FESTİVALLER, şenlikler, konserler ve benzeri etkinlikler..
Gençleri gayri ahlaki haram ilişkilere, sarhoş edici içki ve madde kullanımına, isyan ve başkaldırıya yönlendiriyormuş!
Kendilerini Balıkesir Sivil Toplum Platformu olarak tanımlayan yirmi beş dernek, vakıf, kuruluş böyle buyurmuş!
Yayınladıkları ortak bildiride “bu gibi festivallerin iptal edilmesini talep ediyoruz” diyorlar.
Bu festivalleri, şenlikleri kim düzenliyor?
Belediyeler.
Yani bu ihtar belediyelere.
AK Partili belediyeler de şenlik, festival düzenliyor, konser organizasyonları yapıyor.. O zaman, tamamı muhafazakar ve dindar olan bu ‘sivil toplumcu’ arkadaşlar, muhafazakar ve dindar AK Partili belediyelere de ayar veriyor!
Bittabi bu ilk uyarı değil. Öncesi var.
Kâh bizim memlekette, kâh başka vilayetlerde benzeri açıklamalar, uyarılar, deklarasyonlar falan yayımlandı çok çok.
Festival, şenlik tertipleyen belediye başkanları da, bu uyarılardan ürktü, çekindi, korktu; ‘istenmeyen adam veya kadın’ ilan edilen kimi sanatçıların konserlerini iptal etmek zorunda kaldı.
Balıkesir’de de yaşadık bunu. Melek Mosso olayını hatırlayınız.
***
BU arkadaşlar tüm toplumu kendilerine dönüştürmeyi umuyor sanırım.
Yani herkes muhafazakar, dindar olacak. Herkes onlar gibi düşünüp yaşayacak.
Kadın ve erkek bir arada bulunmayacak.
Alkol kullanılmayacak.
Festival, şenlik, konser gibi haram şeylerden uzak durulacak!
***
KİMİN nasıl yaşayacağına siz mi karar vereceksiniz?
Bir konser izledi diye ‘isyan ve başkaldırı tehdidi’ olarak görmek gençleri.. Bu nasıl bir anlayış, nasıl zihniyettir?
“Helal yoldan kontrollü şekilde kültürel faaliyet ve eğlence” ne demek Allah aşkına?
Konser izlemek, festival organizasyonlarına katılmak, şenlikte oynamak falan haram şeyler mi?
***
FARKINDA MISINIZ bilmem; bu zihniyet toplumu kendisine dönüştürmeye çabaladıkça, gençlik daha çok açılıp saçılıyor!
Gençliğin bir isyanı mıdır bu da? Başkaldırı mıdır yoksa?
Z Kuşağı diye tanımlanan popülizmin hedef kitlesi, dindar popülizm üzerinden prim yapma derdindekilere başkaldırıyor belki de!
***
YEREL yönetimler, topluma ve yöneticilere ayar vermeye çalışan bu zevatın uyarılarından, ürkütmelerinden çekinmemeli. Toplum tek zihniyet, tek görüş, tek yaşam tarzından ibaret değil sonuçta.
Halkın birkaç saatliğine eğlenip neşeleneceği ortamları bile çok gören zihniyetin atraksiyonları, AK Partili yerel yönetimleri bile artık çileden çıkarıyor.
Toplumda her düşünceye, her görüşe, her yaşam tarzına saygı gerekir.
Seküler yaşamı benimseyenler, dindarlara ses çıkarmıyorsa..
Dindarlar da seküler olanlara ses çıkarmayacak.
Kimsenin kimseye ayar vermeye hakkı yok.
Hukuk düzeni içinde herkes herkese saygılı olmak zorunda.
***
ŞUNU da belirtmekte yarar var; gençlik neyin eğri neyin doğru olduğunu deneyerek yanılarak öğreniyor. Bu tarz ayar vermelere, uyarılara, dayatmalara prim vermiyor.
***
ALTINA logolarını yerleştirdikleri o metne imza atan dernek, vakıf ve kuruluşlar, ikide bir bu tür açıklamalarla ortaya çıkıyorlar.
Peki başka nerede varlar?
Bu şehrin sosyo-ekonomik yaşamına bir katkıları oluyor mu?
Kültürel, sanatsal, sportif, ekonomik, sosyal hayatın neresindeler?
Ne zaman isimlerini, cisimlerini duyuyorsunuz, festival şenlik uyarıları dışında?
Daha önce mezuniyet törenlerindeki kılık kıyafetler üzerinden ayar vermeye kalkmışlardı.
Başka mevzularda yoklar!
***
BİR DE ‘Balıkesir Sivil Toplum Platformu’ olarak tanımlıyorlar kendilerini.
Aslı, ‘Festival ve Şenlikler Üzerinden Halka ve Yerel Yönetimlere Ayar Verenler Platformu’ olmalı.
Sivil toplumculuk başka bir şey.
