Bizim takım..
Kocaelispor ile oynadığı 6 puanlık maçta
ilk devreyi 1-0 önde kapatınca
“bu takımdan bir şeyler olacak galiba” diye düşünmüştüm.
Çolak mıdır, solak mıdır her kimse
o başta olmak üzere hemen hepsi, rahat hayal bile kurdurmadı.
Hayret!
Sizin gibi yeteneksizler topluluğu Tuzlaspor’u, hemi de deplasmanda nasıl oldu da 2-0 yendi?
Nasrettin Hoca’nın kaşık kaşık yoğurdu göle saçarak karıştırıp “ya tutarsa” dediği gibi umutlanmıştım ben de sürpriz galibiyet sonrası.
Meğerse saflığım yine tez zamanda ortaya çıktı.
Çok değil, bir hafta sürmedi bu ekipten bi cacık olmayacağı!
Meşin yuvarlağı boş kaleye göndermekten aciz topçulara forma verilen bir takımdan beklenti içerisine giren aklıma tüküreyim!
Ne yapalım, bizim de zaafımız bu işte.
Balıkesir ve Balıkesirspor mevzubahis olduğunda, salıveriyoruz kendimizi.
İçerisinde bu iki sihirli cümle bulunursa her söyleyene iyi niyetle bakıyor, inanıyoruz.
Ne yönetime, ne takıma, ne de teknik heyete tek bir sözüm yok söyleyecek.
Onlara diyeceğimi, “sizin yerinizde olsam, tasımı-tarağımı toplar. her türlü haklarımdan da feragat ederek çeker giderim…” vb. cümlelerle bir kaç hafta önce söylemiştim.
Geç kalmalarına rağmen, bu seçeneği tekrar düşünüp uygulamaları insani bir davranış şekli olacaktır.
Peki, böyle davranırlar mı?
Hiç sanmam.
Yapacak olsalardı; “Biz bu lige çok fazlayız” diyerek çoktan başka liglerin yolunu tutarlardı.
Çekip gitmedikleri için kızdığım/eleştiri yönelttiğim falan sanılmasın.
Asla ve kat’a öyle bir niyetim yok, olamaz da…
Çünkü;
Balıkesirspor Kulübü’nün bu hale düşmesinde ne mevcut yönetimin, ne teknik heyetlerin, ne de futbolcuların zerre kadar sorumluluğu yok!
Onlara meydanı bırakanlara,
çöküşün zeminini hazırlayanlara yazıklar olsun!
Bu gidişin sonu amatör lig olmaz inşallah!
Olsa da düşecek olan Balıkesirspor Kulübü değil, kendini bu kentin sakini olmadan, sahibi sananlardır.