Balıkesir Mimarlar Odası’nın düzenlediği Felsefe Söyleşilerinin ilki dün gerçekleştirildi. “Mimarlığa Felsefik Bir Bakış” adı altında düzenlenen söyleşiye ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güven Akif Sargın katıldı. Sargın söyleşide yerel, ulusal ve uluslararası ölçekteki farklı politik gelişmelerin mimarlık pratiğini nasıl etkilediği yönünde açıklamalarda bulundu.
Balıkesir Mimarlar Odası Başkanı M. Ali Özerk oda olarak sosyal sorumluluklarını yerine getirmeye çalışarak toplumun kültürel yapısına katkı sunmak istediklerini söyledi. Özerk, her ayın ikinci haftasında düzenleyecekleri Felsefe Söyleyişlerinin herkese açık olduğunu kaydetti.
MİMAR ARTIK NASIL BİR MİMAR OLARAK BİÇİMLENDİRİLMELİ
Prof. Dr. Güven Akif Sargın “Mimarlığa felsefik bir bakış” isimli söyleşide yaptığı konuşmada şunları söyledi:“İlgi alanı olarak mimarlığın sosyal bağlamını anlamaya çalışıyorum. Bununla birlikte politik bağlamını da anlamaya çalışıyorum. Yani özetle ne tür sosyal konu var, sosyal kuvvetler mimarlık üretimini olumlu ya da olumsuz yönde etkiliyor. Benzer bir şekilde de hem yerel ölçekte hem ulusal, hem de uluslararası ölçekte farklı politik gelişmeler mimarlık pratiğini nasıl etkiliyor. Özetle bunu anlatacağım seminerde. Bunu yaparken de şu anda üzerinde çalıştığım bir konu üzerinden özellikle uzun vadede bir kitaba dönüşür mü dönüşmez mi bilmiyorum ama dönüştürmeye çalışıyorum. Burada iki önemli temaya bakıyorum. Bunlardan bir tanesi acaba bütün süreç içerisinde mimar dediğimiz kişi bizim daha önce tanımladığımız kişi mi; yani özne mi? Yoksa bu sosyal ve politik bağlam içerisinde değişikliklere uğruyor mu? 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde artık ne tür bir mimar tanımlamasından hareket etmemiz gerekiyor? Bir başka deyişle bu sosyal meselelere nasıl müdahil olmalı? Politik meselelerle nasıl mücadele etmeli mimar bunu anlamaya çalışıyoruz. İkinci de mimarlık pratiğini hakikatten kendisinin mevcut sistemi sürdüren bir pratik halinde mi devam etmesi gerektiği yoksa bu mevcut sistemin bütün olumsuzluklarını dönüştürebilecek bir kapasiteye haiz olup olmadığını sormaya çalışıyoruz. Özetle bir alternatif mimarlık pratiği, mimarlık yapma biçimi mümkün olabilir mi ve bunu yapacak olan mimar artık nasıl bir mimar olarak biçimlendirilmelidir.”
ÖĞRENCİLERE TAVSİYE
Semineri izleyecek olan mimarlık fakültesi öğrencilerine tavsiyelerde de bulunan Sargın şu ifadeleri kullandı:“Mimarlık sadece teknik bir mesele değil. Mimarlık sadece bir sanat ve estetik meselesi de değil. Mimarlık benim inancıma göre tam bir sosyal üretim. Dolayısıyla farklı sosyal aktörlerle her daim birlikte olduğumuz bir üretim biçimi. Dolayısıyla mimar adaylarının özellikle bu sosyal ve politik meselelere çok daha duyarlı, çok daha farkındalık geliştirdikleri bir şekilde yaklaşmaları ve bu farkındalıklarını da her daim geliştirmelidir. Alternatif mimarlık yapabilme biçimlerini, formlarını aramalarını tavsiye ederim.”
*****
TEK DAYANAĞIMIZ FELSEFE
Mimarlar Odası Başkanı M. Ali Özerk de oda olarak düzenledikleri Felsefe Söyleşilerinin bundan sonra da devam edeceğini bildirerek şunları kaydetti:“Ülkenin içinde bulunduğu bu kaotik ortamda dayanacağımız tek şey kaldı. O da felsefe. Tabi biz bunu mimari pratikle beraber götürmeyi düşünüyoruz. Balıkesir Mimarlar Odası bu anlamda bir ilki başlattı Felsefe Söyleşileri. Bundan sonra da her ayın ikinci haftasında felsefe konularında bir konuk çağırıp bu söyleşileri devam ettirmek istiyoruz. Bu söyleşiler sadece mimarlara değil, toplumun her kesimine açık olacak. Bu anlamda toplumun kültürel yapısında değiştirmek istiyoruz, biraz daha bir şeyler vermek istiyoruz. Bu söyleşilerin tartışmalı bir biçimde geçmesini diliyoruz. Biz oda olarak sosyal görevlerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.
