CHP İl Başkanlığı’nın düzenlediği toplantıda, ittifak kapsamında Büyükşehir adaylığından geri çekilen CHP Milletvekili Ahmet Akın da konuştu. Akın, yaşanan süreci anlattı. Salondaki partililerin sataşmaları karşısında zor anlar yaşayan Akın zaman zaman sesini yükseltti. Akın, “büyük umutlar ortaya koymuştuk, umutlarımızı yıktılar” dedi.
CHP Balıkesir İl Başkanlığı’nın seçim sürecindeki gelişmeleri masaya yatırdığı toplantıda tüm gözler Büyükşehir adaylığı geri çekilen CHP Milletvekili Ahmet Akın’daydı. Emek Sineması’ndaki toplantıya yüzünde gülücükler saçarak gelen Ahmet Akın, salonda yükselen tepki seslerine yanıt vermekte zorlandı. İçeride partililerin sözlü sataşmaları karşısında zor anlar yaşayan Ahmet Akın, “neden karşı çıkmadın, neden tepki göstermedin” şeklindeki sorulara “kendinizi benim yerime koyun, ne söyleyebilirsiniz ki” şeklinde yanıt verdi. Akın, Büyükşehir adaylığının İYİ Parti’ye bırakılmasını “büyük umutlar ortaya koymuştuk, umutlarımızı yıktılar” sözleriyle değerlendirdi.
İşte CHP Milletvekili Ahmet Akın’ın söyledikleri:
TAMER AĞABEY BİLE
BU İŞ OLACAK DEMİŞTİ…
“Burada kim ne derse desin sonuna kadar haklı. Neden? Çünkü biz kazandığımız belediyeyi teslim ettik. Biz büyük bir umut ortaya koyduk öyle değil mi? Size güzel bir şey diyeyim.. Tamer Ağabeyimiz var. Tamer Ağabeyimiz bize her zaman muhalefet yaptı. Önerici olarak, doğru olarak. Bana bir gün toplantıda dedi ki “Ahmet bu iş olacak” Ben de dedim ki ağabey sen bile bunu söylüyorsan bu iş bitmiş. Yani bizim umutlarımızı yıktılar, elbette böyle olacağız. Onun için ben herkese hak veriyorum.
(Salondan yükselen tepki seslerine karşılık) Abi ben bir anlatayım. Öyle orada şov yapma, benim yerimde ol, ondan sonra konuş. Gel benim yerimde ol ondan sonra konuş. Abicim ben bir anlatayım. Ben bir konuşayım sonra siz konuşun.
(Bağımsız aday ol sesleri üzerine) olurum gerekirse. Ne oldu bitti dinleyin ama sessiz sakin dinleyin, ben de anlatayım. Çünkü herkes başka şeyler anlatıyor ben bunu size anlatayım.
UMUTLARIMIZ YIKILDI
Biz başkanımla ve bürokratlarla birlikteydik. Saat 19.30 civarıydı. Birisine telefon geldi. “Balıkesir verilmiş” dedi. Televizyonu açtık. Hüseyin Başkan aradı. ‘Böyle bir şey yok, inanmayın’ dedi. Biz televizyona bakıyoruz, genel başkanla Meral Hanım beraber el sıkıştılar. Ondan sonra da bize telefon geldi. Aynen söylenen şu: “Biz ittifakta anlaştık, İstanbul’u, Ankara’yı aldık, Balıkesir’i İyi Parti’ye bıraktık, çok üzgünüz” Bu kadar. İş bitmiş, her şey anlaşılmış, bırakın bir saati iki saati Allah şahidimiz iki dakika öncesinden bile haberimiz yok. Onun için diyorum ben bu umutlar yıkıldığı için haklısınız.
GENEL BAŞKAN KARAR VERMİŞ,
BEN NE DİYEBİLİRİM Kİ?
(Ne tepki verdiniz sesleri üzerine) Abi ne cevap vereceğim, ne cevap verebilirim. Genel başkan diyor ki, ‘İstanbul’u, Ankara’yı aldık, Balıkesir’i verdik, bitti’ diyor, ben ne diyeceğim, ne diyebilirsin.
Olayın doğrusu bu bizim yaşadığımız bu. Haberimiz yok. Haberimiz olsa ne yaparız. En başta yaptığın bu iftira çok ayıp bir şey. Sana bir kere yakışmıyor. Delikanlı gibi söylüyoruz, bizim bir şeyden haberimiz yok. Arkadaşlar herkes haklı. Ben hiç kimseye neden böyle yapıyorsun, neden böyle davranıyorsun diyemem. Ayrıca ben buradaki herkese geldiği için teşekkür ediorum. Eski il başkanlarımıza, belediye başkanlarımıza, üyelerimize.
GELİN BENİM YERİME
KOYUN KENDİNİZİ
Biz umutla tabanı birleştirmiştik, binayı üstüne dikmeye başladık, binayı yıktılar. Bu kadar basit. Bize diyorlar ki ‘büyük fotoğrafı düşünün’ Büyük fotoğrafta bütün Türkiye var, bir de Balıkesir var. Türkiye’yi kazanmak için Balıkesir’i feda ettik diyorlar bu kadar. O kadar, durum bu. O gün hakikatten öyle böyle tepki verip de burada böyle demeniz normal. Ben kesinlikle hak veriyorum yüzde 100 yalnız ben neden cevap vermedim onu söyleyeyim neden sustum? Ocak’ın 4’üne kadar adaylığım devam ediyordu. Bütün parti meclisi üyeleriyle tek tek görüştük. Tek tek gittik bir umut diye görüştük. Açıklama yapmadık. Kimsenin ekmeğine yağ sürelim istemedik ve bunu da hep birlikte karar verdik ve bir açıklama yapmadık. 4 Ocak’ta ben adaylığımı çekmedim, benim adaylığımı Parti Meclisi adaylığı geri çekti. Eğer o dediğiniz olsaydı ertesi günü açıklama yapıp adaylığımı geri çekiyorum derdim. Onun için lütfen sizden ricam şu; bir kere bir laf söylerken çok dikkat edin. Biz hepimiz birlikteyiz. Gelin benim yerime koyun kendinizi. Koyun göreyim. Beni harcamış olabilir. Eğer parti başarılı olacaksa ben de feda olayım ne yapayım yahu, yapamıyorum başka bir şey. Yapamıyorum abi, yapabileceğim başka bir şey yok. Şunu diyorlar sana, ‘Kardeşim diyorlar Türkiye’yi İstanbul’u, Ankara’yı kazanıyoruz, Balıkesir’i de veriyoruz diyorlar. Dedikleri bu. Burada oturup ne anlatayım size, olaylar bu. Ortada bir gerçek var. Gerçek bu.
BEN BİRAZ DAHA BOŞ KONUŞAYIM
SONRA DOLUSUNU VERECEĞİZ ABİME
(İstifa edecektin, dik duracaktıntepkileri üzerine) Konuşmak oradan kolay, gel buradan konuş. Benim yerime koy kendini konuş. Oturup da; bak abi parti bir karar almış. Abi bir dakika bana ayıp geliyor. Partide il başkanlığı yapmışsın, senin sözünü kesmek bana ayıp geliyor. Onun için ben konuşayım sen sonra konuş.
(Boş konuşuyorsun kardeşim); Ben boş konuşmaya biraz daha devam edeyim ondan sonra dolusunu vereceğiz abime. Bakın arkadaşlar şu anda aldığımız. Bize söylenenler elbette içimize sindirilecek şeyler değil. Siz kolay mı zannediyorsunuz. Benim yerime koyun kendinizi. 3.5 yıldır Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmak için uğraşıyorum. 1 ay 20 gün öncesinden adaylığım açıklanmış. Cebimden harcadığım paranın haddi hesabı yok. Ağzımdan tek söz çıkmıyor. Neden çıkmıyor biliyor musun? Parti zarar görmesin diye. Neden çıkmadı biliyor musunuz 4’üne kadar? Çünkü adaylığım devam ediyordu. Umuttu, adaylığımın geri gelmesi yüksekti. Çünkü bütün herkese bakıyorum, sokaklara bakıyorum, anketlere bakıyorum biz uçuyoruz, ötekiler yerlerde. Bunu elbette görürler dedim. Ama Balıkesir’i kazanacaklarını iddia ediyorlar, etmişler daha doğrusu. Hele gençlere söylenecek hiçbir şey yok. Hepsi aslanlar gibi mücadele etti, herkes mücadele etti.
BEN BURAYA HEM HAYATIMI VERDİM
HEM PARAMI VERDİM SEN BİLİYOR MUSUN?
En az benim kadar sizlerin de konuşma hakkı var. Sizler umutlarınızı verdiniz ben de ne mücadele verdim herkes biliyor. Ama umutları birleştirmek için de ne mücadeleler verdim herkes biliyor. Hiçbir Allah’ın kulunu kırmadan o güne kadar getirdim. Ama elimizden aldılar. Alma nedenini açıklarken de bunu söylüyorlar. 4’üne kadar da adaylığımı geri çekmedim. Geri çeken de ben değilim, adaylığımı da parti aldı. Ne yapayım? İstifa çözüm değil. İstifa olursa buradaki başarısızlık, en ufacık bir başarısızlık onların işine gelir. Hepsini derler ki bize siz yaptınız kaybettiniz. Abi oradan gaz verip durma gel buradan konuş. Gel oradan gaz verme delikanlı gibi buradan konuş. Ben buraya hayatımı verdim be, hem paramı verdim hem hayatımı verdim sen biliyor musun? Oradan konuşmak rahat mı, ayıp be. Ulan benim içim yanıyor. Bir Allah’ın kuluna tepki vermedim ya. Buraya geldim, 4’üne kadar bu adamın milletvekillerini, yönetim kurulunu, belediye başkanlarını, eski belediye başkanlarımızın, üyelerimizin verdiği mücadeleyi biliyorum. Buradan öyle bedavadan atmakla olmuyor. Bizim birlik olmamız lazım ya. Ne yapabiliriz? O gün gelseydiniz o zaman dediği gibi. Ben ne yapabilirim? Burada herkes benden büyüktür, küçüklerim de var. İnşallah haddimi aşmayayım ama, bu olay bu şekilde gelişti.
İFTİRALARIN ALTINDA KALMAYACAĞIZ
MERAK ETMEYİN
Şimdi İsmail Ok’a neden cevap vermediğimi de söyleyeyim. Asıl siz bunu dinleyin. Çünkü buraya kadar olan şeyler partiye saygım ve parti terbiyemden dolayı. Ama bundan sonrası benim onurumla ilgili bir şey. Biz sayınbaşkanımla bu adam bu iftiraları attığı zaman bu karalamaları yaptığı zaman genel merkeze telefon açtık. Dedik ki buna bizim hemen cevap vermemiz lazım. Dediler ki ittifak görüşmeleri devam ediyor siz sessiz kalın, cevap vermeyin, boş verin dediler. Öyle dediler. Size ben bir şey sorayım: Bakın o palavralar, yalanlar neden? Çünkü kendi etrafındaki insanları toplamak için. Çünkü herkes bizimle beraber. Bırakın İYİ Partili kardeşlerimizi bütün Balıkesir bizimle bir oldu, beraber oldu. Onları yanına almak için böyle bir yollara gitti. Ama şimdi bundan sonra tabi ki her şeyin söylenecek bir zamanı var. Onların da cevabını vereceğiz hiç merak etmeyin. Zaten onların cevabını, onlar kendi alıyor kendi kendine. Bu iftiraları atmak kolay, ama bir kere bu iftiraların biz altında kalmayacağız merak etmeyin. Ama şu anda aldığımız bir sorumluluk var. Bu sorumlulukta şu anda kadar hiçbir şey bitmiş değil. 19 Şubat’a kadar. 19 Şubat’a kadar hala var. Bakın ben hala umudumu kaybetmedim. Adaylığımı çekmelerine rağmen kaybetmedim. Ama bir de gerçek var. Benim adaylığımı parti meclisi bana verdi, parti meclisi de aldı bu kadar. Ben ifstifa etmedim, adaylığımı çekmedim. Ben sadece görevimi yaptım. Bu kadar basit. Ben bunları sizin takdirinize bırakıyorum. Gönlünüz nasıl istiyorsa öyle düşünün.
Genç kardeşlerimizin umutlarını da hayallerini de yıktık. Çünkü öyle umutlandık ki ortada o kadar net bir tablo var ki bu tablodan ayrılmak kazandığını teslim etmek gibi oldu. Ben de çok üzüntülüyüm çok dertliyim gün gelir devran döner.” POLİTİKA