BALIKESİR İl Müftüsü Ramazan Topcan, “İslam’da domuz etinin hükmü neyse Milli Piyango’nun hükmü de aynıdır” diyor.
Arada hiç fark yokmuş.
Yani, Piyango bileti alıp büyük ikramiyenin hayalini kuran sizler..
Bilete ikramiye çıksın çıkmasın, çeyreğine, yarımına, tamına parayı basıp alıyorsunuz ya bayiden..
Domuz eti yemiş gibi oluyorsunuz!
Bu durumda, piyango satıcıları, şans oyunu bayileri falan ne oluyor?
Nimet Abla meselâ… Önünde uzun kuyrukların oluştuğu piyango bayisiyle, direkt cehenneme…
Peki ya devlet?
Piyango dediğin ‘domuzluk şey’ devlet eliyle işletiliyor.
Kumar yasak bu ülkede.. Kumarhaneler yasak.. Kahvehanede oynadığın iskambil oyunu bile kumarla adlandırılabiliyor duruma göre.
Duyuyorsunuz, kaçak kumarhaneleri basıyor polis.. Yeraltına inen kumar çetelerini çökertiyor.
Kesinlikle yasak.. Cezası büyük.
Piyango işi de kumara giriyor Müftü Bey’e göre.
Piyango serbest.
Şans oyunları serbest.
Sayısal loto, süper loto, şans topu, on numara, altılı ganyan falan filan.
Oyna oynayabildiğin kadar.
Sayısal loto oynarım senede bir iki kere.. Makineye oynatırım.. Üç beş lira ver, sonra çekilişi bekle.
İkinin üstüne çıktığım görülmemiştir.
Piyango, yılbaşından yılbaşına.. Amortinin üstüne çıkamadık.
Öteki lotoları, totoları, ganyanları bilmem.. Kumar işlerinden de anlamam.
Ama oynayan, şansını deneyen çok. Binlerce değil, yüz binlerce vatandaş.
Şunu soralım o zaman:
Piyango biletine ikramiye çıkanla çıkmayan arasındaki ‘domuzluk’ farkı ne kadar?
Şans oyunları için de sormuş olalım.
***
BU işler malum, devletin tekelinde.
Yani, devlet eliyle işletiliyor sistem.
..ve devlet bu işlerden büyük paralar kazanıyor.
Bütçeye müthiş bir katkı.
Tüm devlet gelirleri gibi, piyango gelirleri de genel bütçeye dahil.
Devletin memuru, işçisi, bu bütçeden alıyor maaşını.
Piyango işini domuz eti yemeye benzeten Müftü Bey de bu bütçeden alıyor maaşını.
Her ay sıcak sıcak cebine koyuyor, çoluk çocuğunun karnı bu parayla doyuyor.
E o zaman ne oluyor?
Müftü Bey piyango bileti almasa da, şans oyunları oynamasa da, kumar parasıyla elde edilmiş gelirden payına düşen maaşı aldığı için..
Sıkıntı yani!
***
SÜPER TOTO meselâ.. Süper paralar kazanıyor.
Süper Lig’in sponsoru oluyor.
Futbol dünyasına önemli bir katkı sunuyor.
Kumar parasıyla dönüyor o zaman futbol çarkı.
O halde?
Tribünleri dolduran taraftarın cümlesi…
Günahkarsınız oğlum hepiniz!
Aynı Süper Toto, illerde, ilçelerde spor tesisleri inşa ediyor.. Belediyelerle işbirliği yapıyor, projeleri destekliyor.
Balıkesir’in Sakarya’sında Karesi Park var meselâ..
Duvarında kocaman harflerle Süper Toto yazıyor.
Süper Toto’nun parasıyla şehre kazandırılan bir yatırım.
Hergün binlerce insan girip çıkıyor.. Spor tesislerinden yararlanıyor, kafeteryasında oturup çay kahve içiyor.
Ayran da var.. Hakiki Susurluk Ayranı.. Köpük köpük…
Ayranın yarısını Karesi Belediyesi çalışanı, AK Parti anonsçusu Gökmen Karadağ içiyor.
O işkembenin hesabını veremeyeceksin oğlum öbür tarafta!
Kumar parasıyla yapılan bu tesisten yararlanan herkes kendine çeki düzen versin artık; günahlarınızdan nasıl arınırsınız bilemem, Allah affetsin hepinizi.
***
CHP Milletvekili Ensar Aytekin, Müftü Bey’e sormuş:
“Piyango bileti alan domuz eti yemiş gibi oluyor da.. Faiz yiyenin durumu ne oluyor?”
Faiz haram malum.
Ama faizsiz yaşayan yok.. Hayatın en önemli parçası.. Devlet faiz işletiyor en başta.
Bir soru daha Aytekin’den:
“Lüks müftülük binasının dinimizdeki yeri nedir?”
Saraydan farksız bir bina tabi.. Kocaman kocaman salonları, afilli makam odaları falan.
Bizce ısraf.. Müftü Bey nasıl bakıyor bilemeyiz.
Tabi Müftülük binasına gelene kadar, Diyanet’in bütçesi mevzuları da var.
Bütçeden en büyük payı kapan Diyanet İşleri.
Her daim eleştiri ve tartışma konusudur zaten.
Şu son model, pahalı makam araçları falan herkesin dilindedir.
Bunlar için de bir şeyler söylemek gerek elbet.
***
HER yılbaşı öncesinde böyle mevzulardan bahis açılır, yılbaşı kutlamanın, piyango bileti almanın haram olduğu anlatılır. Sonra kamuoyu uzun uzun bu mevzuları tartışır.
Bu kez bahsi Müftü Bey açtı.
Normalde hiç sesi soluğu çıkmayan, iştigal alanıyla ilgili faaliyetleri paylaşmayan, basın ve kamuoyuyla bir araya gelmemeye özen gösteren Müftü Bey, yılbaşı öncesinde niye bu çıkışı yapıyor?
Niyesini bilemeyiz…
Niyetini de…
Ama zaten gerim gerim gerilmiş, ekonomik gidişattan bitap, siyaset gündeminden yorgun, yüzüne azıcık tebessümü çok gördüğümüz vatandaşı daha da germemek lazım bu çıkışlarla.
***
MÜFTÜ Bey, bu açıklamalarıyla iktidara da posta koyuyor aslında.
Ne diyor:
“Önümüzde bir yılbaşı vardır, yılbaşının çılgınlığa dönmemesi lazımdır. Çöplüklerden ekmeklerin toplandığı, karınların doyurulduğu bir dönemde eğlenme adına böyle sarhoş değil adeta ayyaş hale dönüşmemize vesile olacak davranışlardan sakınmamızı öneriyorum.”
“Ekonomi tıkırında, herkesin işi yolunda, çiftçinin arabası ön kapıda, traktörü arkada” modunda bir ekonomi politikası yürütüyor iktidar.. Hem bak asgari ücrete de zam geldi.
Ne demek, “çöplüklerden ekmeklerin toplandığı, karınların doyurulduğu bir dönemde…”
Olmaz yani…