Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Orta Vadeli Program’a hükümet olarak desteklerinin tam olduğunu belirterek, programın ekonomik büyümeden taviz verilmeden gerçekleşeceğini duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Seçimlerin demokratik bir olgunluk içinde tamamladık. Halkımız güven ve istikrar dedi. Seçimlerin üzerinden bir hafta geçmeden kabinemizi açıkladık. Ekonomideki kurmay kadromuzu kurduk.
Ekonomi ile ilgil planlarımızda depremi asla göz ardı etmiyoruz. Ekonomimize maliyeti 104 milyar doları bulan deprem fekaleti yükümüzü ağırlaştırmakta ve mücadelemizi zorlaştırmakta. Türkiye küresel sorunlara ilaveten küresel sıkıntılarla da mücadele etmektedir. 2023’ün ilk yarısında yüzde 3,9 büyüme kaydederek performansımızı kesintisiz 12 çeyreğe çıkardık. Yıllık bazda 13 yıldır aralıksız büyüyoruz.
Turizimde iyi bir sezon geçiriyoruz. İstihdamda da iyi bir noktadayız. Net 220 bin istihdam artışı sağladık. Dünyada olduğu gibi enflasyon bizim de sorunumuzdur. Enerjide sübvansiyon ve kira artışına tavan uygulaması gibi önlemler aldık. Fiyat köpüğünün indiğine şahit oluyoruz.
Merkez Bankası rezervlerimiz 117,3 milyar dolar seviyesinde, güçlü seyrini sürdürüyor. Hane halkı borçluluğunda ülkemiz gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre oldukça düşük bir riskliliğe sahiptir. 2022 yılını milli gelire oranla yüzde 1’lik bir bütçe açığı ile kapattık.
Hedefimize ulaşma noktasında en küçük bir şüphemiz yok. Program 2024-2026 döneminde Türk ekonomisi için kapsamlı bir yol haritası teşkil edecektir. İş dünyamızın ve toplumumuzun destekleriyle OVP’nin ülkemiz ekonomisine en üst düzeyde katkı sağlamasını bekliyorum.
Programımızda hiçbir sorunu görmezden gelmedik. 7 temel adımda öncelikli reform adımlarını belirledik. Program döneminde ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Katma değerli yatırımların önünü açacağız, sağlıklı bir büyüme sağlayacağız. Sıkı para politikasının da desteğiyle enflasyonu tek haneye düşüreceğiz, cari işlemler dengesini toparlayacağız.
Ek bütçe ile bölgeye 762 milyar lirayı ayırmıştık. 2024 yılında deprem bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak ayıracağız. Deprem tahribatını ortadan kaldırıp dengeli ekonomik büyümeyle istihdamı artırmak, enflasyonu tek haneye düşürüp gelir dağılımını iyileştirmek önceliğimiz olacak. (OVP) Döneminin tamamında yaklaşık 3 trilyon lira kaynak, deprem bölgesi için kullanılmış olacaktır.
Dönemin sonunda 1,3 trilyon doları aşan büyüklük ve 14 bin 855 dolara çıkan fert başına milli gelirle yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmeyi öngörüyoruz.
İstihdamın yıllık ortalama 909 bin, toplamda 2,7 milyon kişi artmasını, işsizlik oranının tek haneli rakamlarda gerçekleşmesini hedefliyoruz.
Daha önceden olduğu gibi tek haneli enflasyon rakamına ulaşacağız. İş ve yatırım ortamımızı iyileştireceğiz. Orta vadede tek haneli enflasyon hedefi ile uyumlu bir politika izlerken özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın alım gücünü iyileştireceğiz.
İhracatı 300 milyar doların, turizm gelirlerini 70 milyar doların üzerine çıkartarak, mal ve hizmet ihracatı gelirlerimizi tarihi seviyelere ulaştıracağız. Orta Vadeli Programda uygulayacağımız politika sepetiyle, enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden kaldıracağız. Para, maliye ve gelirler politikalarında eşgüdümle hareket edilecek.
Sera ve organize tarım bölgeleri kurulmasına yönelik yatırımları hızlandırıyoruz. Kur Korumalı Mevduat sistemimiz görevini yerine getirmiş, kur istikrarını sağlamada önemli katkı sağlamıştır.
Kur Korumalı Mevduatlarımızın kur istikrarının pekiştiği bir zeminde, Türk Lirası mevduatlara dönüşmesinin yolunu açacağız.
Katılım finansta İstanbul’u küresel merkezlerden biri haline getireceğiz.
Özel kesim girişimlerinin önünü daha da açarak, yatırım, ticaret ve finans alanında hukuki süreçleri kolaylaştıracağız. Hedef odaklı ve seçici kredi yaklaşımı ile enflasyonist baskılara yol açabilecek uygulamalardan kaçınacağız.
Kuracağımız Aile ve Gençlik Bankası ile girişimcilik desteklenecek.
Avrupa Birliği ile ticaretimize yeni bir boyut kazandırmak üzere Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Bürokratik ve hukuki öngörülebilirliği güçlendirerek, doğrudan yatırımları ülkemize çekmeyi hedefliyoruz.
Ekim ayında Meclis’e sunacağımız 2053 perspektifi ile hazırladığımız 5 yıllık Kalkınma Planı ve Program dönemini de içeren bir atılım sürecini başlatacağız.”