BÜYÜKŞEHİR Meclisi’nin bağımsız üyesi Cengiz Dikici’nin, imarla ilgili kararlara itirazı, yargıya taşıması, ret oyu kullanması alışıldık bir şey aslında.
Bunca zaman Dikici’nin itirazlarına, hayırlarına, karşı çıkmalarına, mahkemeye vermelerine sessiz kalanlar.. Ne olduysa artık, dünkü Meclis’te içlerinde ne varsa boşalttılar!
Edremit’teki bir imar değişikliğine itiraz etmiş meselâ…
Bu maddeye ret oyu vereceğini söylemiş.
Sırıta sırıta laf çakmalarıyla meşhur Yücel Yılmaz’ın bu kez yüzü asık; gözler yerinden fırlayacak.
“Nasıl itiraz edersin, nasıl karşı çıkarsın, neden Meclis’i oyalıyorsun, niye her şeyi mahkemeye taşıyorsun” faslında.. Satır araları okunursa içinde hakaretamiz ifadelerin de yer aldığı bir çuval laf etti Dikici’ye.
Hâttâ, “kısa pas konuşup geçiştirilecek bir mevzu değil, Cengiz Dikici’nin bu hallerinin araştırılmasını istiyorum; bir araştırma komisyonu kurulmasını teklif ediyorum” bile dedi.
Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan’ın, “Dursunbey’in işlerinden sana ne” demeye gelen çıkışından aldığı ilhamla, bu kez Dikici’nin ruh hali üzerine minik bir konferans vermeye çalıştı.
Sonra Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan çıktı sahneye…
Yeni hastane için belirlenen yerle ilgili itirazlarına öfke dolu cümlelerle karşılık verdi.
Dikici’nin Edremit’e ve Körfez’e ihanet ettiğini falan söyledi.
Yatırımlara engel olduğunu, hizmetleri geciktirdiğini söyleyip, “ayıptır ayıp” diye diklendi.
Oysa aynı Cengiz Dikici, kısa süre öncesine kadar CHP sıralarında Hasan Arslan’la yan yana oturuyordu.
Grup arkadaşı ve davadaşıydı yani.
Sonra, CHP İl Başkanı Serkan Sarı, Dikici’nin Meclis’teki tavırlarına fena halde gıcık olup ihraç istemiyle disipline sevk etti. Dikici CHP’den ihraç edildi.
O günden beri Büyükşehir Meclisi’nde yalnız başına bir köşede oturuyor.
***
AMA yalnız başına oturan adam, Büyükşehir Meclisi’nde arıza çıkarabiliyor. Yücel Yılmaz’ın çok arzu ettiği oy birliği kararları O’nun yüzünden oy çokluğuyla çıkıyor.
Oy çokluğuyla alınan kararları yargıya taşıyor. Planlanan imar değişikliklerine, yeni imar uygulamalarına itiraz ediyor; iş yargıya gidince yapılması planlanan şeyler gecikiyor.
Yani, Meclis’te tek başına oturan adam, Büyükşehir ve yirmi ilçe belediyesinin işlerini sekteye uğratabiliyor.
Büyükşehir Meclisi’nde AK Partili Murat Tuna’nın, “doksan iki meclis üyesi akılsız, tek akıllımız Cengiz Dikici” şeklindeki sertlenmesini haklılık zeminine bile oturtuyor yani.
Tek başına her mevzuya maydanoz olup, koskoca kurumların iş yapmasını engelleyebiliyorsa…
Neyse.
***
MECLİS’te yaşanan Cengiz Dikici krizine dair bir saptama yapmak gerekirse..
Mevzuda danışıklı döğüş kokusu var sanki.
İtiraza gerekçe olan maddelerin gündeme geleceği, tartışılacağı belli.
İtirazı yapan da belli.
O zaman n’apalım?
Dikici’ye haddini bildirelim.
AK Partili Başkan Yücel Yılmaz girizgahı yapsın, içindekini boşaltsın; topu CHP’li Başkan Hasan Arslan’a paslasın.. Arslan ağzına geleni söylesin. Sonra zaten öteki Meclis üyeleri de topa girecektir.
Nitekim öyle oldu.
Böylece Cengiz Dikici, Balıkesir kamuoyuna “işlerin aksamasına neden olan adam” ilan edildi.
***
HER yaptığı doğrudur, her attığı adım tutarlıdır diyemeyiz elbet.
Ama özellikle imarla ilgili mevzularda bir itirazı varsa, diğer üyelerden farklı bir tavır sergiliyorsa, dikkate almak icap eder.. Zira yılların mimarıdır.
Meselâ Edremit’in hastane yeriyle ilgili biz de çeşitli yayınlar yaptık, itiraz ettik; zeytin ağaçlarını, verimli toprağı yok edeceksiniz dedik. Daha önce belirlenen Zeytinli’deki yerin uygunluğuna dikkat çektik, falan filan.
Böyle düşünen herkes şimdi halka ihanet mi etmiş oluyor?
Yaşadığı şehrin haini mi oluyor?
***
NE Kİ, onca laf, onca gönderme, onca hakarete rağmen sesini çıkarmayıp, hiç bunlar olmamış gibi davranması akla zarar bir durum!
Ya arkadaş kalk iki kelam et…
Adamlar sana “ruh hastası” diyor neredeyse, omuzlarını çökertiyor, başını öne eğip kabulleniyorsun.
Sesin çıkmıyor.
“Şu şu gerekçelerle itiraz ediyorum, şu şu sebeplerle karşı çıkıyorum; aklımın, fikrimin, mesleğimin, vicdanımın sesine kulak veriyorum; siz halka hizmet olarak düşünüyorsunuz, ben rant kokusu alıyorum” diyemiyorsun!
***
YÜCEL YILMAZ’ın, Meclis’te görüşülen her şeyin oy birliğiyle kabul edilmesi talebi de sağlıklı değil.
Her şey oybirliğiyle kabul edilecekse, tüm maddeler herkesin “evet” oyuyla geçecekse.. Muhalefete ne gerek var?
İtiraz eden de olacak, karşı çıkan da olacak, hayır diyen de olacak.
Yücel Yılmaz dikensiz gül bahçelerini seviyor…
Öyle bir dünya yok.
Bu arada, Meclis’teki tüm konuşmalar kayıt altında. Dikici, kendisiyle ilgili söylenenleri derler, toplar, “bana hakaret ettiler” diye bir dava daha açarsa şaşırmayın.