ELDEKİ kesin olmayan verilere bakıp Balıkesir açısından değerlendirmek gerekir seçimi.
YSK Başkanı “yurt dışı oylar” falan diyorsa da, bugünkü sonuca etkileyecek, seçimin ilk turda bittiğini ilan edecek bir sürpriz olmayacağı düşüncesi ağır basıyor.
AK Parti ve doğal olarak Cumhur İttifakı yine ipi göğüsledi bu seçimde. AK Parti, MHP ve öteki küçük tefek ortaklar TBMM’de çoğunluğu elde etti.
Ama hem oy, hem sandalye kaybı var AK Parti’nin.
Millet İttifakı 14 Mayıs seçimlerinde iktidarı oluşturacak güçten uzak kalsa da, bileşenleriyle birlikte daha güçlü bir muhalefet ortamı yakaladı gibi görünüyor.
Eh, biz taşra kalemşorları, taşra açısından bakmalıyız mevzuya.
İlk bakışta söyleyebileceğim haber veya köşe başlığı şu olabilir meselâ:
“Adam kaybetti!”
***
YARIŞTAN çekilip kafaları karıştıran Muharrem İnce, bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan için “adam kazandı” demişti ya…
Bu ifade fenomene dönüştü, siyasi jargonun önemli bir sözüdür artık.
Tersi, “adam kaybetti” şeklinde olmalı.
Kaybeden kim peki?
AK Parti’nin Balıkesir’de milletvekili sayısı eksildi; beşi seçilmiş, biri sonradan gelmiş altı milletvekili vardı.. Pazar gecesi dördüne vize çıktı milletten; ikisi düştü… Olur böyle şeyler, demokrasi dediğin şey böyle bir şey…
Kaybetmek de var, kazanmak da.
AK Parti yirmi bir senedir hep kazananı oldu bu ülkenin. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın varlığındandır. O’nu çek al siyaset sahnesinden.. Geriye ne iktidar kalır, ne yüksek egolu, burnu havada, atarlı giderli abiler ve ablalar kalır.
Erdoğan için hep kazanmak esas… Peşinden yürüyüp de kendisine kaybettireni affetmiyor.
Balıkesir’deki kaybı da affetmeyecektir!
***
YİNE soralım: Kaybeden kim peki?
Kaybeden AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’dır!
Hoppala… Yücel Yılmaz Belediye Başkanı; milletvekili adayı falan değil ki?
Hem dokuz milletvekili adayı vardı partinin, kazançsa onların kazancı, kayıpsa onların kaybı… Fatura niye Yücel Yılmaz’a çıkıyor?
Büyükşehir Belediyesi’nin performansı önemli bu işlerde. Yücel Yılmaz da maşallah Büyükşehir’in tüm olanaklarını, kaynaklarını, personelini, her hücresini seçim kazancı için seferber etti.
Balıkesir’in Belediyesi, seçim süresince AK Parti’nin harcama kaynağına dönüştü. Yeme içmeden konvoylara, mitinglerden seçim turlarına, adayların seçim harcamalarına kadar hemen her şey Büyükşehir’den değil miydi?
Ya o yandaş medyanın seçim yayınlarına ne demeli?
Tümüyle Büyükşehir’in bütçesi ve kaynaklarıyla yapılan yayınlar?
Yücel Yılmaz değil, Büyükşehir Belediyesi’nin kaynaklarıyla attırılan büyük puntolu manşetler, hergün selamlaşıp yüz yüze geldikleri insanlar için ağıza alınmayacak sövgüler, ithamlar, ağır suçlamalar, iftiralar…
“Terör işbirlikçisi”, “terörist”, “vatan haini” yaftalamaları falan.
Vitrin ve süsleme işlerini iyi beceren Büyükşehir, algı operasyonu çekme, kafa bulandırma projelerinde de hayli profesyonel!
Ama orası halkın Belediyesi. Bu işlere sarfedilen kaynaklar halkın kaynakları.
Seçim bütçesini Büyükşehir’in sırtına yükleyip, sonuna kadar Belediye’nin olanaklarını kullanan kimi adayların üç beş ezber cümleyle bedavaya getirdiği seçim çalışmalarını da eklemek lazım.
***
KAZANMAK için Büyükşehir Belediyesi’ni tepe tepe kullandılar.. Ne ki hem oy oranını düşürdüler, hem bir milletvekili eksik çıktılar sandıktan.
Hepsinden önemlisi, Balıkesir ‘turuncu’ renkli iller haritasında ‘kırmızı’ kaldı, iyi mi?!
Türkiye’nin kıyı şeridinde bir bizim memleket kaldıydı turuncu; o da kızardı şimdi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Kılıçdaroğlu’nun dört puan gerisine düşürdüler Erdoğan’ı.
Anadolu Ajansı verilerine göre sandıkların tamamının açıldığı bu ortamda, Erdoğan yüzde 45,07’de kaldı; Kılıçdaroğlu yüzde 48,67’yi yakaladı.
***
ADAY listeleri açıklandığında, MHP, İYİ Parti, bağımsız derken, en sonunda AK Partili olan Milletvekili İsmail Ok’un liste başı durumuna çok içerlemiş, yandaş medyadan fena halde çaktırmışlardı.
Sonra bir baktık, “İsmail Ok’un arkasında doksan bin, yüz bin oy var” manşetleri atılıverdi.
Sandıktan çıkan sonuca bakarak şunu söylemek mümkün:
İsmail Ok doksan bin, yüz bin oy getirdiyse gerçekten AK Parti’ye.. Bu sonuç O’nun başarı sayılmaz mı?
Peki sizin oylar nereye gitti?
***
ÖZETİ şudur:
Büyükşehir’in tüm olanaklarını sonuna kadar seçim işleri için kullanan Yücel Yılmaz, aslında bu dönem Belediye yükünü sırtından atıp vekil olmak istiyordu. Onay çıkmadı.
Deprem bölgelerinde bakanların peşinde çok koştu, depremzedelere destek, bölgede hummalı çalışma görüntüleriyle göze gireyim dedi; olmadı.
Bu sonuca bakarak, on ay sonra yapılacak yerel seçimlerde yeniden aday gösterilme olasılığı azaldı diyebilir miyiz; siz demeyebilirsiniz, ben diyorum.
Sonuçta yirmi bir yıllık iktidarın aday listesine, milletvekili adayının kim olduğuna, hangi sıraya konulduğuna bakmıyor bu millet. Bakanlar, siyasetle yakından ilgilenip yirmi dört saat politika konuşan bir avuç insan.
Sokaktaki adam milletvekilini falan tanımaz. Belediye Başkanı’na odaklıdır.
Yücel Yılmaz’ı ise herkes tanıyor.
Daha yakından tanıdıkça, “bu bizim Karesi zamanındaki Yücel değil” diyenlerin sayısı artıyor.
AK Parti’nin 14 Mayıs’taki seçim yüzü, milletvekili adayları değildi; direkt Yücel Yılmaz’dı.
İl Başkanı Ekrem Başaran, ilçe başkanları, şu yöneticiler, bu çok zengin partili abiler falan değil.. Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’dı, iktidarın seçim yüzü.
Kaynak O’ndan, bütçe O’ndan, algı operasyonları O’ndan, seçim harcamaları, personel takviyesiyle kalabalık oluşturma gayretleri, iftar ve sahur menüleri, yeme içme, konvoy düzme, hediyelikler, çikolata lokum muhabbetleri, ağırlamalar, konaklamalar, otel – restoran kapatmalar, adaylara takviye, ne ararsan artık…
Tüccar belediyeciliğin dozu da arttı bu süreçte.. Kafeler, restoranlar, otel motel işleri, bilumum ticari mevzu, Büyükşehir Belediyesi’ni hizmet kurumu olmaktan çıkarıp, şehrin tacirleriyle, esnaflarıyla, iş alemiyle rekabet yapan bir kuruma dönüştürdü.
Bu manzara Yücel Yılmaz’ın eseridir…
***
Bu bol keseden performansla altıyı yediye çıkarmak vardı ya, olmadı!
O zaman ne diyoruz:
Adam kaybetti!..
Ticarette kazanç üstüne kazanç sağlıyor olabilir; siyaseten kayıptadır.
***
BU kayıp üzerinden Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda gelenekselleşen ‘zafer kutlamaları’ yapılamazdı elbet.
AK Partilileri meydana toplayıp geç saatlere kadar kutlama, fişek işleri olmazdı.
Hani geneldeki seçim başarısını kutlamak mümkün de.. Genelde kazanıp Balıkesir yerelinde kayıptaysan, meydana çıkıp zafer mesajları vermenin anlamı yoktu.
Nitekim onlar da böyle düşündüğü için AHP Meydanı’nda bu kez zafer kutlaması yapılmadı.
Ama AK Parti’nin cumhur ortağı MHP’liler, yetmiş üç bin küsur oyla bir milletvekili çıkardıklarına sevinip caddelerde konvoylu kutlamalar yaptılar; dat dat korna öttürdüler, bayrak salladılar, slogan attılar.
AK Parti’den giden vekilliğin kazanımı MHP’nin oldu.
AK Partililer üzüldü, MHP’liler pek mennun şimdi.
Büyükşehir’de altıncı katın ışıkları geç saatlere kadar yandı.
Herhalde, “biz nerede yanlış yaptık” sorusuna yanıt aramışlardır o saatte.