İnsanın davranış reflekslerini belirlemek-yön vermek için yapılan kamuoyu araştırmaları-ölçme işi istatistik bilim alanıdır, bilime inanmak ve onun gereğini yapmak kadar çağdaş bir davranış olamaz. Son zamanlarda yaşamın her alanında beğeniler-tercihler-istekler-arzularla ilgili anket ve kamuoyu araştırmaları yapılmaktadır. Tabi ki konumuz siyaset ve siyasette de aday belirlemeden tutun toplumsal taleplere varıncaya kadar, hele seçimler öncesinde kamuoyu araştırmaları yoğun olarak yapılmakta ve kararlar güya! ona göre alınmaktadır.
İstatistik kurallarına göre, profesyonel kuruluşların yaptıkları araştırmalara her zaman bilime olan inancımız gereği saygımız sonsuzdur. Ve fakat yaptıranın istek ve arzusuna göre sırf onu veya onun taleplerinin gerçekleşmesine zemin oluşturacak ‘sözde kamuoyu araştırmalarına’ kimse inanmamızı, ciddiye almamızı beklemesin, kimse de toplumun aklıyla alay etmesin.
Tarihi seçimler öncesinde de her gün kamuoyu araştırması adı altında ‘’Erdoğan’ın karşısında, isimden bağımsız kim olursa olsun yüzde 55-60 oy alabilir’’ veya ‘’Erdoğan’ı istemeyenler yüzde 55-60 diye’’ sıkça anketler yayınlandı. Öyle bir hale geldi ki ‘’Erdoğan’ın karşısında kola kutusu, terlik’’ olsa kazanıyor iddiaları havalarda uçuştu. Ne oldu? Tünelden önceki son çıkış denilerek tarihi anlam yüklenen seçim hani nasıl olsa kazanılıyordu, ne oldu, her türlü uygun konjonktüre rağmen kaybedildi. Tamam artık AKP bu şartlarda asla seçim falan kazanamaz, kesin gidiyorlar denildiği halde AKP yine seçimleri kazandı.
Bunca lafı niye ettik. Malum yerel seçimlere çok az 7,5 ay gibi kısa bir süre kaldı. Ortalık yine her seçim öncesi olduğu gibi ‘yangın yeri’ iddialı! İsimden geçilmiyor.
Bir zamanlar özel görevlendirilenlerce her yere ‘çare Sarıgül’ yazdıranlar yine işbaşında! Malum bir zamanlar özel görevlendirdikleriyle CHP Genel Merkezini basan, yöneticilere ağır hakaretler yapan, kurultayda kavga çıkaran, dönemin Bakırköy Belediye başkanı Ateş Ünal Erzen’in burnunu kıran. İhraç edilmemek için YDK üyelerini etkisi altına alabilmek adına ‘ahlak dışı yollara’ başvuran. İhraç edildikten sonra tekrar geldiği DSP’ye geri dönen, 2019’da tekrar Şişli değil de Eyüp’ten aday gösterilmek istenince tekrar DSP’den CHP’nin karşısına Şişli adayı olan. TDH (Türkiye Değişim Partisi) parti kuran beyefendi şimdi CHP’nin ‘cici çocuğu’ oldu; ona buna particilik dersi veriyor!
Bu beyefendi aynı zamanda 2014 yerel seçimlerinde CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı yapılmış ve kaybetmişti. O zamanda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na bizzat ‘’hem geçmişteki davranışları, hem de kazanmasının mümkün olmadığı için aday gösterilmemesi gerektiğini söyledik’’ buna rağmen Kılıçdaroğlu her seçimde olduğu gibi o zamanda ‘’ben simülasyon sunumlarına ikna oldum, kesin kazanacak’’ demişti. Parti Meclisinden (PM) çıkarılan özel afla partiye dönmesini sağlamıştı. Demek ki 2019’da oluşan şartlar o zaman henüz oluşmamış olmalı!
Hani deniyor ya, eh canım İstanbul seçimlerini Ekrem İmamoğlu mu aldı, nasılsa şartlar oluşmuştu, kim veya kiminle olursa olsun seçimler zaten kazanılacaktı; 2014’de oluşmayan şartlar nasılsa 2019’da oluşmuş, kim olsa kazanırmış!
Şimdi yine benzer bir ruh hali yansıması görünüyor; kim olsa seçim alınabilir!
Onun için anlaşılan, Sarıgül partiye gelirken yerel seçimlere dönük bir takım hesap ve planlar dahilinde gelmiş olmalı. Dün CHP’nin yöneticileri ve kurumsal anlayışına yönelik her türlü saldırıyı yapanlar bugün birilerine akıl hocalığına soyunuyor.
Ve hesaplar şimdiden başlamış olmalı ki, medyada ve bazı kamuoyu araştırmalarına göre İstanbul ahalisi aman, çare Sarıgül diyormuş!
ORC Araştırma da yerel seçimlere ilişkin araştırmalarında İstanbul’a dair elde ettiği sonucu paylaşmış!
‘’Seçmenlerin Oy Verme Davranışları’’ adlı araştırmada katılımcılara ‘’Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmaması halinde, size göre muhalefetin önümüzdeki yerel seçimlerde adayı kim olmalı açık uçlu sorusuna katılımcıların cevabı şu şekilde olmuş:
Mustafa Sarıgül: yüzde 36,4
Canan Kaftancıoğlu: yüzde 16,5
Özgür Demirtaş: 11,7
Özgür Özel: yüzde 7,7
Gürsel Tekin: yüzde 6,2
Buğra Kavuncu: yüzde 4,1
Tanju Özcan: yüzde 2,8
Vay anam vay! İstanbul halkı biz ne halt ettik de 2014’de Sarıgül’ü başkan seçmedik, pişmanlığımızdan dönmeye karar verdik aday olsun şimdi onu seçelim diye yanıp tutuşuyor olmalı ki; anketlerde en önde çıkıyor…