Hilmi DUYAR / POLİTİKA / Burhaniye’nin Taylıeli Mahallesi’nde 12 yıldan bu yana imece usulüyle düzenlenen çocuk şenliği son kez izleyicilerini kapılarını açtı Pazar günü sona erecek şenliğin açılışında konuşan Uluslararası Elim Sende Çocuk Sanat İmece Şenliğini düzenleyen Eftal Gülbudak, Dayanışmayı yeterince büyütemediklerini açıklayıp, etkinliğin son kez çocuklarla ve halkla buluştuğunu söyledi. Bu habere en çok çocuklar üzüldü.
Eftal Gülbudak ve Ümran İnceoğlu 12 yıl önce, Taylıeli Mahallesi’nde Türkiye’de ender rastlanan bir olayı başlatıp, imece usulüyle bir çocuk şenliğini hayata geçirdi. Köyümüzde Şenlik Var temasıyla başlatılan etkinliğe, sanatçılar, mahalle halkı, esnaf ve bazı kurumlar destek verdi. Tiyatro grupları, sanatçılar, müzisyenler, hiçbir ücret talep etmeden etkinliğe katkı sundu. Mahalle halkı, evinde pişirdiği yiyecekleri sanatçılarla paylaştı, 12 yıldan bu yana sürdürülen bu etkinlik dün son kez kapılarını çocuklara ve sanatseverlere açtı.
Çocuk şenliği, Saat 19.30’da Çanakkale Bandosu’nun insanın içini kıpır kıpır eden müziği ile başladı. Tahtabacaklar, müzik eşliğinde çocuklara unutulmaz anlar yaşattı. Mahalle meydanındaki etkinliğin ardından şenlik korteji yürüyerek gösterilerin yapıldığı Tarla Zanaat Merkezi’ne geldi. Açılış konuşmasında Eftal Gülbudak, İmece şenliğinin 12’inci ve son kez yapıldığını açıkladı. Bu habere en çok çocuklar üzüldü. Etkinlik masal anlatımıyla sürdü.
Etkinliği bitirme kararı alan Gülbudak yaptığı açıklamada, “Taylıeli Köyü’nde 12 yıl önce başlattık bu şenliği. Ben köy diyeceğim mahalle demek istemiyorum. 12. Uluslararası Elim Sende Çocuk Şenliği bu gün son kez yapılmak üzere başlayacak. Tam 12 yıldır kırsal kesimin imece kültürünü sanat alanında yaşatmaya çalıştık. İnsanların sanatsal gereksinimlerini el ele vererek Taylıeli köyünde vücuda getirdik. Bu yıl da çok görkemli, çok renkli, çok zengin bir programımız var. Uluslararası ayağında Bir sirk tiyatro topluluğu gösterileri var. Onun dışında, masallar var, Karagöz Hacivat var, kuklalar var, tiyatrolar var, Gölge var, Atölyeler var. Tüm bu sahne performansları bu yılki programımızda yer alıyor. Özellikle çocukları merkeze alan bir şenlik.12 yıldır böyle devam etti. Biz bu imece kültürünü, dayanışma kültürünü hala çok önemsiyoruz ama bu dayanışmayı ne yazık ki istediğimiz şekilde genişletemedik. 12 yıldan bu yana sanatçı arkadaşlarımız başta olmak üzere, hiçbir çıkar gözetmeden, kendi yol paralarını dahi kendi ceplerinden ödeyerek köyümüze gelip, programlarını yaptılar. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) 8 yıldır bizimle birlikte oldu. Bir kısım esnafımız şenliğimize destek verdi. Sanatseverler destek verdi fakat bu destek belli bir yere kadar gelmemizi sağladı. Ben bu dayanışmayı yeterince büyütemediğimizi düşünüyorum. Ya da yeterince algılanamadık. Ya da sanatsal alanın bir gereksinim olarak toplumda yer etmediğini düşünüyorum. Oysa, ekmek kadar, su kadar bir ihtiyaçtır sanat. Bizi rahatlatır, birbirimize yakınlaştırır, kimini eğlendirir, kimini üzer, bir yandan sevindirir bir yandan düşündürür. Biz sanatı ihtiyaç haline getiremediğimiz sürece bu ve buna benzer şenlikler, etkinlikler belki de belli bir süre sonra yok olup gidecek. Onun için dayanışma, el ele verme çok önemli. Bu tür etkinlikleri kurumlardan, belediyelerden beklemek gerekmiyor. İnsanların bir araya gelmesini istiyoruz ve bu organizasyonları dayanışma kültürü içinde var etmek gerekiyor. Benim en büyük beklentim budur. Biz şu anda bu dayanışmayı büyütemediğimiz için şenliğimizi son kez yapıyoruz. Bu şenliğimiz son kez de olsa şenlikli geçecek” diye konuştu.
