İlklere imza atarak dünya tarihini değiştiren şehir Bergama

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hilmi DUYAR / POLİTİKA / Pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Bergama’nın Tarihi geçmişi,  M. Ö. 3 Bin yılına dayanıyor. Homeros’un anlatılarına bakıldığında, burada yaşayan Ketiler’in Troia Savaşına katıldığı söylenirken, Mısır yazıtlarında ise Kheta olarak adlandırılanların Hititler olabileceği kaydediliyor.  Bu bölgede,  M. Ö. Binli yılların başında, Tharko Phyrig ve Aiollerin yaşadığı varsayılıyor. Perslerin, Makedonyalıların, Romalıların, Bizanslıların, Karesi beyliğinin, Osmanlıların hüküm sürdüğü topraklar en sonunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, günümüze kadar geldi. Pek çok uygarlığın beşiği olan Bergama dünya tarihini değiştirecek ilklere de imza atılan bir yerleşim merkezi olma özelliğini korudu.

 

Bazilika, Red Hall, yöre halkının Kızıl Avlu dediği Serapion Tapınağı

 

Tarihi geçmişi ve doğal güzellikleriyle UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan Bergama’nın, talan edilen ve ettirilen değerlerinin geri getirilemeyeceği gerçek olsa da, Bergama’nın dünyaya tanıtılması için, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ilk adımı attı. Şehrin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerinin tanıtılması amacıyla, Türkiye’de ilk, dünyada, Fransa’nın Nice şehrinden sonra 2’nci olma özelliğini taşıyan Bergama Kermesini 1937 senesinde başlattı. Bergama Kermesi Türkiye’nin ilk ve günümüzde hala yinelenen en uzun soluklu festivali olma özelliğini taşıyor. Bergama Kermesinin ilki de antik  Akropol ve Asklepion’da, uluslararası düzeyde, halk oyunları, dünya klasiklerinin sahnelendiği tiyatro, müzik gösterileriyle ivmelenirken, çevre ilçeler de nasibini almış, Dikili ve Çandarlı’da da su sporları yapılmıştı.

 

Askelepion’da ilk kez telkinle tedavinin gerçekleştirildiği yer

 

Dünyanın ilk psikoterapi merkezi Bergama’da hizmet vermeye başladı.

Antik adlarıyla, Pergamon ya da Pergamonos olan Bergama, Hitit, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi pek çok uygarlığa ev sahipliği yaptı. Geçen dönem içinde, pek çok ilklerin de merkezi olma özelliğini taşıdı. Dünyada ilk kez telkinle tedavi (psikoterapi) yöntemi Asklepion da hayata geçirildi ve ilk çağların en önemli tedavi merkezi ve  tıp okullarından biri olma özelliğini aldı. Ayrıca Burayı dünyanın ilk hastanesi olarak niteleyenler de var. Pergamon’un ilk Prytanı Arkhias, Sağlık Tanrısı Asklepios’a şükranlarını sunmak üzere, Asklepion’u inşa ettirdi. Asklepion’da otama yöntemleri arasında telkinle tedavi, spor, tiyatro müzik ile tedavi, kutsal su içmek, çamur banyosu yapmak, fizik tedavi yöntemleri uygulandı. Bu nedenle sağlık merkezinde 3 bin 500 kişilik tiyatro yapılmıştı.  İmparator Hadrianus tarafından yaptırıldığı antik yazıtlarda yer alan sağlık merkezi Asklepion’a dünyanın her yerinden hastalar geliyordu. Yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki sütunlu yol ile ulaşılan sağlık merkezinin girişindeki yazıtta, “Buraya Hades (Ölüm tanrısı) giremez ibaresi yer alıyor. 

 

Askelepion

 

Afyon bitkisinin ilaç olarak kullanıldığı ilk yer Asklepion

Asklepion’da hastaların ağrı ve acılarını dindirmek için insanlara verilen ilaçların çoğu afyon karıştırılarak yapılıyordu. Afyon sakızının içinde bulunan kodein maddesi günümüzde de aneljezik olarak biliniyor. Aneljezik ağrı kesiciler sağlık alanında yaygın halde kullanılmaktadır. Bergama’daki antik sağlık merkezinde de Afyon ölüme çok yaklaşmış ağrısı çok olan hastaları uyutmak, uyuşturmak ve ağrısını azaltmak için kullanıldı.

 

 Yılanlı sütun

 

Eczacılık ve Tıp simgesi sayılan yılanlar Asklepion’da ortaya çıktı.

Sağlık Tanrısı Asklepios’a armağan olarak M. Ö. 4’üncü yüz yılda yaptırılan Asklepion’da, günümüzde tıp ve eczacılığın sembolü olarak kullanılan yılanlı sütun yapılan ilk kazılarda ortaya çıktı. Orijinali Bergama müzesinde olan yılanlı sütunun bir replikası da Asklepion Tiyatrosu ve psikoterapi merkezine gelmeden önce, sütunlu yolu geçtikten sonraki alanda sergileniyor. Efsaneye göre Tıp okulu ve dünyanın ilk hastanelerinden biri olarak kabul edilen Asklepion’a gelen bir hasta 2 yılanın bir taş oyuğunda  süt içerken süte zehirlerini karıştırdığını görüyor. İyileşemeyeceğini düşünen hasta zehirli sütü ölmek için içiyor ancak sağlığına kavuşuyor. Bu olaydan sonra o çağın en ünlü hekim ve filozoflarından, Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un kişisel hekimi Galenos  Asklepion’un simgesinin çifte yılan olmasına karar veriyor. Çifte yılan günümüzde tıp sembolü olarak kabul ediliyor.

 

Mısır Tanrısı Sekmeth heykeli tamamlanırken diğer 4 tanesi yapılamadı

 

İncil’de sözü edilen ve yeri bilinen ilk kilise Bergama Bazilikasında

Bazilika, Red Hall, ya da yöre halkının verdiği isimle Kızıl Avlu, Mısır Tanrısı Serapis için yapılmış bir tapınak. Ancak, Hristiyanlığın doğmasıyla birlikte kiliseye dönüştürülen bu tapınak, İncil’in Revelation bölümünde sözü edilen 7 kiliseden biri olan ve yeri bilinen ilk kilise. Çünkü Hristiyanlığın yeni yayılmaya başladığı dönemde pek çok yerde Hristiyanlık yasaklanmıştı. Hristiyanlar, gizlice toplanıp ibadet ediyorlardı. İşte sözü edilen gizli kiliselerden biri olan kilise, Kızıl Avlu’da bulunuyordu. Bazilika, Hristiyan inancında, birleşme evlenme, pişmanlık anlamına geliyor.

 

 Akrapol Zeus Sunağı’ndan geriye kalanlar

 

Asya’nın İlk kütüphanesi Bergama’da inşa edildi.

Mısır’daki İskenderiye kütüphanesinden sonra dünyanın en büyük 2’inci kütüphanesi olarak bilinen Kütüphane Bergama’da inşa edildi.  Antik kaynaklara göre Asya kıtasında kurulan ilk ve en büyük kütüphanede 200 bin cilt eser yer alıyordu. O dönemde İskenderiye ve Bergama şehirleri, kitap sayısı başta olmak üzere, bilimde, sanatta birbiriyle yarışıyor ve üstünlük kurmak istiyordu. Hatta Mısır’ın parşömen ihracını yasaklamasıyla Bergama’da Parşömen yapılmaya başlamıştır. Asya’da kurulan diğer büyük kütüphane ise Efes Antik Kentindeki Celsus Kütüphanesidir.

 

Askelepion tiyatro önü

Parşömenin dünyaya yayılımı Bergama ile Başladı.

Bergama ve İskenderiye kütüphaneleri arasında oluşan rekabet, Mısır Kralı’nın Parşömen ihracını yasaklamasına kadar gitti. Mısır’dan Parşömen gelmeyince Bergama Kralı 2’inci Eumenes, parşömen yapacak olanlara büyük ödüller vereceğini vaat etti. Bunun üzerine Bergama Kütüphanesinin müdürü Krates oğlak derisini işleyerek yazılabilecek hale getirdi. Böylelikle Bergama parşömenin dünyanın diğer yerlerine dağılmasına öncülük ettiği söylendi. Selüloz kağıdın bulunmasına kadar parşömenler kullanıldı.

 

Askelepion Tiyatro ile telkin merkezi ve çemur banyolarının yapıldığı alana giden meydan

Dünyanın en dik tiyatrosu olan şehir Bergama

Helenistik dönemde 33 derecelik açıyla dünyanın en dik antik tiyatrosu Bergama Akrapol’ü içinde uçurum kenarında inşa edildi. Antik kaynaklarda 10 bin seyirci kapasiteli olduğu belirtilen tiyatro sökülüp takılabilen ahşap bir sahneye sahipti. Burada halk meclislerinin yapıldığı, önemli kararların alındığı bir yer olarak bahsedilir. Bergama Antik Tiyatrosu’ndan günümüzdeki Bergama manzarasını izlemek mümkün.

 

Bergama Akrapol’deki dünyanın en dik antik tiyatrosu

Dünya’daki ilk grevlerden biri Bergama’da yapıldı

Pergamon’un ilk kralı Philyteros öldükten sonra tahta oturan I. Eumenes, şehrin güvenliğini sağlayan paralı askerlerin hayatlarından memnun olmaması üzerine işi askıya aldıklarını gördü. Şehrin güvenliğine önem veren kral, bu durumu ortadan kaldırmak için askerlerle bir araya gelip ücretlerinde iyileştirme yaptı. Eumenes bu özelliği ile de bilinmektedir.

 

Akrapol’deki kalıntılar 

 

Dünyanın en büyük Zeus sunağı Almanya’ya kaçırıldı.

35.64 metre genişliği, 33.40 metre derinliği ile dünyanın en büyük anıtsal tapınağı  olan Zeus Sunağı, Carl Human başkanlığında, 1864 yılında başlayan kazılarla gün ışığına çıkarılmıştı. 1878 yılına kadar yapılan kazılarda elde edilen antik eserler Bergama’da açılan müzede sergilenmişti. Ancak Zeus Sunağının önemi ortaya çıktığında, Alman devleti işe karışmış Osmanlı Devleti’nden kazı izni istemişti. Dönemin Osmanlı yasalarına göre izin verilmemiş ancak imparatorluğun zayıf düştüğü dönemde Almanlar Padişah Abdülhamit’ten kazı izni almışlar çıkarılan eserlerin bir bölümü Osmanlı Devleti’ne verilmişti. Ancak Carl Human ekibinin izin alınmadan yaptığı kaçak kazılarda pek çok eseri parçalara ayırarak Almanya’ya kaçırdığı ortaya çıkarıldı. Daha önce kaçırılanlar ve izinli kazılardan elde edilenlerin satın alınmasıyla, koskoca Zeus Sunağı tekrar Berlin Müzesi’nde inşa edildi. Zeus Sunağını her yıl Almanya’da milyonlarca kişi ziyaret ederken, Bergama Akrapol’de kalan antik yapılarda milyonlarca turisti çekmeyi başarıyor.

 

 

Akrapol

Akrapol

 

Bazilika

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
İlklere imza atarak dünya tarihini değiştiren şehir Bergama
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!