Çevre Sağlığı Teknisyeni Ayet Namlı, Kalp ameliyatı olduktan sonra, doktorunun “Sağlığına kavuştun. Bundan sonra Ağrı Dağı’na bile tırmanabilirsin” sözü üzerine dağcılığa başladı. Namlı, kalp ameliyatı geçirenlere tavsiyelerde bulundu, hayata küsmemelerini önerdi.
Balıkesir Devlet Hastanesi’nden emekli Ayet Namlı, kalp ameliyatı geçirdikten sonra, inzivaya çekilip dinleneceği yerde, adrenalin seviyesi yüksek dağcılık sporuna başladı, Hasan Dağı, Erciyes ve Kazbek gibi, dağcıların gözdesi dağlara tırmandı.
Ayet Namlı, sağlık sektörünün getirdiği yoğun strese dayanamayınca, kalbinden rahatsızlandı. 2010 yılının sonlarında, Op. Dr. Altay Tandoğan tarafından ameliyata alındı, kalp damarlarından birine bypass Yapıldı. Tedavi süreci tamamlandıktan sonra doktoru konuşma esnasında, “Sağlığına kavuştun. Bundan sonra Ağrı Dağı’na bile tırmanabilirsin” demesi üzerine önündeki yaşamında yapacaklarını tasarlamağa başladı. Balıkesir Dağcılık Kulübü ile birlikte, dağ yürüyüşlerine başladı. Kaz dağları, Eybek Dağı, Alaçam Dağı, Ulus Dağı, Kapıdağ gibi yerlerde yapılan aktivitelerden sonra daha zorlu dağlara tırmanma kararı verdi. Hayallerini gerçekleştirmek için yola çıkan Ayet Namlı, Hasan Dağı, Erciyes Dağı ve Gürcistan’daki Kazbek Dağına tırmandı.
Namlı, Tırmanışlar esnasında yerli yabancı pek çok kişiyle dostluklar edindiğini belirterek, Covid 19 Pandemisi nedeniyle pek çok şeyden mahrum kaldığını kaydetti. Namlı, “Fotoğraf çekmek benim en sevdiğim uğraşılardan biri. Fotoğraflara çerçeve yaptırırken, dükkan sahibi arkadaşım, bana hafta sonu dağ yürüyüşlerine gelmemi önerdi. Kabul ettim. Değişik yerlerde değişik fotoğraflar çekmek cazipti. Böyle amatörce başladığım dağlara gitmeye. Sonra kalp ameliyatı oldum. Geçirdiğim operasyon sonrası, daha zorlu dağlara tırmanmaya karar verdim. Dağcılık eğitimim yoktu fakat, deneyimli arkadaşlarıma güvenip onlarla birlikte hareket etmeye başladım. Zorlu dağlardan biri Aksaray’daki Hasan Dağı’ydı. 3 Bin 268 metre zirve yaptık. Daha sonra yüksekliği 3 Bin 917 metre olan Erciyes Dağına gittik. Tırmanışa geçtik fakat yolu yarıladıktan sonra hava koşulları elvermedi. Dağcılık Federasyonu, tırmanışlara yasak getirdi, 2 gün havanın açılmasını bekledik. Meteorolojiden alınan bilgiler doğrultusunda geri dönmek zorunda kaldık” dedi.
“Sis ekipte kopmalara neden oldu”
Ayet Namlı, kendisinin ve ekip arkadaşlarının büyük tehlike atlattığı Kazbek tırmanışını şöyle anlattı; “Kazbek Dağı’nda zirve yapmak için Balıkesir’den 2 kişi ile birlikte yola çıktık. Bir arkadaşımız Çorum’dan katılınca ekibimiz 4 kişi oldu. 36 saat yolculuktan sonra Tiflis’e ulaştık. Büyükelçiliğimizi ziyaret ettik. Hedefimizi anlattık, kişisel bilgilerimizi verdik. Bize çok iyi davrandılar Acil bir durumla karşılaşmamız halinde arayabileceğimiz telefon numaraları verdiler. Kazbek Kasabası’ndan kiraladığımız bir araçla en yakın kamp yerine gidip kamp kurduk. Ertesi sabah kar suyu ile yaptığımız çayı içtik, kahvaltı yaptık ve yola çıktık. 5 kilometre sonra ilk buzula rastladık. Krampon takmadan küçük adımlarla kazasız burayı atlattık. Biraz daha yürüdükten sonra, eskiden meteoroloji istasyonu olarak kullanılan 3 bin 700 metre yükseklikteki Berhlemi Hut’a (Berhlemi Kulübesi) ulaştık. Bahçesine çadır kurup kamp yaptık. Burada dünyanın pek çok yerinden gelen yabancı dağcılarla tanıştık. Burada kalış nedenimiz, Aklimatizasyon (Yüksek irtifaya uyum) idi. 4 günlük kamptan sonra Romanyalı 3 dağcı ile birlikte yola çıktık. 4 Bin metreyi geçtikten sonra sis bastırdı. İp birliği yapmadığımız için ekipte kopmalar oldu. Zirveye 400-500 metre kala ben yolumu kaybedince oturdum. Arkamdan gelenler beklememi, dönüşte birlikte hareket etmemizi önerdiler. Ben dinlemedim.”
“Arkadaşlarımız kar körü oldu”
Ayet Namlı, Kazbek’e kadar gidip zirve yapamamanın hırsıyla tek başına geri dönme kararı aldı. Yalnız yolculuk çok tehlikeli ve zordu. Buna rağmen, harekete geçen Namlı, “Her yer karla kaplı, karların altından su sesi geliyor. Kar yarıklarına düşmek çok tehlikeli. Düşersen çıkaracak insan yok. Belli bir süre yürüdükten sonra oturup karnımı doyurdum. Saatler süren yolculuktan sonra Kampa ulaştım. Saat 14.00 olmuştu. İlaçlarımı içip yattım. 2 saatlik uykudan sonra arkadaşlarımı beklemeye başladım. 19.30’da bizim ekipten bir arkadaşım geldi. Kar körü (Ultraviyole keratiti) olmuştu. Oysa karda yürürken renkli gözlük takarız. Siste görmeyince gözlüklerini çıkarmış. Daha sonra ekip tamamlandı ancak 2 arkadaşımız gözlerinden rahatsızlandı. Bir süre kampta dinlendikten sonra, geri dönüş yolculuğu başladı.” Diye konuştu.
Ayet Namlı, başarılı bir kalp operasyonu geçirenlere de tavsiyelerde bulundu. Asla hayata küsmemelerini, hareketsizlikten kaçınmalarını istedi. Zirveden ayağının altındaki bulutları seyretmenin doyumsuz bir manzara olduğunu vurguladı