HAYATTAN ÇIKIŞ GÖRÜŞMESİ: EFE DEMİR’İN VEDA MEKTUBU

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tüm Türkiye Efe Demir adındaki genç ve parlak bilişim mühendisinin Türkiye’nin en beğenilen şirketlerinden birinde yaşadıklarını ifşa ettiği mektubu sonrası intiharını konuşuyor.

 

Efe Demir çeşitli nedenlerden dolayı çalıştığı sürelerde dile getiremediklerini bu mektupta dillendirmiş ve ölmeyi seçmiş. Kurumsal şirketlerin hepsinde işten ayrılma kararı veren çalışanlarla yapılan bir “çıkış görüşmesi” uygulaması vardır. Gönüllülük esasına dayanan bu uygulamada çalışan isterse IK yetkili ile özel olarak bir araya gelir ve şirket hakkında yaşadığı deneyimi özetler, bazen şirketi, bazen amirlerini eleştirir, kapıyı kapatmak istemeyen bazıları her şey çok güzeldi der, bazıları da fırsat bu fırsat deyip veryansın eder.

 

Elbette bu görüşmelerin büyük çoğunluğu subjektiftir ancak subjektif olması IK’nın ve yönetimin bu görüşmelerden birtakım çıkarımlar yapmasına mâni değildir. Sonuç olarak çalışan deneyimi dediğimiz şey de subjektif bir tecrübedir ama şirketler için son gelişmelerin gösterdiği kadarıyla her şeyden daha önemli hale gelmiştir.  

 

Normalde insan yönetimi konusunda başarılı şirketler çalışanlarının şirket algısını çalıştıkları sürede, memnuniyet anketleri, periyodik olarak yapılan görüşmeler, şikâyet ve öneri ağları yoluyla izlerler. Bu iş  çıkış görüşmesine kalmaz. Çünkü çıkış görüşmesinden elde edilecek veriler çalışanı kurtarmaya yetmez, ancak diğer çalışanların durumlarını düzeltmek için yapılabilecek iyileştirmeler için veri oluşturur.

 

Şirketlerin çok azı çıkış görüşmelerinden elde ettiği veriyi kullanır. Çoğu zaman giden çalışan suçlanır, ayıplanır, yalan söylediği ve iftira ettiği konuşulur. Yönetim kalanlarla iyi geçinmek zorunda hissettiği için gidenin ardından ve söylediklerinden hiçbir ders oluşturulmaz ve görüşmeler arşivlenmekten başka bir işe yaramaz.

 

Hatta bazı durumlarda yönetim çıkış görüşmelerine müdahale eder, yapılmaması için mazeretler üretir hatta görüşmeleri manipüle eder. Bunlar bambaşka konular.  Konumuz olan Efe Demir’in ifşa mektubu tam da bir çıkış görüşmesi gibi kaleme alınmış. Efe Demir çalışırken dile getiremediği konuları, problemleri, rahatsızlıklarını ayrılırken dile getirmeyi seçmiş ve uzun uzun anlatmış.  Yalanları, samimiyetsizlikleri, haksızlıkları, gördüğü ama sesini çıkaramadığı (değerleriyle çelişen konuları) bir bir anlatmış. Ondan sonra da çıkmış gitmiş.

 

Ama birçok meslektaşının yaptığı gibi işten değil hayattan çıkmayı seçmiş Efe Demir. Her çıkış görüşmesinin ardından yapıldığı gibi, Efe Demir’in de ardından onun sübjektifliği, intihara meyilli olduğu, bu işin altında başka sebepler olduğu gibi, biz kalanlarca klasik goy goylar yapılmaya devam ediyor. Koca sosyal medyada birkaç cılız ses konunun üzerine gidiyor.

 

Onun dışında işimize bakalım havaları hâkim.  Efe Demir’i intihara sürükleyen notlar aslında birçok işyerinde her gün yaşanan şeyler. Bunlar yüzünden çoğu çalışan her gün azar azar ölüyor. Antidepresanlar, ilaçlar, psikolojik destekler hatta psikiyatrik destekler alınıyor. Uzmanlara göre revirin kapısını aşındıran rahatsızlıkların birçoğu işyeri stresi kaynaklı. Keyfilik, yalan, zorbalık, akıl dışılık, mikro yönetim ve aşırı iş yükü çalışanları tüketiyor. Akşam eve tükenmiş ve yıpranmış giden bir çalışan çocuklarına güler yüz göstermekte, eşi ile sağlıklı diyaloglar kurmakta zorlanıyor. Bu belirsizliklerin ve keyfiliklerin yarattığı stres yaşam kalitesini düşürüyor. Sonrasında elimizde kalan tükenmiş hayatlar, tatsız iş yeri hatıraları ve hafta sonları instagram karelerine sığdırılmaya çalışılan bölük pörçük mutluluklar. 

 

Efe Demir acı bir çıkış görüşmesi notundan sonra bu çevrimin dışına çıkmayı seçti. Belki de nereye giderse gitsin benzer tekrarlarla karşılaşacağının farkındaydı. O nedenle işin ve işyerinin gölgesi hayatının üzerine düşünce daha fazla devam etmek istemedi. O gitti ama bu çıkış görüşmesi notları bize bazı şeyler düzeltme şansı veriyor. Bazı şeyleri sorgulamalı ve işyerlerinin nasıl böyle keyfi, liyakatten uzak, güvensiz yerler haline geldiği üzerinde düşünmeliyiz. İnsanların hayatlarını kazanmak, sosyal olarak kabul görmek, severek çalışmak, öğrenerek gelişmek ve anlamlı bir bütünün parçası olarak çoğalmak isteklerine cevap vermesi gereken işyerleri son kertede nasıl insanları hayattan bezdiren yerler olabiliyorlar? Bu soru ve cevabı bundan sonraki çalışma yaşamının tüm dinamiklerine damgasını vuracak.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
HAYATTAN ÇIKIŞ GÖRÜŞMESİ: EFE DEMİR’İN VEDA MEKTUBU
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!