ENGEL TANIMAYAN BİR İSİM: TURGAY ARSLAN

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu haftaki Engelsiz Yaşamlar sayfamı dolduracağına inandığım ve belki de benim hayatımda çok önemli bir yeri olan Turgay Arslan abim olacak. Her hafta yazmayı planladığım ‘Engelsiz Yaşamlar’da ilk misafiri yazarken dahil çok heyecan duyduğum Esra’dan sonra sizlerden gelen çok olumlu ve güzel geri dönüşler sayesinde ben bu yaşamları aktarmaya yine Politika Gazetesi’nde Turgay Abimle devam ediyorum…

 

Engelli kelimesinin sözlük anlamı ENGELİ OLAN, VÜCUNDA EKSİK VE KUSURU OLAN anlamına gelir.  Aslında çok sık kullandığımız bir kelimedir. Daha önceki yıllarda Özürlü, Sakat, Topal … gibi birçok eş anlamda da kullanıyordu. 25.04.2013 tarihli Resmî gazetede de yayınlanan bu tür kelimeleri sadece Engelli kelimesinin içine aldılar. 2006 senesinde bu kelimelerin çok fazla kullanıldığı bir dönemde Sakatlar Derneği’nin Bahçesinde karşılaştım Turgay Abimle. Dernekte herkes bana kim bu sakat dediğinde çok şaşırmıştım. İşte o gün dikkatimi çeken ilk isim oydu.

Aradan geçen uzun bir dönemden sonra yeni yeni alışmaya çalıştığım tekerlekli sandalyem ile tek başıma gitmiştim O derneğin bahçesine. Tabi ki çok da kolay değildi Toygar Mahallesinden çıktığım asansörü olmayan apartmanın 3. katından Bahçelievler’deki Derneğe gitmek yaklaşık 1 saat 30 dakikamı alıyordu o dönemlerde. Ne kaldırımlar ne de yollar bizlere göre değildi. Hele ki hiçbir ulaşım aracına binmek adeta imkansızdı. Oraya gidebilmenin tek yolu ya ticari bir taksiye binmek ya da tekerlekli sandalyem ile oraya ulaşmaktı. Ben de çok zor indirildiğim o evden keyifle çıkıyordum dışarıya yani gökyüzünün maviliklerine. Derneğe geldiğimde de çok mutlu oluyordum çünkü orada yeni tanıştığım arkadaşlarım da ben gibiydi. Sanki Derneğin bahçesinde birçok Alper vardı aynı şartlarda oraya gelmiş…

 

 

Derneğin bahçesinde sohbetlerimizde ilk dikkatimi çekenlerden biriydi Turgay abi. Çünkü enerjisi benim enerjimle aynıydı. Ben Toygar Mahallesi‘nden tek başıma gelmekte o kadar zorlanırken Turgay abim Adnan Menderes‘in yokuşlu yollarından geliyordu. Benim gelişlerim haftada 1 gün ise o hergün geliyordu derneğe. Engelini merak ediyordum. Acaba o da benim gibi trafik kazasında mı engelli kalmıştı… Turgay abime sıkılarak sordum, “abi senin nasıl oldu sandalye ile tanışman” diyerek başladık sohbete…

 

 

Aslında Soma’da dünyaya gelmiş. Babası madenciymiş ve 6 kardeşten biri. Yani Kalabalık bir ailenin içinde büyümüş. Maddi zorluklar içinde hep çalışmak zorunda kalmış. İnşaatlarda çalışmış, kaynakçılık yapmış, yağcılık yapmış; “yapmadığım meslek yoktu çok çalışkandım ta ki askere gidesiye kadar” dedi. Acemi birliği Konya, usta birliği de İstanbul Halkalı. Halkalı da askerliğin artık son dönemleri geldiğinde Muhabere Taburuna bakarken o anda Asfalt kazanı patlıyor ve Turgay abinin o patlamada omuriliğine isabet eden demir parçası onun da yaşamının değişmesine sebep oluyor. Aynı benim gibi ikinci hayatında yeni sayfalar açılıyor.

 

 

İkinci hayatlara uyum sağlamak kolay değildir. İlk yaşamınızda yapmak istediğiniz her şeyi yaparken sonra sandalye ile onları yapmanız gerçekten çok zordur. O da sağlam olarak girdiği Asker Ocağından tekerlekli sandalye ile çıkmış. İlk başlarda çok zor kabul etmiş hatta “intihar etmeyi bile düşündüm” dediğinde şaşırıp kalmıştım; şu anda karşımda hayata sımsıkı tutunmuş biri vardı. Devam etti anlatmaya.. Uzun zaman yataktan kalkamamış, her yer yara, ayaklar kireçlenmiş yatmaktan;  “çok zordu benim için” diyerek devam etti sohbete.

 

 

Kız kardeşleri ile gelmiş Balıkesir’e. Onlar çıkarmaya başlamışlar yavaş yavaş, “yaşama bağlanmamın sebepleri onlardır” dediğini dün gibi hatırlıyorum. Yaşam ile ölüm arasındaki çizgide o yaşamı seçmiş iyi ki de seçmiş, daha yeni olduğum bu yaşamda seni tanıma fırsatım oldu.

Turgay abiyle sohbet etmek çok keyif veriyordu bana. Ben de onlar gibi Derneğe gelişlerimi arttırmıştım. Çünkü Basketbol Takımı kurma hayalim bu benim gibi yani sadece engelli değil hayata pozitif bakabilen ve ikinci yaşamlarına zor da olsa uyum sağlayan insanlar ile tanışmak beni de etkilemişti.

Basketbol Takımının ilk kıvılcımlarını birlikte attık. Turgay abim bizden çok daha fazla aktifti. Çarşıda yapılması gereken ne varsa hemen “ben yaparım” der ve hiç üşenmeden gider yapar ve gelirdi. Bir de geçmişinde kazandığı madalyaları da duyduktan sonra Basketbol Takımının en iyi oyuncularından biri olacağını anlamıştım.

 

 

Turgay abi Ankara Gata Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi görürken başlamış okçuluğa ve bir çok yarışmaya katılmış madalyalar kazanmış. Fakat hayatta yalnızlık zor demiş ve Dernekte tanıştığı Asuman’a gönlünü kaptırmış. Kısa zamanda derneğin bahçesinde yaptıkları düğünle evlenmişler. Her yerde beraberlerdi, iki sandalyeli çift nasıl oluyordu da aynı evde beraber yaşam sürüyordu. O dönemlerinde Rahmetli Anneannem ve kardeşim olmadan hiçbir şey yapamıyorken iki engelli çift nasıl yapıyordu merak ediyordum. Birkaç gün sonra derneğin bahçesinde otururlarken yanlarına gittim ve ben tek başıma yaşamakta zorlanırken sizler nasıl başarıyorsunuz diye sorarak başladık sohbete…

 

 

Asuman yengemiz hiç düşünmeden “biz sevgimizi paylaşıyoruz ve hiçbir şey bize zor gelmiyor” dediğinde ben hemen “hiçbir şey” mi? dediğimi çok iyi hatırlıyorum. Sonra da Turgay abi girmişti araya, “ben seni anlıyorum” dedi. “İlk yıllarda ben de yapamayacağımı düşünürdüm ama zamanla atlatıyorsun yani zaman senin en yakın arkadaşın oluyor. Yalnızlıktan sıkılıyorsun ve bir bakıyorsun karşına biri çıkıyor ve onunla hayatlarımızı birleştirmeye karar veriyoruz ve inan Alper hiç düşünüldüğü gibi zor olmuyor” diye devam etti Turgay abi… Ben de o an onun söylediği her şeyi bir yerlere not etmeyi unutmadım, belki de bir gün karşıma biri çıkabilirdi…?

Bu yıllar önce karşıma çıkan güzel çiften aldığım nasihatler ve güven ile şu anda çok mutlu bir yaşamım ve çok mutlu bir beraberliğim var İyi ki sizleri tanımış ve hayatlarımız o zor günlerimde kesişmiş…

 

 

Turgay abim ve Asuman yenge ile yazacaklarım aslında çok daha fazlası var ama ben şimdilik burada bir nokta koyuyorum. Engelsiz Hayatlar’da üçüncü konuğumun ismini şimdiden vermeyeceğim ama onun hayatını da okurken çok keyif alacağınızı düşünüyorum. Umarım bir sonraki yazıma o başarı dolu yaşamı sizlere aktarabilirim.

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
ENGEL TANIMAYAN BİR İSİM: TURGAY ARSLAN
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!