Cumhurbaşkanlığı. Milletvekilliği seçimi derken, henüz seçim atmosferinin tamamlanmadığı ortamda kamuoyunda yeterince karşılık bulmayan, tartışılmayan, oldu bittiye getirilmeye çalışılan şirketleşme ve tüzük tadilatı kongresinin ilk ayağı geldi çattı.
Dernekler kanunuyla yönetilen spor kulüplerinin şirketleşme yönündeki kanunun uzatılmasına, hemen hemen hiçbir kulübün bir hamlede bulunmamasına rağmen Balıkesirspor yönetiminin çıkışı şirketleşmede aramasını anlamak ne mümkün!
Balıkesirspor’un geldiği son nokta herkesin malumu. Peş peşe küme düşme rekorunu kimselere bırakmıyoruz. Hiçbir ligde barınamadan soluğu 3. Lig’de almamıza rağmen yönetimlerin kendilerine bundan bir pay çıkardığını görmedik.
Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla ayakta durmaya çalışan bir kulüp havasında olan Balıkesirspor’un yönetiminin bağımsız olduğuna, kendi ayaklarının üstünde durduğuna kim ne kadar inanır bilinmez ama bu dayatılan şirketleşme ve tüzük tadilatı kongresi sanki bir taraftan gelen ışık neticesinde alındığını sağır sultan bile biliyorsa sonuçtan kimin kâr sağlayacağı anlaşılacaktır.
Unutkan bir toplum olduğumuz yadsınamaz. Geçmişi çok çabuk unutuyoruz. Kısa bir hatırlatma yapmakta yarar var. Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmazın Şampiyon Balkes afişleri dün gibi hatıralarımızda yer ediyor. Daha yakın tarihe gidersek belediye destekli Balıkesirspor’u kurtarma timinin fos çıkması unutulacak gibi değildir.
Gelelim Balıkesirspor başkan ve yönetimine; eski yönetimin içinden gelmelerine rağmen kulübün finansal durumundan bi haber olmaları mı “Karanlıktan Aydınlığa” sloganıyla yola çıkıp, bugün bu sloganı kendilerinin bile hatırlıyor olmamaları mı bizleri şaşırtıyor?
Kiminin oy kiminin şov derdinde oldukları gün ortada duran bir gerçek olmasına rağmen Balıkesirspor’un menfaatlerini koruduklarına kim inanır dersiniz. Balıkesirspor’un içler acısı hali ortada iken hiçbir başarıları olmayan, verdikleri hiçbir sözün arkasında durmayanların henüz kamuoyunda tartışılmadan oldu bittiye getirilerek yetki isteme haklarını nasıl kendilerinde bulmalarına şaşıyoruz.
Şirketleşme belki de Balıkesirspor’un kurtuluşu olacak bunu anlayabiliriz. Şirketleşmeye karşı da değiliz. Karşı durduğumuz görevlerini ve sözlerini layıkıyla yerine getirmeyen yönetime yetki verilmesidir. Seçimli kongre kararı alıp şehrin markası dediğimiz Balıkesirspor’u toplumun her kesiminin temsil edeceği bir yönetim oluşturulmanın yolunun açılması yönünde olmasıdır.
Ortak akıl, ortak bir kararda buluşup şehrin kendisinin sahip olacağı bir şirketleşmenin olması ve kişilere bağımlı olmaması gerektiğini düşündüğümüzdendir.
Balıkesirspor sevdalıları ve kulüp delegelerinin spor kamuoyunda sahipli kulüp yönetimlerinin ve menajerlerinin ayak oyunlarının birçok örneklerini görerek, dikkate almalarını bekliyor, düşünerek şehrin takımının çıkarları yönünde karar vermelerini bekliyoruz. Yaşattıklarını ve yaşadıklarını hissederek hareket etmeleri dileğiyle.
