BATUHAN KOSAY
Halkın gündemi ve hayatın gerçeklerinden kopuk bir siyaset kurumunu dünyanın hiçbir köşesinde bulamazsınız. Magazinsel gündemle vatandaşın oyalanıp gözlerinin boyandığı tek ülkeyizdir herhalde.
Televole kültürüyle büyütülen, dedikodu programlarının gündüz kuşağını sarmasıyla tavan, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla zirveye çıkan magazin bugün gündemin baş tacı olabiliyor.
Milyonlarca takipçili sosyal medya fenomenlerinin; enerji şarkıları eşliğinde altın tozlu kahveleriyle ortada salındığı, vergi yüzsüzlerinin kara para aklayıcılarının el üstünde tutulduğu, kaynağını açıklayamayan sonradan görme zenginleri günlerce konuşup tartışan, birkaç tutuklanmanın ardından tam bitti dediğimiz anda patlatılan yeni bombayla gündem bir türlü vatandaşın istediği düzeye gelemiyor.
Şimdi de milyon dolarların havada uçuştuğu Fatih Terim Fonu diye adlandırılan eski futbolcuların dolandırıldığı iddia edilen haberlerle meşgul oluyoruz. Sanki hiçbir derdimiz yokmuş gibi.
Aldığı maaşla ayın sonunu getiremeyen, ev alma hayallerini bırakın kirasını nasıl ödeyeceğini bilmeyen milyonlar, pür dikkat kesilmiş magazine. Döviz zirve yapmış, faizler yükselmiş, enflasyon her ay artarak tavan yapmış kimin umurunda. Varsa yoksa zenginin parası, onun peşine takılmış gidiyoruz.
İktidarın ekonomisiyle, enflasyonla mücadelede zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan politikalarının uygulamasını önleyecek tek mekanizma muhalefet olması gerekirken, hükümete yön vermek durumunda olması gereken muhalefetin yokluğu demokrasimiz açısından umut kırıcıdır.
Dikkatlerin üzerinden çekilmesinden gayet memnun olan iktidarın ekmeğine yağ süren bu magazinsel süreç muhalefeti de peşinden sürüklüyor. Muhalefetin asli görevini unutturan gelişmeler, suni gündemler yaklaşan yerel seçimler öncesinde muhalefetin elini kolunu bağlayacak gibi görülüyor.