ALTI YÜZ vekillikten Balıkesir’in payına dokuz milletvekilliği düşüyor.
Son seçimde beşini AK Parti aldı, üçü CHP’nin oldu, bir tane de İYİ Parti çıkardı.
Sonra İYİ Partili vekil istifa etti, bağımsızlara yazıldı.
Sonra o bağımsız AK Parti’ye geçti.
Şimdi AK Parti’nin beşi kendi içinden seçilmiş, biri dışarıdan kenetlenmiş altı milletvekili var.
Son durum böyle.
AK Parti Milletvekili Yavuz Subaşı, partisinin bayramlaşma programında, İsmail Ok’un da aralarına katılmasıyla güçlendiklerini ifade ediyor; bir sonraki seçimde yedi milletvekili çıkaracaklarını söylüyor.
AK Parti Milletvekili Belgin Uygur, daha yüksekten uçarak “dokuz çıkaracağız” diyor.
Dokuzun dokuzunu da kendine yazıyor Belgin Hanım.
Uçan kuşun kanadı kırılmazmış ama.. Bu arkadaşlar harbiden yüksekten uçuyor!
***
BALIKESİR’de seçmenin tamamı AK Parti’ye oy vermiyor.
İktidarı oldukça zorlayan bir CHP seçmeni mevcut. Buna İYİ Parti seçmeni de eklenince, muhalefetin gücü katmerleniyor.
Genel seçimde AK Parti ve MHP’ye verilen oylar beş milletvekilliği çıkarabildi ama..
Yerel seçimde az kalsın Büyükşehir’i Millet İttifakı’na kaptırıyorlardı.
İlçelerde önemli kayıplar yaşadılar.
Hiç detaya girmeden, hesap kitap yapmaya gerek kalmadan, bugünkü siyasi ve ekonomik ortama bakarak AK Parti’nin beş milletvekilliğini korumakta zorlanacağını söylemek mümkün.
AK Partililer bile, “üçüncü vekillik için bile zorlanabiliriz” diyorsa…
Subaşı’nın yedisi, Uygur’un dokuzu oldukça afaki.
**+
AZ önce dedik ya, “Büyükşehir’i az kalsın Millet İttifakı’na kaptırıyorlardı…”
Öyle ya, bugün AK Parti saflarına katılan İsmail Ok, Millet İttifakı’nın Büyükşehir adayıydı. Cumhur İttifakı’nın adayı Yücel Yılmaz’la kıyasıya bir rekabet içindeydi. On – on iki bin civarında bir farkla Yücel Yılmaz kazandı ama, gidin sorun bakalım nasıl kazandı?
Millet İttifakı’nı bölebilecek başkan adayları çıkarmadılar mı?
Yakın zamanda genç yaşta hayatını kaybeden kırmızı saçlı kadın Tuğba Güner meselâ…
Demokrat Parti’den aday gösterildi. Bir miktar merkez sağ seçmenin tercihiyle on iki bin küsur oy aldı.
Yücel Yılmaz’la İsmail Ok arasında on bin küsur oy farkı var.
Üç yüz yetmiş beş bin küsur Yücel Yılmaz’ın.. Üç yüz altmış beş bin küsur İsmail Ok’un.
Siyasi mefta Tamer Kanber’i de mezardan çıkarıp DSP’den aday gösterdiler. Millet İttifakı’nı yan bastırma operasyonunun önemli bir parçasıydı bu da.
Özetle AK Parti ve Yücel Yılmaz, İsmail Ok’la girdiği yarışta kaybetmemek için çok çabaladı, çok masraf yaptı.
Ok’un partiye katılım töreninde sahneye çıkıp alkış tutan Yücel Yılmaz.. “Sana seçim kaybettirmek için yaptığım harcamanın haddi hesabı yok; şimdi geldiğimiz noktaya bak” diye geçirmiştir içinden.
***
BİTTABİ, İsmail Ok’u aralarına katınca ilk seçimde Millet İttifakı’ndan çok miktarda oy devşireceklerini düşünüyorlar.
Ne ki, İsmail Ok’un eski İsmail Ok olmadığının ayırdında cümlesi.
Hani bir zamanlar, kendi partisinin adayını beğenmeyip, sırf “tebeşir tozu yutmuşluğu var” diyerek MHP’ye oy veren CHP’nin emekli öğretmenleri falan.. “Ellerimiz kırılsaydı da vermeseydik” diye ağlanıyorlar şimdi.
Ne ki, 2019’daki yerel seçimlerde, bu kere Millet İttifakı adaylığından ötürü sandıkta İsmail Ok ismine bastılar mührü!
Peki şimdi o seçmen, “İsmail Ok nereye, biz oraya” modunda mı?
Yani gidip AK Parti’den yana mı kullanacaklar tercihlerini?
Öyle olmayacak elbette.
Göreceksiniz, İsmail Ok’un varlığı AK Parti’ye çok şey katmayacak.
Dolayısıyla, yediydi dokuzdu falan, hayaldir hepsi.
Zaten Subaşı da, Uygur da bunun hayal olduğunun ayırdında.
Sırf bir şeyler söylemiş olmak için konuşuyorlar; sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan öyle uygun gördü diye, bir zamanlar seçim çatışması yaşadıkları İsmail Ok’la aynı safta poz veriyorlar. Yoksa, agresifliği, kavgacılığı, sinirli stresli, atarlı giderli halleriyle İsmail Ok’un olası arızaların başrol oyuncusu olduğunu biliyorlar.
***
SUBAŞI ve Uygur, yüzlerce partiliyi ikna edebildi mi, inandırdı mı bu mesajlarıyla bilemeyiz tabi.
Ama haberlerde okudunuzsa eğer, diğer vekillerin hiç öyle seçim toto işlerine girmedikleri dikkatinizi çekmiştir.
Şöyle iyiyiz, böyle güzeliz, her şey çok güzel olacak modunda kısa pas cümlelerle vaziyeti idare ettiler.
Subaşı ve Uygur açıkça rakam verdi, hedef gösterdi.
Seçime kadar iş başında kalabilirse eğer, AK Parti İl Başkanı Ekrem Başaran’ın bu iddialı rakamlar üzerinden ‘yüz günü bin gün, bin günü üç bin gün gibi yaşayacağız’ falan demesi lazım.
Bir de Allah aşkına n’olur, sokaktaki adamın gözünden bakın vaziyete.
Sokaktaki adamın derdi başka.
İktidarın vekilleri altıyı dokuza çıkarma hayalleri kuruyor..
Hayat pahalılığından dara düşen vatandaş, elektriği doğalgazı ödeyeceğim derken dokuz doğuruyor!
