Edremit Körfezi’nin kronik sorunu, her yaz mevsimi giderek artan kötü koku ve deniz kirliliğidir. Bunun sebebi, yetersiz arıtma tesisleri ile kirletilmiş derelerdir. Fakat bir türlü kalıcı çözüm üretilmez bunlara. Körfez’de, ikametgaha kayıtlı olan nüfusa göre inşa edilmiş olan altyapı tesisleri, yazın on misli insan gelince iflas eder. Bunu da herkes bilir. Bu durumda yatırım bekleyen Körfez’de yöneticiler ne yapar?
Atanmış yöneticiler önce Ankara’nın bölgeye yaklaşımına bakar. Vatandaş tepkisinin düzeyini ölçer. Sonra da çıkıp özetle “kısa ve orta vadede yatırım beklemeyin” derler. Sebep olarak da bazen İller Bankası ödeneğinin olmaması, pandemi, deprem bölgesi öncelikleri veya bazen de bir başka zorunluluk ifade edilir.
“Bu sene de geçsin” sözü en sık duyulan açıklamadır. Seçilmiş yöneticilere gelince. Hepsi kendi seçmenine göre yaklaşım göstermek eğilimindedir. Muhalefetin yerel yönetimiyse çoğunlukla “bir yetkisinin olmadığını” söyleyip kenara çekilmeyi yeğler. İktidarın yerel yönetimiyse imkanları daha çoktur elbette ve alenen kaynaklarını seçmenine yönlendirir. Öncelikler çok farklıdır ve artık “birlikte karar vermek” gibi bir demokratik teamül de kalmamıştır ne yazık ki. O yüzden, “benim zamanımda mı kirlendi Körfez? Yıllarca onlar yönetti.!” deyip suçu başka partilere yükleyenler bile çıkar.
YEREL SEÇİME AZ KALA BÜYÜKŞEHİR MECBUREN HAREKETE GEÇTİ!
Fakat süregelen bu tarz, bu sene biraz değişmek zorunda kaldı. Çünkü bu sene kirlilik sezon sonunda hissedilir olmak yerine, erken gelen uzun bayram tatili nedeniyle sezon başlangıcında zuhur etti. Yazlık konutlar ve turizm işletmelerine bir anda kalabalık yığıldı, sahiller de sezon başında kirlendi. Tepkiler ve şikayetler arttı haliyle. Öyle çok şikayet gitti ki Ankara’ya, sonuçta gözler Körfez’e döndü ve parmaklar da sallandı. Zira 2024 Mart’ındaki yerel seçimler için iddiasını sürdürmek isteyen iktidar tarafı çok dikkatli olmak zorunda. Genel seçimlere de benzemiyor yerel seçimler, dinamikleri daha farklı. O nedenle, yıllardır Körfez’de arıtma tesisleriyle ilgilenmeyen Balıkesir B. Belediyesi bile harekete geçmek zorunda hissetti kendisini. Fakat mevcut durumu bir anda değiştirmeye de gücünün yetmeyeceği belli olduğu için algı yönetimine başvurmayı tercih etti. Önce malum basında bazı girişimler başlatıldı. Temel argümanları da “biz arıtmayı yapacaktık ama yer isteğimizi Edremit B. Meclisi üyeleri karşılamadı” oldu.!
EDİP UĞUR ARITMA YATIRIMI YAPMIŞTI.. YÜCEL YILMAZ SÜSLEMEYLE OYALADI!
Ne güzel değil mi? Balıkesir’de önceki dönemin başkanı olan AKP’li Edip Uğur 2016’da Altınoluk ve Narlı için arıtma yatırımları yapmışken, 2019’da göreve gelen yine AKP’li Yücel Yılmaz bu konuda hiçbir şey yapmamayı tercih etti. Onun önceliği kendi seçmeninin yoğun olduğu ilçelerdi. Körfez’de yatırım yapmadı, süsleme ile vakit geçirdi, şimdi ise algı yönetimi yapıyor. Ortamı malum basın vasıtasıyla hazırladıktan sonra da çıkıp Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında alenen suçlamalar yaptı. “Yer vermedi Edremit, kredimiz bile hazırdı Dünya Bankası’ndan ama bunların yüzünden geri gitti” dedi. “Bunlar” dediği kişilerin Edremit Belediyesi’nin CHP’li ve İYİ P’li üyeleri olduğunu da basına çoktan ilan ettirmişti zaten. Hedefin kim olduğunu herkes anladı canlı yayında. Suçlamalarına karşı çıkılamasın diye başkalarına da söz vermedi.
YÜCEL YILMAZ İSTENEN YERLERİ VERMEYEN KAMU KURUMLARINA NİYE FIRÇA ATMADI?
Şimdi yer konusuna bir bakalım. Önce, Edremit Belediyesi’nin “bir yer bulmak ve vermek” konusunda yasal yükümlülüğü bile olmadığını belirtmek lazım. Bunu bulmak BASKİ’nin görevi. Ayrıca bir “acele kamulaştırma yasası” da var artık ülkemizde değil mi? İlave olarak, Edremit’in uygun bir yeri varsa, teklif adilse, kamusal bir yarar olacaksa, teklif edilmesi, konuşulması ve sonuç alınması gayet mümkündür. Bunu basınla ve şovla yapmanın pratik bir yararı olabilir mi? O zaman amaç farklı demektir.
BASKİ daha önce nereleri de istememişti ki? Güre’deki Karayolları Genel Müdürlüğü arazisini istedi, Altınkum’da mevcut tesisin olduğu 57 dönümü istedi, hemen yanında bulunan 168 dönüm Hazine arazisini de istedi ama hiç biri olmadı. Bu kurumlara o vakit hiçbir suçlama yöneltildiğini işittiniz mi? Şimdi niye Edremit Belediyesi’nin bazı üyeleri suçlanıyor ki? Burada bir yanlışlık var, fena halde politik manevra yapılıyor, algı yaratılmaya çalışılıyor.
Bir diğer yanlışlık da Edremit Belediye Başkanı’nın ayrı tutularak, bazı CHP ve İYİ P’li Meclis üyelerinin suçlanmasıdır. Birisine muhabbet, diğerlerine hiddet çok garip doğrusu.! Haydi arıtma tesisi için mevcut yerinde iyileştirme yatırımına gidilmiyor, Edremit’te başka uygun yer mi yok? Edremit Çayı’nın hemen karşı tarafında 680 dönümlük ETDİOSB var mesela. Neden oradan 30 dönüm arazi alıp da hemen başlanmadı ki bu yatırıma? Madem kredi de hazırdı, yazık geri girmezdi bari? İşte “uygun yer” konusu böyle.
YÜCEL YILMAZ GİBİ BİR İŞ ADAMI ELİNDE HAZIR KREDİ OLACAK AMA YER BULAMADIĞI İÇİN YAPAMAYACAK ÖYLE Mİ?
Peki gerçekten var mı geri giden bir Dünya Bankası kredisi? Varsa muhtemelen kendi hatalarıdır. Buna da bakalım. Yücel Yılmaz yine basın aracılığıyla Kasım 2019’da “Balıkesir’in altını üstüne getireceğiz” diyerek Dünya Bankası’ndan 70 milyon Euroluk kaynak yarattığını ve 10 yıl ödemesiz finans kullanma taahhüdü alındığını ilan etmişti değil mi? BASKİ o parayla Bandırma, Erdek, Susurluk, İvrindi, Kepsut tesislerini yaptı da, Edremit’e düşen mi geri gitti? Açıklasın o zaman BASKİ bunun belgesini, kanıtını. Bari şeffaf yönetim örneği olsunlar memlekete. Yücel Yılmaz gibi bir iş adamı, elinde hazır kredi de olacak ama yatırımını yer bulamadığı için yapamayacak öyle mi? Bunu 100 Edremitliye sorsanız 95’i inanmaz. “Para işi” de aynen böyle.
AYVALIK’IN, BURHANİYE’NİN, GÖMEÇ’İN ARITMA TESİSLERİ ACİL ÇÖZÜM BEKLEMİYOR MU?
Gelelim asıl meseleye. Arıtma tesisinin yenilenmesi sadece Edremit’in sorunu mu? Ayvalık, Gömeç ve Burhaniye’nin ihtiyaç duyduğu ileri biyolojik arıtma tesisleri de acil çözüm beklemiyor mu? Yücel Yılmaz nasıl oluyor da “arıtmanın yeri” konusunu getirip Zeytinli’ye sıkıştırabiliyor ki? Algı yaratmaya çalışırken, vatandaşın zekasını da küçümsemek mi gerekiyor?
Büyükşehir, diğer ilçelerden de sorumlu değil mi? Niye sadece Zeytinli üzerinden algı yönetimi yapıyor? Mesela, geri gideceğine o kredi, diğer ilçelere yatırım yapılamaz mıydı? Haydi anladık S. Hasan Aslan da kendisini destekliyormuş, peki ne olacak şimdi?
Malum basın bir yandan, kendisi bir yandan baskı yaratıp da Edremit Belediye Meclisi üyelerini ikna mı edecekler? Haydi ettiler diyelim, onlar da “peki” dedi, yarın temel atılsa bile ne zaman bitirmeyi taahhüt ediyor ki Yücel Yılmaz?
EDREMİT’İN ATIK SULARI ULUSLARARASI KRİZ ÇIKARMAZ MI?
O araziyi alış amacına uygun kullanmayı bile taahhüt etmiyor daha. Garantisi ne, iki sene mi, üç sene mi sürecek orada tesis inşaatı? Bu arada ne olacak? Onu da kendisi açıklıyor zaten. Yeni tesis yapılırken, eskisi hemen sökülüp atılacakmış, Edremit’in atıksuları da “arıtılmış ama arıtılmamış” borulara konup “çoook uzağa derin deniz deşarjı” yapılacakmış. Körfez’in ölmesi demektir bu. Deşarj edilirse o şekilde borularla atıklar, lodosta ayrı, poyraz ve karayelde ayrı tarafa gider ve Körfez bugünkünden daha beter kirli olur. Ayrıca “çok uzağa” boşaltmak da sakıncalı, zira orada Yunanistan’a ait bir ada var. Edremit’in atıksuyu bir de uluslararası probleme sebep olmamalı. Bütün bunlara dair söz verebiliyor mu Yücel Yılmaz? Ülkü Yolu’nu da halletti ya, şimdi mevcut arıtmayı başından defetmeye odaklanıyor sadece.
HELVA GİBİ TOPRAĞI ÇİFTÇİDEN ALIP BASKİ’YE VERECEKLER… HEM DE BEDAVAYA!..
Edremit’ten talep edilen 110 dönüm tarım arazisine gelince. Orası daha 2019’da Çıkrıkçı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne uzun vadeli olarak Edremit Belediyesi tarafından kiralanmış bulunuyor. Şimdi geri mi alınacak? Helva gibi toprak derler ya, onun çiftçiden alıp BASKİ’ye verilmesi isteniyor. Peki kaça? Bedava. Niye? Arıtmayı halledecekler ya.!
Fakat o işi yapmak zaten görevleri değil miydi? BASKİ o arazi karşılığında para istemeden ETDİOSB’nin dolgusunu yapacakmış, teklifi böyle. Peki gereken dolgu malzemesini nereden bulacak? Elbette Edremit ve Burhaniye belediyelerinden isteyecek. Hatta “getir moloz ve hafriyatlarını buraya dök” diyecek Büyükşehir ama elbette parasını ödeyerek olacak o iş. Hani parasız olacaktı?
O MECLİS ÜYELERİ İLERİDE YARGILANIR! DİKİLİ’Yİ UNUTMAYIN…
Her zaman olduğu gibi, ilçe belediyeleri çayın taşıyla vurulacak elin kuşu gibi görülüyor bu sefer de. Üstelik madem o kadar önemliydi Çıkrıkçı arazisi, 2022’ye kadar boş duran eski itfaiye arsası Edremit Belediyesi tarafından istenirken takas yapılması önerilse idi olmaz mıydı? Yok onu vermeyip müteahhite sattı Büyükşehir, bu tarım arazisine de bedavadan sahip olmak istiyor şimdi. Ne kadar büyük kurnazlık değil mi? Batsın bari Edremit Belediyesi. Bir de algı yönetimi yapıyorlar. Fakat önerdikleri bu ücretsiz tahsisi kabul ederse eğer o suçlanan Meclis üyeleri, ileride yargılanmaları kaçınılmaz. Bedava su temini kararı alan Dikili Belediyesi’nde olanları unutmadık daha. Edremit Meclis üyelerinin Ankara’da arkası mı var, onları kendisiyle mi kıyaslıyor acaba Yücel Yılmaz? Hem onlar için “hayır diyenleri Allah’a havale ediyoruz” diye yazdırıp, hem de bu kadar özveri mi bekliyor?
BASKİ’nin dolgusu konusu da bir enteresan durum. Daha iki yıl önce, bir Kaymakamlık yazısını bahane edip kızarak o sahada yaptığı dolguyu bırakıp çıkmamış mıydı? Şimdi nasıl BASKİ’yi sürüyor ki oraya. Maşallah BASKİ yol da yapıyor, dolgu da yapacak, sonraki adım ne olacak acaba?
BU MUDUR ŞİMDİ SİYASET YAPMAK? TUZAK DEĞİL Mİ BU?
Algı yaratılıyor da, peki ne diyecek şimdi konuyu bilmeyen vatandaşlar Edremit’in Meclis üyeleri için? “Bu Körfez halkına yapılmış bir hainliktir, kınıyor ve lanetliyorum” diye yazmışlar mesela sosyal medyadan iyi mi? Yerel seçimler yaklaşırken, ya söz konusu üyeler bu suçlamalar karşısında çekinip geri adım atarak “verdik” diyecekler, ya da yerel seçimde sürekli olarak “vermediler, yapamadık” denilerek suçlanacaklar. Bu mudur şimdi “siyaset” yapmak, tuzak değil mi bu, dürüstlük bunun neresinde?
Sadece kibirli bir kurnazlık örneği olmasın bu yapılan? İleride vatandaş yaratılan bu algı yönetimi ve suçlama tarzının farkına varınca, dönüp ne der acaba yapanlara? Ağır olur söyleyecekleri değil mi? Bu ithamlara, algı yönetimi çabalarına nasıl cesaret edilebiliyorlar? Bütün bu arsa, arazi işlerini basit bir ticari alış veriş gibi görüyorlar elbette. Şehri şirket gibi yönetiyorlar amaç hizmet değil, para kazanmak sanki.
Satın alıp, imarını değiştirip sattığı kamp ve eğitim tesisi arazilerine benzemiyor ki Çıkrıkçı. Üstelik nasıl Büyükşehir arsalarını, parayla satıyorsa, Edremit’in arsaları da öyle olmak zorunda. Çok gerekiyorsa verip parasını alsınlar bu araziyi. Edremit Belediyesi zaten arazi satıp duruyor, memur ödemeleri için açıklamalar yayınlamak zorunda kalıyor, biraz halden anlamak lazım değil mi?
ALGI OPERASYONLARI.. MALUM BASIN.. TROLLER…
Yücel Yılmaz, sadece Dalyan’da satmaya hazırlandığı 380 dönüm villa arsalarının hemen yanı başında bir atıksu arıtma tesisi bulunsun istemiyor. Konu budur. Onun için de mevcut tesisi Çıkrıkçı’ya taşıyıp, başından uzaklaştırmaya çalışıyor. Bu sebeple Edremit Meclisi’nin bazı üyelerini zorlamaktan geri durmuyor.
Algı yönetimi, malum basın ve troller bunun için çalışıyorlar. Bu inat ile kurnazca manevra yapma arzusu birleşince de, Edremit Körfezi hala kokuyor, bir türlü temizlenemiyor. Bu yöntemle baskı yapılması kabul edilebilir değil, haklı da değil, vicdani de değil, hele siyaset hiç değil.! Bu sadece, yerel seçimlerde yapılacak bir kampanyanın hazırlığı. Fakat Edremit Meclisi razı olsa, vatandaş değil. Beş senedir oyalanan Körfez seçmeni, artık koku ve kirliliği Yücel Yılmaz’ın halledeceğine inanmıyor. Hala Zeytinli deyip de, Edremit Körfezi’nin tamamı diyemeyen siyasetçiye nasıl güvensin ki?
