Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Erdal Kayapınar, Kıyı Kanunu’nun uygulanmasına dair yönetmelik değişikliği sonrası bazı basın yayın organlarında yer alan haberlere ilişkin düzenlediği basın toplantısında, “Yeni düzenlemeyle tespit edilmesi halinde kıyılar vatandaşın kullanımına kapatılıyor, özel mülkiyete açılıyor, kıyılar yağmalanıyor, böyle bir husus kesinlikle söz konusu değildir” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Erdal Kayapınar, 16 Nisan’da yayımlanan Resmi Gazete’de yer alan ‘Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ sonrası bazı basın yayın organlarında yer alan haberler üzerine bakanlıktaki odasında bir basın açıklaması düzenledi. ‘Kıyı Kenarı Çizgisinin Değiştirilmesine Dair’ fıkranın 6 maddeden oluştuğunu ve 7’nci bir fıkra ekleyerek buna ilave yaptıklarını söyleyen Genel Müdür Kayapınar, “Bu ilave madde ile kıyı kenarı çizgisinin nasıl değiştirilebileceği konusunda bir hüküm eklemiş olduk. Burada kıyı alanının kullanımıyla alakalı hiçbir husus yoktur. Sadece kıyı alanında deniz tarafından itibaren kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi, kıyı kenarı çizgisinin deniz tarafında kalan alan kanunda da yönetmelikte de belirtildiği gibi kıyı alanı olarak tanımlanmaktadır. Oysaki bizim yaptığımız düzenleme tamamen kıyı kenarı çizgisiyle alakalı olup iki hususu içermektedir. Bunlardan birincisi devletin hazinesine ait olan taşınmazlar üzerinde ki bu da henüz yapılaşmamış ve henüz tapu iptal davası açılmamış hazine alanlarındaki kıyı kenar çizgisinin Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonlarınca mevcut kıyı kenar çizgisine itiraz edilmesi halinde yeniden incelenmesi imkanı getirmektedir” ifadelerini kullandı.
“Bilimsel ve teknik gerekçelere dayalı bir durum ortaya çıkıyorsa kıyı kenar çizgisi değiştirilebilir”
Kıyı Kenarı Çizgisi Komisyonu’na mevcut kıyı kenar çizgisiyle ilgili bir itiraz geldiğinde bunun bilimsel ve teknik gerekçelere dayanarak komisyonun yerinde bir inceleme yapmak durumunda olduğunu belirten Kayapınar, “Şu anlama gelmesin, ‘Kıyı Kenarı Çizgisi Tespit Komisyonu incelemesini yaptı, kıyı kenarı çizgisi yüzde yüz değişecektir’. Kesinlikle böyle bir algı oluşmasın. Bilimsel ve teknik gerekçelere dayalı bir durum ortaya çıkıyorsa kıyı kenar çizgisi değiştirilebilir. Çıkmıyorsa zaten değiştirilemez. 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu kapsamında Kültür ve Turizm Koruma Gelişme Bölgesi ilan edilen ve turizm merkezi ilan edilen alanlarda kıyı kenar çizgisinin tespitiyle ilgilidir. Burada da yine kısıtlı bir şekilde gündeme getirilmiştir. Tahsis edilmiş kıyı alanlarında tahsis edilmiş, ittifak izni verilmiş ve de turizm işletme belgesi almış yapıların bulunduğu alanlarda kıyı kenar çizgisine ilişkin itiraz edilmesi halinde valilik nezdinde oluşturulmuş Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonunca yeniden bir inceleme imkanı doğmakta, bilimsel ve teknik gerekçeye zaten dayanmıyorsa burada da bir kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesi söz konusu değildir” diye konuştu.
“Kıyılar vatandaşın kullanımına kapatılıyor, özel mülkiyete açılıyor’, böyle bir husus kesinlikle söz konusu değildir”
Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonlarının valilik nezdinde kurulduğunu, komisyonun uzman meslek dallarından oluşarak liyakat sahibi meslek uzmanlarından belirlendiğini açıklayan Mekansal Planlama Genel Müdürü Kayapınar, bu sonuçla komisyonun kıyı kenar çizgisini talebe göre değiştirmesinin söz konusu olmadığını da hatırlattı. Kıyı alanı ile kıyı kenar çizgisinin birbirinden çok ayrı anlamlar ifade ettiğini de sözlerine ekleyen Kayapınar, ‘Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ sonrası çıkan tartışmalar hakkında şunları kaydetti:
“Belirttiğimiz bu iki alanla ilgili mevcutta kıyı kenar çizgisine itirazların yapılmasıdır. İtiraz yapılmaması halinde zaten bunun gündeme gelmesi söz konusu değildir. İtiraz yapılması halinde de bunun hazine lehine, kamu lehine bilimsel ve teknik gerekçeler çerçevesinde değerlendirilerek kıyı kenar çizgisinin yeniden belirlenmesi söz konusudur. Karıştırılan şudur; ‘kıyı kenar çizgisi tespit edildi, kıyı kullanımları değiştirildi’. Böyle bir şey yok. Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi halinde bu yeni düzenlemeyle tespit edilmesi halinde kıyılar vatandaşın kullanımına kapatılıyor, özel mülkiyete açılıyor, kıyılar yağmalanıyor, böyle bir husus kesinlikle söz konusu değildir. Bizim yıllardan beri kıyı kenar çizgisi komisyonlarına yaptırdığımız ve yürüttüğümüz çalışmalar vardır. Hiçbirinde talebe yönelik bir gerçekleşme olmamıştır.”