Solunum Derneği TÜSAD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Şule Taş Gülen, havaların ısınmasıyla artışa geçen yaz gribi konusunda bilgi verirken, “Yaz gribi istirahat ve dengeli beslenmeyle kısa sürede geçse de çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar mutlaka bir uzmana görünmeli” uyarısında bulundu.
Havaların ısınmasıyla birlikte halk arasında yaz gribi ya da klima hastalığı olarak bilinen lejyoner hastalığında artış gözleniyor. Soğuk algınlığı veya grip benzeri bir tür enfeksiyon hastalığı olan yaz gribi, kış gribinden farklı olarak influenza dışında daha birçok farklı virüs veya bakteri aracılığıyla meydana gelebiliyor. Kişinin vücut direncinin düşmesi, klima tozları, plajlar ve toplu yaşanılan yerlerde zaman geçirilmesi gibi nedenlerle ortaya çıkan yaz gribi konusunda uyarılarda bulunan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Şule Taş Gülen, hastalığın kış gribinden farklı olarak saman nezlesine benzediğini ve havadaki parçacıklara karşı gelişen alerji belirtileri gösterdiğini aktardı.
KAPALI ALANLARDAKİ KLİMALARA DİKKAT!
Yaz gribinin sonbahar ve kış mevsiminde görülen gripten farklı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Şule Taş Gülen, şu uyarıları yaptı: “Yaz gribine neden olan mikroplar havalandırma sistemlerinde, soğutma kulelerinde ve su tesisatlarında çoğalır ve bulaşır. Lejyoner hastalığı olarak da bilinen klima hastalığına sebep olan legionella pneumophila isimli bakteri, klimalı ortamların yanı sıra deniz, göl ve akarsu kenarları gibi sulak ortamlarda da bulunabilir. Bu bakteri insan yapımı bir yapının içerisinde gelişip yayıldığında insan sağlığını tehdit eder. Özellikle su kullanan kapalı alan iklimlendirme sistemleri hastalığı yayabilir. Solunum yoluyla bulaşan klima hastalığı oteller, büyük toplantı salonları, jakuziler, termal havuzlar, dekoratif fıskiye bulunan alanlar, bankalar ve ofislerde rahatlıkla yayılır. Bu nedenle bu cihazların bakımı ve temizliği çok önemlidir.”
KRONİK HASTALIĞI OLANLAR RİSK ALTINDA
Yaz gribinin influenza virüsü kaynaklı gribe benzer semptomlar ortaya çıkardığını aktaran Gülen, hastalığın belirtileri konusunda şu bilgileri verdi: “En sık karşılaşılan yaz gribi semptomları; yüksek ateş, titreme, öksürük, nefes darlığı, burun akıntısı, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, boğazda kuruluk ve kas ağrısı. Çoğu yaz gribi vakaları herhangi bir tedavi gerektirmeden beslenmeye dikkat edilerek ve dinlenmeyle geçse de kronik hastalığı olan bireyler yüksek risk altında. Özellikle, 5 yaş altı çocuklar, 65 yaş üstü kişiler, gebeler, obezite hastaları, zayıf bağışıklık sistemine sahip kişiler, kanser tedavisi görenler, HIV ile yaşayanlar, diyabet, KOAH, astım, bronşiektazi ve solunum yetmezliği gibi rahatsızlıkları olanlar muhakkak sağlık kurumlarına başvurmalı.”
YAZ GRİBİNDEN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER
Şule Taş Gülen, yaz gribinden korunmak içinse şu önerileri yaptı:
- Dengeli beslenin.
- Hava kirliliğine neden olan etkenlerden kendinizi koruyun.
- Bol su ve sıvı tüketin.
- Çok soğuk/buzlu içeceklerden uzak durun.
- Uyku ve istirahate dikkat edin.
- Güneşte fazla kalmayın.
- Vücut direncini artırmak için spor yapın.
TÜSAD HAKKINDA
Göğüs hastalıkları alanında ülkemizin ilk bilimsel meslek kuruluşu olarak 22 Haziran 1970 yılında İstanbul’da kurulan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), halen Türkiye genelindeki 5,000’e yakın üyesi ile “halkın akciğer sağlığını korumak” amacı doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Toplumsal ve mesleki eğitimi, araştırmaları destekleyerek halk sağlığının korunmasına yönelik faaliyetler yürüten TÜSAD, “Tükenmeyen bir nefesle” sloganı ile 53 yıllık geçmişinde 44 ulusal kongre, sayısız bilimsel toplantı, sempozyum, iki dünya kongresi ile bilinçlendirme ve farkındalık projelerine imza attı.