PROLETERYADAN PREKARYAYA: EMEĞİN DÖNÜŞÜMÜ

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Eski endüstri ilişkileri jargonuna göre fiziksel emeği ile geçinen ve geçinmek için sadece buna bağlı yaşayan işçiye “proleterya” deniyordu.

 

alt sosyal sınıfları tanımlamak için kullanılan bir kavramdı. Proleterya eğitimsizlikle, ekonomik çaresizlikle ve düşük nitelikli emekle özdeşleşen bir kavramdı. Günümüzde bu sınıflandırma anlamını yitirmiştir. İngiliz iktisatçı GuyStanding, proleterya terimi yerine prekarya denilen yeni bir alt sınıf önerisi yapar.

 

Prekarya mavi ya da beyaz yaka ayrımının ötesinde günlük yaşayan, iş sürekliliği olmayan, yaptığı işi ve elde ettiği kazancı sınıf atlamaya olanak veren bir birikime dönüşmeyen insanları bu sınıfta inceler.  Günümüzde hizmet sektörü işçileri, dağıtıcılar, kargo merkezi çalışanları, çağrı merkezi beyaz yakaları, banka memurları, avm işçileri, temizlik ve güvenlik işçileri, satış elamanları vs. gibi çalışanlar Standing’e göre yeni bir sosyal sınıf oluşturmaktadır.

 

Bu sınıftaki bir çalışanın örneğin avm mağazalarında satış görevlisi olarak çalışan bir işçinin, eskiden proleterya olarak görülen bir metal işçisine kıyasla  kazancı ve sosyal güvencesi son derece düşüktür.

 

Prekarya olarak nitelendirdiğimiz bu alt sosyal stratanın mensupları artık eğitimsizler ve kol işçileri değil çoğunlukla ön lisans ve lisans mezunlarıdır. Görüşüme göre Prekarya bir sosyal sınıfa dönüşecek denli uzun yaşayamayacak.

 

Çünkü hizmet sektöründeki işlerin bir çoğu yakın bir gelecekte robotlar ve akıllı sistemler tarafından üstlenilecek. Bu olasılık bile aslında ne kadar kritik bir sosyal dönüşümün eşiğinde bulunduğumuzu gösteriyor.

 

Bugün piyasada hiçbir karşılığı olmayan bölümlerden mezun binlerce genç bir meslek, iş yeri, sürekli bir sosyal çevre ve her şeyden önemlisi finansal birikim olanağı olmadan bir belirsizliğe doğru ilerliyorlar.

 

Elbette bu belirsizlik çağında devlet kadrolarında memur olmak piyasanın belirsiz ve güvensiz koşullarından çok daha cazip görünebiliyor gençlere. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de gençler arasında son dönemde devlette çalışmanın tercih edildiğini gösteriyor. Bu durum elbette gençlerin keyfi bir tercihinden ziyade kendilerine iş ve yaşam güvencesi sunduğunu düşündüğü bir çıkış planı.

 

Bugün iş hayatında bulunan 20- 40 yaş arası kuşağın büyük çoğunluğu henüz Standing’in tarif ettiği prekaryalığın ağır sonuçlarıyla yüzleşmiş değil. Bunun nedeni bu kuşak henüz ailelerinin sermaye birikimiyle büyük ölçüde destekleniyor. Okumaları için destek veren aileler bu kuşakları evlenirken, ev sahibi olurken destekledi.

 

Ancak bu kuşağın bir çok üyesi kendi çocuklarına bu desteği verebilecek durumda olmayacak. Çünkü ortada böyle bir birikim bulunmayacak. Bunun nedeni de dünya genelince ücretli emeğin gelirindeki reel azalma.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
PROLETERYADAN PREKARYAYA: EMEĞİN DÖNÜŞÜMÜ
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!