YAZLIK SİTELER ÖRGÜTLENDİ! KANALİZASYON VE SAĞLIKLI İÇME SUYU TALEP EDİYORLAR
Edremit Körfezi’nde Avcılar, Kavlaklar, Arıtaşı, Tahtakuşlar, Çamlıbel, Güre sınırları içindeki yazlık sitelerin sakinleri, ‘Siteler Birliği’ olarak harekete geçti. Edremit’te ortak basın açıklaması yapan yazlık sitelerin sakinleri, yılların beklentisi olan altyapıya bir türlü kavuşamadıklarından dert yandı; Büyükşehir Belediyesi ve BASKİ yönetimine “kanalizasyon ve sağlıklı içme suyu istiyoruz” çağrısı yaptı.
EDREMİT Körfezi’ndeki yüzlerce yazlık site kanalizasyon ve içme suyu şebekesinden yoksun durumda. Bu mağduriyet yıllardır devam ediyor. Kanalizasyon ve içme suyu taleplerini binalara astıkları pankartlarla duyurmaya çalışan yazlık sitelerin sakinleri, bu kez Siteler Birliği adıyla örgütlendi; Edremit’te ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Körfez’deki çeşitli çevre örgütleri de destek verdi.
Siteler Birliği, Büyükşehir Belediyesi ve BASKİ yönetimine kanalizasyon ve içme suyu çağrısını yinelerken, yılların sorununun artık çözülmesi gerektiğine dikkat çektiler.
Siteler Birliği’nin açıklaması şöyle:
“EN ÜCRA KÖYDE BİLE KANALİZASYON VAR!”
“Bizler Edremit ilçesi Avcılar, Arıtaşı, Kavlaklar, Tahtakuşlar, Çamlıbel, Güre, Cumhuriyet Mahallesinde ikamet eden sakinleriz. Tamamına yakını değişik kamu iş yerlerinde çalışıp emekli olmuş ve yaşamının son dönemlerinde sakin bir yaşam sürdürmek için bu güzel bölgeyi tercih etmiş insanlarız. Yaşadığımız bölge, oksijeni, ormanı, bitki çeşidi, zeytini, zeytinyağı, kaplıcaları ve denizi ile adeta bir yaşam kürü diyebileceğimiz bir yer. Tüm bu özellikleriyle bir çekim merkezi olmuştur. Özellikle de iki yıldır insanlığın yaşadığı pandemi sebebiyle tüm kıyı bölgelerinde olduğu gibi Edremit Körfezi de daha fazla ilgi odağı olmuş, nüfus artışı hızlanmıştır.
Bugün Anadolu’nun en ücra köyünde dahi kanalizasyon altyapı şebeke sistemi kullanılmaktadır. Bir tatil beldesi olan Edremit Körfezi sanki yeni yerleşime açılan gecekondu bölgesine dönüşmüş, sahipsiz, kendi kaderine bırakılmış görünüm içerisindedir. Altyapı hizmetleri kendi kurdukları arıtmalarla ya da fosseptik kuyu yöntemiyle yapılmaktadır. Ülkemizde emeklilerin ekonomik durumu bilinmektedir. Kanalizasyon sisteminin olmaması arıtma ve fosseptik çekimleri, maddi olarak ağır bir yük getirdiği gibi mevcut sistem bugün kullanılmakta olan yeraltı kuyu sularının da kirlenmesine yol açmaktadır.
“DOĞALGAZ GELDİĞİNDE NÜFUS DAHA DA ARTACAK”
Ayrıca yazlıkçı adıyla mevsimsel olarak kalanların da doğalgaz gelmesiyle yerleşik olarak ikamet edecekleri bizzat yaptığımız çalışmalarda görülmüştür. Bu durum göstermektedir ki önümüzdeki yıllarda ilçemiz olağanüstü bir nüfus artışıyla karşı karşıyadır.
Büyük bir sorun halindeki kanalizasyon sorununun, birkaç yıl sonra bu doğa cenneti coğrafyayı cehenneme çevirme tehlikesi vardır. Sorun daha da büyüyecek, çözümü zorlaşacaktır. Ekonomiye katkısı da düşünülerek havaalanı yapılmış ve uluslararası uçuşa açılmıştır. Genel turistler bu tablo ile karşılaştığında bölgemiz için nasıl bir imaj bırakacak düşünmek gerekir.
Mevcut durum başta deniz olmak üzere, tüm çevrenin hızla kirlenmesine sebep olmaktadır. Kanalizasyon ve çağa uygun bir arıtma sisteminin tesisi bu sorunların tek ve acil çözüm yoludur. Dünden bugüne plansız şehirleşmenin acı sonuçlarını yaşıyoruz. Kamu yararı düşünmeden verilen imarlarla, altyapı olmadan hızlı bir yapılaşmaya gidilmiştir. Bugün ise dev bir problemle mağduriyet yaşanmaktadır. Bir tatil bölgesi olan Körfez’de ikamet edenler, yılın 8-9 ayında burada, diğer aylarda ise başka illerde ikamet etmektedirler. Büyük çoğunluğun ikamet adresleri burada değil. Merkezi bütçeden yerleşik nüfusa göre pay alındığından bölgenin gerçek payını alamayacağı açıktır. Bu durum ayrıca bir sıkıntı doğurmaktadır. Sitelerde oturanların bu durumu dikkate alarak ikametlerini buraya almaları gerektiğini düşünüyoruz.
“SU İHTİYACI KUYULARDAN KARŞILANIYOR”
Bir başka problem ise içme suyu sorunudur. Bugün itibariyle iletişim kurduğumuz 230 sitenin 150’sinin şebeke suyuna erişim sağlayamadığı, ihtiyaçlarını kuyu suları ve satın aldıkları sularla karşılamaktadırlar. Şimdilik idare ediyor olsalar da ileride bu suların kirlenmesiyle ciddi bir sorun karşımıza çıkacak. Buna ilişkin BASKİ’nin ihtiyacı karşılayabilecek şekilde hazırlıklı olması gerekiyor. Bugün itibariyle su talebinde bulunanlara, mevcut şebekenin yeni talepleri karşılayacak durumda olmadığı belirtilerek olumsuz yanıt verilmektedir.
Yerel yönetimlerin en temel görevlerinden birisi altyapı kanalizasyon şebekesini yapmaktır. Kanalizasyon şebekesinin olmaması, 21. yüzyılda Edremit’in taşıyamayacağı bir ayıptır.
Temiz havası, temiz çevre umuduyla geldiğimiz Edremit Körfezi, içimizi acıtan bir durumdadır. Bir grup arkadaşla bu sorunun çözümü için sesimize ses katmak üzere yola çıktık. İlçemizi bu ayıptan ve burada yaşayanları da mağduriyetten kurtarıncaya kadar mücadele etmeye karar verdik.
“BU MAĞDURİYETİ HAK ETMİYORUZ”
Sorunun çözümünü talep eden dilekçemizi sitelerin ortak imzası ile 24 Kasım 2021’de ilgili makamlara sunarak çözüm talebimizi ilettik. Yüz yüze yaptığımız görüşmede sorunları sözlü olarak Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde başkan yardımcısı ve BASKİ Genel Müdürü’ne ifade ettik. BASKİ, yapılan çalışma ve hazırlıklarla ilgili bilgi vererek çalışmalarını hızlandırdıklarını, arıtma yeri belirlenmesinde bazı yasal sıkıntıları aşmaya çalıştıklarını, bunların çözülmesiyle sonucu fiilen başlatabileceklerini söylemiştir.
Bu 7 mahallenin sakinleri, kanalizasyonu olan yerlerde yaşayanlar gibi medeni bir yaşam bizim de hakkımız. Aynı koşulların sağlanması en doğal hakkımız. Bizlerden atık su bedeli alınmıyor diye böyle bir mağduriyet yaşatılması hak değildir.
Aradan geçen yaklaşık bir yıldır bulunduğumuz noktadan bir adım ileriye gidilmemiştir. Bölge insanı artık bunalmış, gerekirse vatandaş olarak maddi destek vermeye de hazırız diyerek isyanını haykırmaktadır. Artık bizler diyoruz ki, iktidar muhalefet tüm kesimler destek vererek bu sorunun çözümüne el atmalı ve Körfez bu gidişattan kurtarılmalıdır.
“SORUN ÇÖZÜLENE KADAR MÜCADELEYE DEVAM”
Sorun çözülünceye kadar Siteler Birliği’ni büyüterek, güçlendirerek, mücadeleyi bırakmayacağız. Yerel yönetimler demokrasinin en alt uygulama alanlarıdır. Kamu mal ve hizmetlerinin yine kamu yararı düşünülerek sunulması gerekir. Demokrasinin en önemli ilkelerinden birisi katılımcı çoğulculuktur. Bu ilkenin uygulanabileceği en uygun alan ise yerel yönetimlerdir. İdeal bir yerel yönetim sistemi, özerk, katılımcı ve demokratik olmalıdır. Temiz çevre, temiz deniz için acil çözüm kanalizasyon.