Ayvalık Belediye Tiyatrosu’nun kurucularından Erkan Cılak ile Tiyatro Oyun Yazarı ve Dramaturg Hayrettin Filiz tarafından kaleme alınan “Ayvalık’ta 1924-1945 Arası Tiyatro Tarihi” kitabı, düzenlenen imza günü ile okuyucusuyla buluştu.
Ayvalık Belediyesi Nejat Uygur Sahnesi’nde gerçekleşen imza gününe kitapseverler yoğun ilgi gösterdi. İmza gününde konuşan Ayvalık Belediyesi Tiyatrosu kurucusu ve Genel Sanat Yönetmeni Erkan Cılak, kitabın hikâyesini anlattı.
Yanlışlara bakarken doğruları toplayıp kitabı ortaya çıkardıklarının altını çizen Erkan Cılak, “2021 yılının Mart ayında Birinci Kadın Oyunları Festivali ile hayata karışan, 44 yıl sinema salonu olarak kullanılan ve Vural sineması diye bilinen yer kapanmıştı ki, bu durumu Belediye Başkanımız Mesut Ergin’e durumu aktardığımızda ‘Orası kentin belleğinde kültür yeri, sonuçta hepimiz orada filmler izledik, yaşatmak için ne gerekiyorsa yapın’ talimatını vermesiyle, burasını Ayvalık Belediyesi’ne ait Nejat Uygur ismi ve tiyatro salonu olarak yaşatmaya karar vermiş hemen işe koyulmuştuk. Nihayetinde cumhuriyet tarihinin 98. yılında belediyenin gurur duyacağı bir belediye tiyatrosu vardı artık. Kucağımıza doğan bu ‘bebek sahneyi’ yaşatmak için her şeyi yapmaya hazırdık. Heyecandan yere göğe sığmıyorduk” dedi.
ERKAN CILAK KİTAPLA İLGİLİ AÇIKLAMALAR YAPTI
Erkan Cılak kitapla ilgili şu bilgileri verdi:
“Aklıma, Ayvalık tiyatro tarihinden bulduğum fotoğrafları Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi’nin fuaye camlarına yapıştırmak geldi. Daha önce de Sanat Fabrikası’nın fuayesinde yapmıştık bunu. İnsanlara Ayvalık’ta nasıl köklü bir tiyatro alışkanlığının olduğunu ispatlayan bu sabit serginin işe yarayacağına inanıyordum. Öte yandan; burası bir tiyatroydu ve Ayvalık tarihinde tiyatroya hizmeti geçenlere karşı bir de vefa borcumuz vardı, ödemeliydik. Bu konudaki bilgiler zaten sisli ve darmadağındı. Konu hakkında nedense hiç kimse bir çalışma yapmamıştı. Onca zaman, onlarca etkinlik için birçok kişi gelip gitti sahnemize. Yaptıklarımızı övgüyle alkışladılar. Ama 2021 yılının Ekim ayında, o günlerde Sanat Fabrikası’nda ‘Sacco ile Vanzetti’ adlı oyunu sahnelenen, İzmir’de yaşayan oyun yazarı ve dramaturg Hayrettin Filiz adında biri görülmeye başladı Ayvalık’ta. Etkinlikleri izleyip, genç tiyatrocu heveslilerini yüreklendiren bu kişi bir gün, son derece yapıcı bir dil ve kendine çok güvenen bir edayla; tiyatronun fuayesine astığımız eski Ayvalık tiyatro fotoğraflarından bazılarında tarih hatası olduğunu, bazılarında ise oyun isimlerinin yanlış yazıldığını söyledi bana.
Hem Sanat Fabrikası’nda, hem de Vural Sienamsı’ndaki fotoğraflar bir daha düşünülmeliydi. Şaşırmıştım. Nasıl olurdu? Bir İzmirli, Ayvalık tarihine nasıl bu kadar hâkim olabilir ki diye düşündüm önce? ‘Yok, hocam’ dedim hemen, ‘Yanlış olsa birileri söylerdi herhalde’ diye ekledim. Ama o fotoğraf altı bilgilendirmelerinde hata yapıldığı konusunda ısrarcıydı. Karar verdik; sorduk soruşturduk, bulduk buluşturduk, döktük ortaya elimize ne geçerse Tarihteki verileri, kitap aralarına sıkışmış, tanımlanmamış fotoğrafları, internetteki neredeyse hiç denecek kadar az bilgileri, gazetelerdeki dokümanları, bulmaca gibi tane tane yatırdık masaya, tek tek ayıkladık. Sanki yırtık bir fotoğrafı parça parça birleştirmek gibi bir oyun başladı aramızda. Sonuçta ortaya koyduğu gazete arşivi ve belgelerden sonra anladık ki, Hayrettin Hocamız haklıymış. Yanlışmış camdaki fotoğraf bilgileri. Hem de çok güvendiğimiz bir kaynaktan almamıza rağmen. Bu ilginç karşılaşma, rüzgâr hızıyla yeni bir projeyi başlattı aramızda.
Hem mesleki bir işbirliği hem de sıcacık bir dostluk oluştu aramızda. Ayvalık Tiyatro Tarihi üzerine ilk kez yapılacak olan bu kitap çalışmasına böyle bir olaydan sonra karar verdik. 1924 ile 1945 yıllarında Ayvalık’ta sadece oynanmış oyunları, oynayanları sıraladık 360 sayfalık doküman çıktı. Derinine indikçe gördük ki; 1924 ile 1945 yılları arasında Ayvalık’ta yapılan tiyatro çalışmaları, neredeyse o günlerde tiyatronun başkenti sayılan İstanbul ile yarışmış. Mecaz ya da abartılı bir söylem kullanmıyoruz, gerçekten yarışmış. Bu kadar oyun bolluğu büyük kentlerde bile görülmemiştir. Gördük ki; Ayvalık’ta bir kültür aksı kurulmuş o tarihte. Gerek 1931 yılına kadar Türk Ocağı dönemi, gerek onun yerini alan ve kapatıldığı 1951 yılına kadar Halkevleri günleri ve gerekse İdman Yurdu Temsil Kolu’nun ortaya koyduğu tiyatro oyunları İnanılır gibi değil. Senede 14-15 ayrı rejinin görüldüğü yıllar var ama dikkatinizi çekerim, elektrik yok. Kentin ileri gelenleri ülkede sayı ile olan jeneratörlerden Ayvalık’a ulaştırıyor ve çanak lamba dediğimiz aydınlatmalar ile bu kadar oyun çıkıyormuş o tarihlerde bu kentte.” ifadelerini kullandı.
Hayrettin Filiz’in; İzmir’den gelip hatayı farketmekle kalmadığını, araştırdıkça bulmaca parçalarını birleştirir gibi birleştirdiklerini belirten Cılak, “Gecikmiş bir çalışmayı sunma imkanımız oldu, ona müteşekkirim. Başından itibaren fikir ortaya çıktığı andan itibaren ben neysem, O daha fazlası. Ne yazık ki, Ayvalık bir daha hiçbir zaman ışığıyla kültür saçan o nesle ve döneme ulaşamamış. Umarım bundan sonra ulaşacaktır.”