Cumhurbaşkanlığı adaylıklarının kesinleşmesinden sonra, milletvekili listeleri de belli oldu. Artık hedef seçime bir ay kala cumhurbaşkanlığını kazanmak ve parlamento çoğunluğunu elde etmek. Milletvekili adaylarını örgütlerin tercihi ‘önseçim’ le belirlenmesi yerine genel merkezler tarafından belirlenmeye başlandığından beri her dönem az veya çok yaşanan listelerle ilgili itirazlar-tartışmalar-istifalar bu sefer daha fazla yaşanıyor. Tabi bu dönem çok fazla olmasının sebebi ittifakların getirdiği zorunluluk gereği siyasi ve ideolojik farklılıklar ve karşıtlıkların yok sayılarak dün birbirine karşı amansız rakip olarak ayrı partilerde mücadele edenlerin şimdi aynı parti listelerinde, ortak amaca yönelik birlikte siyasi mücadele verme ihtiyacının getirdiği zorunluluktur.
Sisteminin getirdiği ittifak zorunluluğu özellikle iktidar partisi AKP ve ana muhalefet partisi CHP’yi ideolojileri ve ilkelerinin aksine karşı olduklarıyla işbirliğine mecbur hale getirdi. AKP yıllarca en çok eleştiri aldığı ve kendisinin en çok eleştirdiği MHP’den sonra, 1999-2002 hükümetinin Başbakanı Bülent Ecevit’in partisi DSP’yi de ittifakına almak zorunda kaldı. Kendilerini en çok eleştiren YRP ve Hizbullah’ı terör örgütü olarak görmeyen HÜDA-PAR’ı söylemeye bile gerek yok.
Bütün ittifaklarda ve partilerde yaşanan liste tartışmaları doğal olarak en çok CHP’de yaşanmaktadır. Yapacağımız değerlendirmeler kişisel duygulardan bağımsızdır çünkü kişisel herhangi bir talebimiz olmamıştır. Ayrıca bugüne gelinen süreçte bugün sonuca tesir etmeyecek itirazların aksine, bugüne kadar yapılagelen yanlışlara zamanında dikkat çekmişliğimiz vardır. O sebeple bugün itiraz edenler bizim süreci olumlamamıza şaşırmamalılar. Oysa özünde üzerinde durulan bazı isimler ve birçoğuna birçokları gibi bizimde itirazımız olabilir ama zaman o zaman değil, seçim kazanma zamanıdır.
Sistemin getirdiği kaçınılmaz mecburiyet elli artı birle cumhurbaşkanlığını almak ve parlamento çoğunluğunu kazanarak 21 yıllık iktidarı değiştirmek, iktidar olmaktır. Bunun için herkes kendince bir fedakarlık yapmışsa, özveride bulunmuşsa, süreci olumsuz etkileyecek, yoğun tartışmalarda öne çıkan bazı isimler özellikle eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Deva Partisi sürecin hassasiyetini dikkate alarak, olumsuz etkileri azaltmak adına adaylıktan feragat edebilir (Cuma son gün); neden olmasın!
Gelinen noktada artık listeleri tartışmanın yararı yoktur. Rahatsızlıklar ve itirazlar saklı tutularak hedefe odaklanılarak seçimle iktidarın değişebileceği topluma gösterilmelidir.
MİLLET İTTİFAKININ NEFERİ İMAMOĞLU MEYDANLARDA
Tokat Valiliği önündeki Cumhuriyet Meydanı Ekrem İmamoğlu mitingine hazır. Önce valiliğin hemen solunda kalan İl Başkanlığına gittik. İl ve merkez ilçe binasının olduğu bina arı kovanı gibi giren çıkan, herkeste bir heyecan, bir tatlı telaş ve yağmur yağarsa endişesi vardı.
Mitingden önce tüm Türkiye’de olduğu gibi burada da gündem milletvekili listeleri. Tokat örgütü de kendi görüşlerinin aksine yapılan listeden pek hoşnut değiller. Her zaman olduğu gibi bir milletvekilliği garanti. Tokat’ta bir önceki seçimde 80 bin oy alınmış, yaklaşık 60 bin oyla bir milletvekilliğinin çıktığı, kalan 20 bin oyun boşa gittiğini, ikinci milletvekilliği için oy artışına ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, mevcut milletvekili Kadim Durmaz tamam ama ikinci sıraya kendi görüşlerinin aksine Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’ya yakınlığıyla bilinen isim yerine, farklı kesimden bir isim konsaydı ikinci milletvekilini rahat çıkarabilirdik iddiasındalar.
Neyse biz haklı haksız liste tartışmalarını bir tarafa bırakıp birazda sahaya sokaklara bakalım. Adı cumhurbaşkanlığı adaylığı için en çok tartışıldığı günlerde ‘’Ben Millet İttifakının en çok çalışan bir neferi olarak sürece katkı yapmak istiyorum’’ sözlerinin gereği şu ana kadar sahada en çok görünen, günde birden fazla bazen üç meydan mitingi yapan Ekrem İmamoğlu’nu Merzifon, Amasya ve Tokat mitinginin olduğu gün Tokat’ta takip ettik.
Örgütle birlikte Amasya-Tokat girişinde bir zamanlar Tokat marka sigaraların üretildiği, AKP iktidarında 2008’de varlık satışı yöntemi ihaleyle Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya ve Tokat Sigara Fabrikaları British Amerikan Tobacco (BAT) satılmıştı. O satılan fabrika önünde karşıladık.
Coşkulu karşılama ve uzun konvoyla geldiğimiz Cumhuriyet Meydanı etraftaki esnafın değerlendirmelerine göre bugüne kadar yapılan en coşkulu en kalabalık topluluk Cumhuriyet Meydanında toplanmıştı. İmamoğlu her geçen gün gelişen hitabeti ve belagatiyle meydanda bulunanları, çeperde kulak kabartan meraklılar, hükümet binasının camlarında dikkat kesilen Tokatlılara ‘’…Ben Mustafa Kemal Atatürk’ten ilham aldım. Milletimin gözüne onun gibi bakıyorum. Memleketimin hiçbir insanı yoklukla sınanmasın. Hiçbir evladımız yatağa aç girmesin’’ sözleriyle hitap etti. Meydanda da Millet İttifakının en çalışkan neferi olduğunu vurgulayarak Türkiye’nin biriken sorunlarını yeni dönemde cumhurbaşkanı yardımcısı olarak çözme vaadinde bulundu.
Örgütün organize ettiği iftar programından sonra, gençlerle Balkon Cafe buluşmasında gençlerin geleceğe dair endişe ve kaygılarının giderileceği sözleri verildi. Ve günün sonunda gece Tokat Havalimanından İstanbul’a yolcu ettik.
Bir sonraki gün 13’ncü Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Mansur Yavaş’la birlikte Ekrem İmamoğlu Çanakkale’de kitleleri heyecanlandırdılar. Kitlelerde yoğun bir ilgi gören iki isim İmamoğlu ve Yavaş’la birlikte seçimin alınmaması için hiç bir neden yok. Muhalefet; kendi kalesine gol atmadığı sürece! Zaman farklılıkları öne çıkarmak yerine ortak hedefe odaklanma zamanıdır.