi?
Hadi diyelim ölüme de, sıtmaya da razı olmadınız ‘özü başınıza’ yolunuza devam ettiniz 31 büyükşehirden ve kaç il belediyesi almayı hedefliyorsunuz. Var olan 16 ilçe belediyenizi koruyabilecek misiniz? Övünçle kazandırdığınızı iddia ettiğiniz muhalefetin elindeki 11 büyükşehir belediyesinden bazıları AKP’nin eline geçip, CHP güç kaybettiğinde, kendinizi başarılı olmuş mu sayacaksınız? CHP güç kaybettiğinde partiniz mi güçlenecek; bu mu temel stratejiniz. Önemli olan bugüne kadar karşı olduğunuzu iddia ettiğiniz ‘ucube rejim’in güç tahkim etmesi değil de, muhalefetin kendi içinde ayrışması, birbirine muhalefet etmesi, güç kaybetmesi midir esas hedef planınız!
Akşener ‘’Çiçek demetlerinin ardına gizlenen, tehditler alacağız’’ diyor. Nedir O? CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çiçek demetli nezaket ziyaretinin ardında ne tür tehditler oldu. Olduysa açıklayın. Olmadıysa bu açıklama siyasi nezaket gereği yeni seçilmiş genel başkana sizin hayırlı olsun ziyareti yapmadan, size gelen birine siyasi nezaketten uzak bir açıklama değilse nedir.
Akşener’in ‘’Yerel yönetimleri, rant kapısına indirgeyenlere; belediyeciliği hizmet değil, iktidar alanı olarak görenlere, kayıkçı kavgalarıyla, milletimizi oyalayanlara karşı, anlamlı ve cesur bir başlangıç yaptık.’’ Bugüne kadar övgüler düzerek birlikte kazandık dediğiniz belediyeleri şimdi ‘rant kapısı ve iktidar alanı’ olarak suçlamak mıdır siyaset dehanız!
İyi de daha düne kadar o belediyeler bizim sayemizde kazanıldı deyip, o belediyelerde CHP’lilerden çok İYİ Partililerin olduğu, o belediyelerin başarılarını kendi başarılarınız olarak görüp, gittiğiniz her belediyede el sütünde tutulmuyor muydunuz, ne oldu bir anda bu ‘tu kaka’ halleri! Siz değil miydiniz, eleştirdiğiniz tabandan ‘’bir oy Kemal’e bir oy Meral’e’’ diye oy isteyen.
Mayıs seçimleri sürecinde ortaya atılan yüksek siyasi kaygıların hepsi ortadan kalkmış olmalı ki AKP’nin öncülüğünü yaptığı ittifakın daha fazla belediye kazanması, cumhurbaşkanlığı, parlamento çoğunluğuyla birlikte belediyelerde de üstünlüğü sağlayıp daha da güç kazanmasının seçimler öncesi dikkat çekilen tehlikeyi artırmayacağı veya partilerin yakalayacağı lokal başarıların iktidarın güç devşirmesinden daha önemli olduğu düşünülüyor olmalı!
Seçim döneminde kusursuz olduğu zannı yaratılıp eleştiriler baskılanırken, seçimlerin kaybından sonra her ortamda ‘masadan kalktın, oturdun’ üzerinde ‘günah’ çıkartmanın siyaseten beklenen sonucu nedir. Belki seçim kaybına yol açan hataların geçmiş seçimlere yararı yok ama ‘eski yol arkadaşlarınızı’ suçlamak yerel seçimlerin sonuçlarında olumsuzlukların olması kaçınılmaz gözüküyor.
Muhalefet geçmiş ve gelecek üzerinden kendi kendine muhalefet edeceğine ülkenin çöken yönetim sistemi, hukuku-yargısı, adaleti, ekonomisi, eğitimi, sağlığı kısaca her alanda iflası yaşayan ülkenin nasıl ayağa kaldıracağına yönelik politikalar üzerine odaklanılmasında yarar var.