Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu 6 Şubat günü Kahramanmaraş’ta art arda yaşanan, Richter ölçeğine göre büyüklüğü, 7.7 ve 7.6 olan depremlerle bir kez daha kanıtlandı. Depremin üzerinden az bir süre geçmesine rağmen, deprem çantası, deprem düdüğü gibi en basit tedbirleri almak bile unutuldu.
Balıkesir’de Hisariçi Mahallesi, 15003 Sokakta 8 numarada, İbrahim Bey Camisi karşısında çerçicilik yapan Mehmet Arslan dükkanının camına “Deprem düdüğü vardır” yazısı asarak, vatandaşların bu unutkanlığını akıllara getirmek istedi. Arslan, Türkiye’yi yasa boğan depremlerden sonra, vatandaşların çok kez deprem düdüğü sorduğunu vurgulayıp, “Biz Depremlerden önce, deprem düdüğü almak istemiştik. Pek çok defa sipariş verdik. Ancak isteklerimize pek olumlu yanıt gelmemişti. Çünkü talep olmadığı için üretici firmalar büyük siparişler olmadan imalata geçmiyorlardı. Kahramanmaraş depremlerinden sonra, vatandaş sormaya başladı. Biz de dükkanın camına “Deprem düdüğü vardır” yazısını astık. Bir hayli rağbet gördü son günlerde yine satışlar düştü” diye konuştu.
“İnternette 40-70 lira bizde 7 lira”
Mehmet Arslan, deprem düdüklerinin internet satış sitelerinde, 40 TL ile 70 TL arasında satıldığını, kendisinin tanesini 7 liradan verdiğini hatırlatıp, “Onların fiyatlarını eleştirmek istemem. Sonuçta bu firmalar üreticiye ürünlerini kargo ile ulaştırıyor. Kargo fiyatları pahalı. Bu nedenle bir şey söylemek hatalı olur” dedi.
Japonlar, uyurken başucundan su ve deprem düdüğünü ayırmıyor
Japonya da bir deprem ülkesi. Türkiye’deki depremlerden daha şiddetlisine maruz kalıyorlar. Ancak onlar, felaketlerden iyi ders çıkarmış görünüyor. Japon halkı, denetimli, sağlam binalarda oturmalarına rağmen, yattıkları odalardan deprem çantalarını eksik etmiyor. Üstelik başuçlarında su ve deprem düdüğü mutlaka bulunduruyor.