Yazarımız Kubilay Öztürk, bugünkü yazısında Büyükşehir ve AK Parti’nin ilçelere yönelik ramazan programlarına dikkat çekti; Burhaniye Huzurevi’ndeki yaşlılara yönelik iftar programı için hazırlıklar yapılmasına karşın, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ve AK Parti İl Başkanı Ekrem Başaran’ın Huzurevi’ndeki programı unuttuklarına dikkat çekti.
İşte yazarımız Kubilay Öztürk’ün bugünkü yazısının bir bölümünde gündeme getirdiği ‘Huzurevi olayı’ ile ilgili yazdıkları…
“Malum şu günlerde siyasetçiler, yerel yöneticiler “iftar programları” vesilesiyle pek çok ziyaretler yapıyorlar. “Ramazan’ın bereketini paylaşmak için hemşehrilerimiz ve esnafımız ile bir aradayız” türünden açıklamaları hergün duyuyoruz. Sadece kent merkezinde değil, Balıkesir’den büyük kafileler halinde çeşitli ilçelere de gidiliyor. İftarlıklar, hediyeler götürülüyor, beraber sofraya oturup oruç açılıyor, sonra da fotoğraflar çektirilip yayınlanıyor. Siyasetçilerin Ramazan etkinlikleri bunlar. Peki hiç hata, kusur olmuyor mu bu yoğun trafikte? Elbette oluyor. Mesela 18 Nisan’daki Burhaniye programında özel bakım gerektiren çocuklar ve öğrenci yurtları ziyaret edildi, iftar programları da yapıldı ama bu arada iftarlık gönderileceğine dair söz verilen bir huzurevi unutuluverdi. Halbuki AK Parti Burhaniye İlçe Başkanı Namık Kemal Gedikoğlu bir haftadır bu ziyareti organize etmek için bizzat çeşitli görüşmeler yapmıştı o işletmeyle. Sonuçta beklenen gün geldi, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz 19:50 gibi iftarlarını Adil Başkurt Öğrenci Pansiyonu’nda ve AK Parti Balıkesir İl Başkanı Ekrem Başaran da Burhaniye BUBYO Uygulama Oteli’nde öğrencilerle açarken, o huzurevindeki yaşlıların iftarlıkları bir türlü yerine ulaşamadı.
ÇIKIP ÖZÜR DİLEYEN DE OLMADI!
İftar saati geldi geçti, yoğun telefon trafiğinden sonra işletmenin yöneticileri iftarlıkların gelmeyeceğini anlayıp başlarının çaresine bakmak zorunda kaldılar. Alelacele makarna pişirildi ve 21:15’de yaşlıları doyurdular. Huzurevi sakinleri hem aç bırakıldıklarına, hem de onca hazırlık yapıldığı halde gelmeyen ziyaretçilere üzüldüler haliyle. Derken yaşlılar yataklarına çekilip, uyumaya hazırlanırken, bu sefer de o beklenen ziyaretçiler sökün ettiler huzurevine. Büyük bir kalabalık gelip bahçeye oturdu, konuşmalar ve çay kahve ikramları başladı. Ortada yaşlı falan kalmadığı için sadece personel ve yöneticilerle sohbet edildi. Huzurevi sakinleri ise odalarında yattıkları yerden bu gürültülü hale anlam bile veremediler o Ramazan gecesi. Çıkıp özür dileyen de olmadı kendilerinden. Hem o gün ve hem de sonraki günlerde ise, ne Yücel Yılmaz’ın, ne de AK Parti Burhaniye’nin medya sayfalarında, bu huzurevi ziyaretine dair tek kare bir fotoğraf veya açıklama da yayınlanmadı. Sanırım “olmamış” farz edildi bu konu.
Demek ki hata yapabiliyormuş. O kadar yaşlı insana söz verilen iftarlıklar unutulabiliyormuş. Bunun için de “özür” gerekiyormuş. Dediğim gibi örnek küçücük ama fena halde gerçek. Peki, diğer konularda da bu “özür sürecinin” işlemesi gerekmiyor mu? Hep mi “yok farz edilecek” bazı konular? Haydi yukarıda aktarılan ulusal çaptaki “uyanıklık” örneklerinde beklemeyelim bunu ama şehrimizde, ilçemizde yapılanların bir özrü, bir geri dönüşü de olmalı değil mi? Mesela, sulak alanların iki yıl boyunca her türlü atıkla doldurulması için bir özür gerekiyor.”