CHP Balıkesir Milletvekili ve Enerjiden Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın enerji krizinin yarattığı sıkıntılar konusunda basın açıklaması düzenledi. Enerji tüketiminin fazla olmasına rağmen, dışarıdan yapılan alımların yetersizliğinin sanayici ve vatandaşın sırtına yüklendiği iddiasında bulunan Ahmet Akın, AK Parti hükümetinin bu konuda çözüm üretmesini istedi.
Ülkede yaşanan enerji sıkıntısının sanayiciye üretim yaptırmamakla aşılamayacağını söyleyen CHP Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Enerji ile arz güvenliğinin sağlanması için sanayide üretimi durduran bir politika üreten iktidar, vatandaşa yine zam yaparak çözümü buldu” diye konuştu.
Toplantıda tarım ve hayvancılığın sorunlarına da değinen Ahmet Akın, süt ve et üretiminde önümüzdeki süreçte kriz yaşanacağını dile getirdi. Ahmet Akın artan gübre, mazot ve girdi fiyatları sonrasında üreticilerin zor günler yaşadığını belirterek süt üreticilerinin ineklerini mezbahaya gözleri yaşararak götürdüğünü söyledi.
“AK PARTİ İKTİDARI ÜLKEDE ENERJİ BUHRANI YARATTI”
CHP Milletvekili Ahmet Akın açıklamasında ilk olarak doğalgaz sıkıntısının sanayi üretimine yansımalarına değindi. Akın şunları söyledi:
“AK Parti iktidarı Türkiye’yi yönetemiyor. Bunu esnafımız, çiftçimiz, süt üreticimiz, sanayicimiz herkes biliyor. Biz bunu her fırsatta söylüyoruz çünkü ülkemiz savruluyor. AK Parti’nin üvey evlat gibi gördüğü Balıkesir de ne yazık bu yönetim anlayışından olumsuz bir şekilde etkileniyor. Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’nde Salı, Perşembe ve Cuma günleri üretim yapılamayacak. Buna Bandırma Organize Sanayi, Gönen Organize Sanayi de dahil. Yani ülkemizdeki organize sanayilerin tamamında böyle bir sıkıntı var. Şimdi bu sorun neden? Acaba İran’ın doğalgazı kesmesi mi? Tabii ki değil. Biz bunu anlatıyoruz, söylüyoruz. Daha önceden de söyledik. Başımıza neler geleceğini anlattık defalarca. AK Parti iktidarı ülkede uzun zamandır enerji buhranı yarattı. Bu enerji buhranından önce de bir ekonomi buhranı vardı. Ekonomi buhranını yönetemiyordu, enerji buhranını da yönetemiyor. Yani şuanda iktidar freni patlamış kamyon gibi devrildi, devrilecek. Bu kadar aciz bir yönetim ile karşı karşıyayız.
“İKTİDARIN BİRBİRİNDEN HABERİ YOK”
Enerji ile arz güvenliğinin sağlanması için sanayide üretimi durduran bir politika üreten iktidar, vatandaşa yine zam yaparak çözümü buldu. Çok kısa bir süre önce AK Parti Genel Başkanı Erdoğan “biz bu krizden üreterek çıkacağız” dedi. Aynı günün akşamında Enerji Bakanı ise bütün organize sanayi bölgelerine gizli bir yazı gönderdi ve “kısıntıya gideceğiz” dedi. İktidarı yönetenler birbirlerinden haberi yok. Cumhurbaşkanı üreterek kalkınacağız diyor, Enerji Bakanı ise gizli bir yazı göndererek üretimde kısıntıya gideceğiz diyor. Bu yönetilemediğinin en büyük göstergesidir. Şimdi bu kesintiler tedarik zincirini bozacak bu birincisi. İkincisi ise bunlar vatandaşımıza ürün maliyeti olarak yüklenecek. Hayat pahalılığı daha da artacak. Bununla birlikte de bu durum daha da devam ederse ürün bulmakta sıkıntı çekeceğiz.
“ENERJİDE VE EKONOMİDE DOĞRU POLİTİKA ÜRETEMİYORLAR”
AK Parti iktidarı, enerjide de ekonomide de politika üretemiyor. Bunu vatandaşımız cebinde, esnafımız gelirinde yaşıyor. Çözüm üretmiyor. Ne yapıyor? Her kesimden fedakârlık bekliyor. Tutturmuşlar fedakârlık diye. Sanayi Bakanı Mustafa Varank, enerji krizini sanayicilerin üstlenmesini adaletli bulmayan sanayicilere de adeta aba altından sopa göstererek fedakarlıksa herkes fedakarlık yapıyor diye söyleniyor. Enerji Bakanı Fatih Dönmez, fedakarlığı sanayicilere yüklemek zorunda kaldık diye itirafta bulunuyor. Ülke bir buhran yaşıyor. Buhranı çözmesi gereken AK Parti iktidarı da ölü taklidi yapıyor. Görmüyor, duymuyor, bilmiyor. Şimdi konuyla ilgili bakanlar kalkıyor ve biz büyük bir özveri ile çalışıyoruz diye açıklama yapıyor. Ben buradan bütün Balıkesirli vatandaşlarımıza sormak istiyorum. Fedakarlığı enerjiyi yönetemeyen, ekonomiyi yönetemeyen hatta ülkeyi yönetemeyen iktidar mı yapıyor yoksa bu zamlarla boğuşan, hayat pahalılığı adı altında ezilen vatandaşlarımız mı yapıyor? Burada bir fedakarlık var, bunu da yapan yüce milletimizin ta kendisidir. AK Parti insanlara hiç yanlış bilgi vermesin. Hayat pahalılığı, yoksulluk, faturalar, zamlar milletin belini büktü. Bir de çıktılar gözümüzün içine baka baka fedakarlık yapmaktan bahsediyorlar. Şuanda yaşadığımız da AK Parti iktidarının plansız, programsız, beceriksiz politikalarından bir tanesidir. Enerji arz güvenliği krizi yaşıyoruz şu anda.
“DOĞALGAZ KRİZİ İRAN’DAN KAYNAKLI DEĞİL”
Bugünkü yaşadığımız krizin de tek nedeni İran’dan gelen doğalgazın kısılması değildir. Türkiye’de 2021 yılı tüketimi 61 milyar 552 milyon metreküp. 2022 yılında ülkemizde fiili olarak anlaşma ile gelecek doğalgaz miktarı ise 51 milyar 250 milyon metreküp. Şimdi başka bir deyişle 2022 yılında 10 milyar 300 milyon metreküp açık var. Planlama doğru, düzgün yapılmamış. Yani bu krizin nedeni İran’ın doğalgazı kesmesi değil. Hesaplama doğru değil. 60 milyarın üzerinde tüketim var, sen bütün çalışmanı 50 milyar metreküpe göre yapmışsın. Ne olacak 10 milyar metreküp doğalgaz? Bu da vatandaşa yansıyacak. İşte bu krizin nedeni plansızlık, öngörüsüzlük ve iktidarın bile bile uzun vadeli anlaşmaları yapmamasıdır. Biz bunu uyarıp söylemiştik. Bu durumlar için de biliyorsunuz doğalgaz depolarımız var. Ülkemizin doğalgaz depolarının dolu olması gerekirdi. Doğalgaz depolarımızın doluluk oranı yüzde 35 bile değil. Biz bu konu üzerine gidince Bakanlık ve BOTAŞ bilgi alınmasın diye internet sitesini kapattılar. Kendi beceriksizliklerini kapatarak, yasaklayarak saklayamazlar. Çünkü biz dersimize iyi çalışıyoruz.
“ÜRETİMİN DURMASI VATANDAŞIN CEBİNE YANSIYACAK”
İktidarın zam üstüne zam yapmasının ardından satın alınabilir, ödenebilir olmaktan çıktı bu faturalar. Burada bir kere sınıfta kaldılar. Ardından da sanayide yaşanan doğalgaz, elektrik kesintileriyle üretimin durması tedarik zincirini durduracak. Vatandaşımıza da bu yansıyacak. Üretimin durması demek tek başına yüzde 33 oranında bir maliyet artışı demek. Bu işe böyle bakmak lazım. Vatandaşı yüzde 33’lük bir maliyet artışı ile baş başa bırakıyorlar. Neden? Çünkü planı düzgün yapamadılar, doğalgazda açık var. Şimdi çıkarlar ve bunu da CHP yaptı derler. Bu kadar anlayışları, politikaları zayıf ve öngörüsüz. Bakın bu kriz çözülmez ise ne olur? O zaman sırada ticarethanelerin ve konutların elektriklerinin kesilmesi söz konusu olabilir. Ak Parti iktidarının da arz güvenliğine karşı çözümü bu kafayla, bu mantıkla olduğu sürece benzer durumların ticarethanelerde yaşanabilir diye korkuyoruz. Bununla ilgili de planlarını ve programlarını duymak istiyoruz. Şuanda ülkeyi yönetenler günübirlik planlar ile ülkeyi yönetemezler, zaten yönetemiyorlar da. Uyguladıkları yanlış politikalar ile vatandaşa bedelini ödetemezler. Buna hakları yok. Enerjide arz güvenliğinin sağlanması planlı programlar ile mevcuttur.
“AK PARTİ İKTİDARI VATANDAŞI FATURALARLA ÇARPIYOR”
Doğalgaz rezervini müjde diye açıkladılar. İnanın ilk tiviti Cumhuriyet Halk Partisi adına ben atarak amasız, fakatsız çok mutlu olduk dedim. Çünkü bu ülkede çıkan 1 metreküp doğalgaz bile bizim değerimizdir, hepimizindir ve bizi mutlu eder. Önemli olan bunun vatandaşa nasıl yansıyacağı diye söyledik. Bunun üzerine “eksen değişecek” dediler o süreçte damadın ekseni değişti, damat gitti. Damat Enerji Bakanıyken çok matah bir şeymiş gibi, çok başarılıymış gibi bir de getirdiler ekonominin başına koydular, damat ekonomiyi de çökertti. Bunları vatandaşlarımızın bilmesi lazımdır Faturalar düşecek dediler, düşmedi. 21 dağıtım bölgesini özelleştirdiler. Dönemin Maliye Bakanı “faturalar düşecek, kayıp-kaçak bitecek” dedi olmadı. En son enflasyon düşecek dediler, şu anda tarihin yükseliş rekorlarını yaşıyoruz. Hiç biri olmadı. Ne oldu? Vatandaşlarımızı faturalarla çarptılar. Eskiden elektrik faturaları çarpardı, şimdi artık AK Parti iktidarı vatandaşlarımızı faturalarla çarpıyor. Bu kabul edilebilecek bir şey değildir. Doğalgazda konutlara yüzde 49 zam yapıldı, sanayiye yüzde 290 zam yapıldı. Bu zam da döndü dolaştı benim Ayşe teyzem Balıkesir’de pazara çıktığı zaman onun filesine yansıdı. Yani çarşıya, pazara yansıdı yine bizim milletimize yüklendi.”
“ÜRETİCİDE BIÇAK KEMİĞE DAYANDI”
Tarım politikalarının yanlışlığına da değinen CHP Milletvekili Ahmet Akın, üreticinin yaşadığı sorunlara da dikkat çekti. Akın önümüzdeki 4-5 aylık süreçte süt ve et krizi yaşanacağını belirterek şunları kaydetti:
“Balıkesir süt ve hayvancılığın başşehri olmalıdır. Balıkesir’imiz bizim tarımın, hayvancılığın, sütün başkenti hepimiz öyle bilmez miyiz? Geldiğimiz noktada besicilerimiz, süt üreticilerimiz her geçen gün kötüye gidiyor. AK Parti iktidarının seslerine kulak vermesini isteyen süt üreticilerimiz ve besicilerimizde maalesef bıçak kemiğe dayanmış durumdadır. Yem fiyatlarıyla birlikte mazot, gübre gibi girdi fiyatlarının yüksekliği üreticimize de yansıdı. Balıkesir bölgesinde şu dönem topraklar gübresiz ekiliyor. Böylelikle önümüzdeki yıl üretimde büyük sıkıntı olacak ve bu da vatandaşımıza yansıyacaktır. 1 kilogram sütle 1 kilogram yem bile alınamıyor şu anda. Tarım Bakanının yüzüne söyledim. Hiçbir şey bilmiyorsan ki ben bilmediğini düşünüyorum. Tarım Bakanının bu ülkede tarımı bitirmek için gelmiş olan birisi olduğunu düşünüyorum. Tarımı bu kadar bilmeyip, bu kadar tarımın içinde bakanlık yapan biri nasıl olabilir. Bunu da çile çeken, bedel ödeyen çiftçimize, hayvancımızın dikkatine sunuyorum. Dünya genelinde 1 kilo sütle 1,5 kilo yem alınır. Bizim ülkemizde 1 kilo sütle 900 gram bile yem alınmıyor. Hiçbir şey yapamıyorsanız 1 kilo süt ile 1 kilo 350 gram yem alınsın dedik o da yok. Geçen yıl Balıkesir’imizde 20 bin civarında inek kesildi. Ben buradan bu ülkede bakanlık yaptığını düşünen tarım bakanına soruyorum; bu ülkenin süt veren inekleri mezbahaya gidiyor burada senin gözlerin yaşarmıyor mu? Süt üreticileri gözleri yaşararak süt ineklerini mecburen mezbahaya götürüyor. Ülkemizde üreticilerimizin sorunları çözülmediği sürece 4-5 ay sonra ette ve sütte büyük bir kriz yaşanacak. Onun için acilen önlem alınması lazımdır. İçecek süt bulamayız. Kim üretecek bu sütü? Bu insanların işlerini bu kadar zorlaştırırsak üretim yapacak kimse bulamayız. Bizim vatandaşımız, Balıkesirli çiftçimiz, hayvancımız neden kessin süt üreten hayvanı? Yıllardır uyarıyoruz, söylüyoruz ama dinleyen yok. (POLİTİKA)