MEYDANLAR toplanma alanlarıdır. Sosyal, kültürel, ticari anlamda halkın bir arada bulunduğu alanlar yani.
Bu açıdan bakarsak, bizim memlekette ‘meydan’ denilebilecek yegane yer Zağnos Paşa Meydanı.
Hani şu Yücel Yılmaz’la Yasin Sağay’ın her geleni geçeni götürüp gezdirdikleri, “işte bizim en önemli icraatımız” diye pazarladıkları alan.
Paşa Cami’nin çevresi.
Orası da şimdi Balbucks Meydanı oldu zaten…
‘Meydan’ diye yaptıkları yer, Büyükşehir’in çakma markası Balbucks’ın masa ve sandalyeleriyle dolduruldu.
Başka?
Bir de Çarşı bölgesinde Ali Hikmet Paşa Meydanı’mız var.
Meydan diyoruz da, bulvardır aslında. Birkaç cadde ve sokağın birleştiği nokta.
Yıllar önce döner kavşak şeklindeydi, her gelen belediye yönetimi bir yeriyle oynaya oynaya şekilsiz hale getirdi.
Bir ara, sonradan kondurulan ahşap şadırvanın altındaki mermer havuzun üstüne küre şeklinde bir top bile kondurmuşlardı. Şekilsiz bir şeydi. Para verip yaptıranlar da öyle düşündü ki, kaldırdılar yerinden.
***
CUMHURİYET Meydanı’mız var, Tren İstasyonu’nun önünde.
Adı meydan ama, aslı bulvardır. Bulvarın karşılığı şu:
“Yeşillendirilmiş geniş caddeler.. Birden fazla trafik şeridi ve yaya geçidinin bulunduğu yer…”
Demek ki neymiş; bizim Cumhuriyet Meydanı da bulvarmış.
***
BULVARLAR, refüjler, kaldırım kenarları yeşillendirilebilir elbette. Çim ekersin, bodur bitkiler, çiçekler falan dikersin. Ama özellikle araç trafiği açısından sürücülerin görüş mesafesini engellemeden yaparsın bunu.
Cumhuriyet Meydanı’nda hummalı bir çalışma var şimdilerde.
Bir önceki hali nasıldı?
Yüksek boy, akış varmış havası yaratılan bir yeşil yükselti.. Kocaman ve kaba harflerden oluşan Balıkesir yazısı…
Bir , sanki çok sahip çıkıyorlarmış havası estirilen ışıklı Balıkesirspor logosu.
Öte yanında, ampulleri patlak ‘mutlu şehir’ tabelası falan…
İşte ne bileyim, sürekli değişen renkli çiçekler, taflanlar, şimşirler, aydınlatma direkleri… Ne ararsan vardı.
Kimi meczubun çimlere serilip yattığı, çişi gelince ulu orta çıkarıp işediği, yayaların bir caddeden bir caddeye geçmekte zorlandığı trafik düzeni…
Büyükşehir Belediyesi, yaz aylarını boş geçirdi, iş ve okul trafiğinin en hızlı günlere girilirken Cumhuriyet Meydanı ve Vasıf Çınar Caddesi’nde yenileme çalışmaları başlattı.
Aslı bulvar, adı meydan olan bu noktada nasıl bir manzara karşımıza çıkacak; birkaç gün sonra göreceğiz.
***
POLİTİKA, “Beton Meydan” diye yazınca, ertesi gün Cumhuriyet Meydanı ve caddedeki asfaltlama işlerini anlatan bir ‘parlatma haber bülteni’ servis edildi Büyükşehir’den.
Süslü püslü cümleler eşliğinde, yapılan çalışmaların anlatıldığı haber bülteninde, ortadaki yarım dairede nasıl bir peyzaj yapılacağına dair bilgi verilmedi meselâ.
Bir işe kalkışırken, vatandaşı bilgilendirmek, görüşünü almak, fikrini sormak gerekmez mi?
Büyükşehir yönetiminin öyle bir kaygısı yok.
Yapacağın işlerin tartışılmasına izin vermeyeceksin!
Yapacaksın, sonra kim tartışırsa tartışsın.
Büyükşehir Belediyesi’ni yönetenlerin mantığı böyle.
Verdikleri tek bilgi, meydana zeytin ağaçları dikileceği şeklinde.
Zeytin ağacı derken, Edremit Körfezi’ndeki ağaçlar gibi değil; o kadarını anlayabiliyoruz. Hani şu bodur, süs bitkisi şeklindeki zeytin ağaçları var ya, onlardan olacak kuşkusuz.
Ağaca karşı çıkmayız, bilakis memnun oluruz. Uygun olan her yere ağaç dikilsin bu şehirde.
Ama mümkünse palmiye olmasın.. Gölgesiz ağaç istemiyoruz.
Meyvesiz ağaç da istemiyoruz.
Meyve versin ağaçlar; şehrin çocukları toplayıp yesin o meyveleri.
Neyse…
***
MEYDANDA, betondan mamul basamaklı bir yükselti inşa ediliyor.
Niye yükseltiliyor, niye betona bulanıyor ortalık?
Dümdüz yap geç. Çimlendir, çiçeklendir, bitti gitti.
Yükseltiler, trafik güvenliği açısından riskli. Cumhuriyet Meydanı çok karmaşık bir yapıda çünkü. Hem sürücüler için, hem yayalar için.. Zorlu bir şehir kulvarı.
Günün birinde AHP Meydanı’na bir reklam panosu dikecektik; dört metre kadardı boyu. Belediye’den, Trafik Komisyonu’ndan falan izin aldık.. Gelip incelediler, kaidenin bir metre kadar daha yükseltilmesi gerektiğini söylediler.
Neden?
Görüş mesafesini engelliyormuş.
Cumhuriyet Meydanı’na yapılacak muhtemel yükseltiler de görüşü engelleyecek. O nedenle dümdüz ve sade bir düzenleme yapılmasında yarar var.
***
VASIF ÇINAR Caddesi’nin asfaltlanması işine gelince..
Bunu çok daha önce yapmak lazımdı. Asfaltı çatlamış, patlamış, çukurlar oluşmuş bir caddeydi.
Hergün binlerce aracın gelip geçtiği bu caddede araçlar hoplaya zıplaya ilerliyordu.
Geciken bir çalışma yani.
Önümüz yerel seçim; ne yaparsan, şimdi yaparsın. Üç sene önce yapsalardı, unutulacaktı.
Şimdi, “adamlar çalışıyor” dedirtecekler.
***
BİR DE rica ediyorum, ‘Gar Meydanı’ diye adlandırmayın orayı.
Büyükşehir’den gönderilen haber bülteninin hiçbir yerinde ‘Cumhuriyet Meydanı’ ifadesi geçmiyor!
Bunun yerine, ‘Gar Meydanı’ diye yazmışlar.
Niye öyle yazıyorsunuz?
Bülteni hazırlayıp servis eden arkadaşlar da gayet iyi biliyorlar oranın Cumhuriyet Meydanı olduğunu.
Kasıt aramıyorum… Yaşadığı şehre karşı duyarlı ve sorumlu bir yurttaş olarak uyarı görevimi yapıyorum.
***
BAŞLIĞA döneyim son kertede.
“Balıkesir’de meydan var mı” diye soruyoruz ya… Yanıtı belli: Yok!
Tek meydan, benim köşe…
Selam ederim.